Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2021/18 E. 2022/4 K. 16.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2021/18
KARAR NO : 2022/4
KARAR TARİHİ : 16.03.2022

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 5 ve 9. Ceza Daireleri

Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2019 tarihli ve 16454-2291 sayılı; iddianamesi ve Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli ve 384-470 sayılı görevsizlik kararıyla sanık hakkında; görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257. maddesince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince 23.12.2019 tarihinde dosyada son soruşturmanın açılması kararı verilmesi gerektiğine işaret ederek dosyanın gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince 08.10.2020 tarih 68-195 sayılı kararla sanık hakkında son soruşturmanın açılması kararı verilerek dosyanın yeniden Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderildiği,
Yargıtay 5. Ceza Dairesince 19.01.2021 tarih ve 1-5 sayı ile;
“…Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2019 tarihli ve 2019/2291 sayılı iddianamesi ile sanık …’un görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasının akabinde dosyanın gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli, 2019/384 esas ve 2019/470 sayılı kararı ile; ‘… sanığın suç tarihi itibariyle birinci sınıf C.Savcısı olduğu, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcıların son soruşturma yani kovuşturma işlemlerinin Yargıtay’ın görevli ceza dairesinde görülmesi gerektiği, somut olayda görevli ceza dairesinin Yargıtay 5. Ceza Dairesi olduğu…’ gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinin ardından dosyanın Dairemize gönderildiği,
Dairemizce verilen 23.12.2019 tarihli, 2019/38 esas ve 2019/20 sayılı karar ile; ‘…birinci sınıfa ayrılmış Cumhuriyet savcısı olan sanık …’un görevden doğan veya görev sırasında işlediği iddia edilen eylemi nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından sırasıyla verilen soruşturma ve kovuşturma izinlerinin akabinde dosyanın gereği için gönderildiği Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamenin Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesine sunulmasından sonra mahkemece yapılacak inceleme sonucunda son soruşturmanın açılması gerektiği kanısına varılması halinde son soruşturmanın açılması kararı ile dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Dairemize gönderilmesi gerekirken son soruşturmanın açılması ya da açılmaması yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, söz konusu eksikliğin giderilmesi amacıyla durma kararı verilmesine…’ karar verildiği,
Dosyanın gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli, 2020/68 esas ve 2020/195 sayılı kararı ile sanığın görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1 maddesi uyarınca yargılamasının yapılması için son soruşturmanın açılmasına ve sanığın birinci sınıfa ayrılmış Cumhuriyet savcısı olması nedeniyle dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Görev hususunda mütalaa:
“… Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2019 tarih ve 2019/44017 soruşturma 2019/16454 esas sayılı iddianamesi ile suç tarihi itibariyle 1. sınıf olmuş Cumhuriyet Savcısı olan sanık hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu 2. Dairesinin 26.02.2019 tarih ve 2018/76 esas 2019/170 karar sayılı kovuşturma izni üzerine görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği iddiasıyla doğrudan Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açıldığı, mahkemece 18.10.2019 tarih ve 2019/384-470 esas karar sayılı karar ile davaya bakma görevinin Dairenize ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Başsavcılığımız aracılığıyla Dairenize gönderildiği, Dairenizce 2019/38 esasına kaydedilen dava dosyası hakkında 23.12.2019 tarihli tensip zabtı düzenlenmek suretiyle yargılama faaliyetine başlandığı, ancak anılan tensip kararıyla Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında yapılacak inceleme sonucunda son soruşturmanın açılması gerektiği kanısına varılması halinde son soruşturmanın açılması kararı ile dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Dairenize gönderilmesini beklemek üzere CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiği, durma kararı gereğince dosyanın gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin de 08.10.2020 tarih ve 2020/68 esas 2020/195 karar sayılı son soruşturmanın açılması kararı vererek yargılama yapmak üzere dosyayı Dairenize gönderdiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi CMK.nın 223/8-2. cümlesinde düzenlenen durma kararı açılan davanın esasını oluşturan uyuşmazlığı çözen kararlardan olmayıp, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılmasının şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği hallerde gerçekleşmesini beklemek üzere verilen bir karar olduğu, bu karar ile mahkemenin davadan el çekmemiş olacağı, kovuşturma şatının gerçekleşmesiyle yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği, somut durumda Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2019 tarih ve 2019/384-470 esas karar sayılı görevsizlik kararı üzerine Dairenizce tensip tutanağı düzenlenerek CMK.nın 175/1 maddesi anlamında yargılama faaliyetine başlandığı ve sanık hakkında kovuşturma koşulu olan son soruşturmanın açılması kararı verilmemiş olması nedeniyle, yine yargılama faaliyeti kapsamında olmak üzere durma kararı verildiği, bu kararın gerekçesine göre Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince son soruşturmanın açılması kararı verilerek kovuşturma koşulunun yerine getirildiği, bu durumda daha önce sanık hakkında açılan ve görevsizlik kararıyla Dairenize gelen kamu davasıyla ilgili Dairenizce başlanan ve durma kararıyla duran yargılamaya yine Dairenizce devam edilmesi gerektiği, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereği Dairelerin iş bölümüne ilişkin olarak Yargıtay Başkanlar Kurulunca hazırlanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından onaylanmasının ardından 28.01.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 28.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü başlığı altındaki Ortak Hükümler bölümü 13. bendinde düzenlenen dosyaların devredilmesine dair hükmün somut durumda uygulama olanağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla,
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay Dairelerinin iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince kamu davasına bakma görevinin Yüksek Dairenize ait olup, daha önce Dairenizin 2019/38 esas sayılı dava dosyası üzerinden başlanan yargılamaya, kovuşturma koşulunun gerçekleşmiş olması nedeniyle devam edilmesi gerektiği” kamu adına mütalaa olunmuştur.
Yasal Düzenleme:
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 28.01.2020 tarih ve 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe gireceği kararlaştırılan 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü başlığı altındaki Ceza Dairelerinin Görevleri kısmında iş bölümü değişikliği nedeniyle görevi kötüye kullanma (TCK m.257) suçundan kaynaklanan işlerin ortak hükümlerin 13. bendindeki düzenleme gözetilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesine devrinin yapılmasına karar verildiği,
Ortak hükümlerin 13. bendinde ise “İlk derece yargılamasına tabi olup da yargılamasına başlanılan dava dosyaları devir işlemine tabi tutulmazlar.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi, gerekçe ve kabul:
Ceza muhakemesi sistemimize göre, dava açılmadan mahkeme kendiliğinden el koyarak yargılama yapamaz. Buna, ‘davasız yargılama olmaz ilkesi’ denilmektedir. Buna göre, mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir kamu davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK’nın 170/1. maddesi uyarınca kamu davası, kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Bu kuralın istisnalarından biri ise kamu davasının, dava açan belge niteliğindeki son soruşturmanın açılması kararı ile açılması halidir.
Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının görevden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlara ilişkin 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunun 89 ilâ 92. maddeleri arasında yer alan düzenlemeler incelendiğinde, hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında yapılan ihbar ve şikâyetlerin görevden doğan veya görev sırasında işlenen bir suça ilişkin olması durumunda kural olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulunca yapılacak inceleme sonucunda sırasıyla soruşturma ve kovuşturma izinleri alınarak, gereği için dosyanın gönderildiği Cumhuriyet Başsavcısı tarafından beş gün içerisinde iddianame düzenlenip o yer ağır ceza mahkemesine sunulması, ağır ceza mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda son soruşturmanın açılması gerektiği kanısına varılması halinde de son soruşturmanın açılması kararı ile dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye (2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunun 90. maddesi uyarınca ilgilinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesi ya da Yargıtay İlgili Ceza Dairesine) gönderilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla hâkim ve Cumhuriyet savcılarının görevden doğan veya görev sırasında işledikleri bir suç bakımından ‘son soruşturmanın açılması kararı’ alınmadan dava açılması imkanı bulunmamaktadır.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, sanık hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulunca verilen soruşturma ve kovuşturma izinlerinin gereği için dosyanın gönderildiği Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanığın görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması amacıyla iddianame düzenlemesinin ardından evrakın sunulduğu Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince isnat edilen suçla ilgili yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte delil bulunup bulunmadığı hususunda yapılan inceleme sonucunda son soruşturmanın açılmasına ya da son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken sanığın 1. sınıfa ayrılmış Cumhuriyet savcısı olduğundan bahisle davaya bakma görev ve yetkisinin Dairemize ait olduğundan bahisle “doğrudan” görevsizlik kararı verildiği nazara alındığında, sanık hakkında 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 89 ilâ 92. maddelerinde öngörülen usule uygun şekilde dava açan belge niteliğindeki son soruşturmanın açılması kararı ile açılmış bir kamu davasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, görevsizlik kararını müteakip Yargıtay C. Başsavcılığınca o tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca yapılan tevzi işlemi üzerine dosyanın UYAP sisteminden otomatik olarak Dairemizin 2019/38 esas sırasına kaydedildiği ve teknik olarak başkaca da imkan bulunmadığından bu esas kaydı üzerinden yargılamaya başlanabilmesi için usulüne uygun şekilde kamu davası açılması amacıyla durma kararı verildiği görülmüştür.
Yukarıda izah edilen açıklamalar karşısında ve ceza muhakemesi sistemimizde yer alan davasız yargılama olmaz ilkesinin sonucu olarak henüz dava açan belge niteliğindeki son soruşturmanın açılması kararı ile usulüne uygun şekilde açılmış bir kamu davası bulunmadığı aşamada salt durma kararı verilmiş olmasının yargılama faaliyeti olarak kabulüne imkan bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin davaya bakma görevi Dairemize ait iken Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 28.01.2020 tarih ve 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe gireceği kararlaştırılan 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı kararıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesine verildiği, bu kararın Yargıtay Ceza Daireleri İş bölümü başlığı altındaki Ortak Hükümlerin 13. bendindeki düzenlemeden ilk derece yargılamasına tabi olup da yargılamasına başlanılmayan dava dosyalarının devir işlemine tabi tutulacağının düzenlendiği, izah edildiği üzere henüz yargılamasına başlanılmamış olan dava dosyasında verilen durma kararını müteakip Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen son soruşturmanın açılması karar tarihinin ise iş bölümünün yürürlüğe girdiği 01.02.2020 tarihinden sonra olması nedeniyle sanığa atılı görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin davaya bakma görevinin Yargıtay 9. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin iş bölümü nedeni ile görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 20.02.2007 gün ve 38/44 sayılı kararında Yargıtay daireleri arasındaki ilişki gerçek anlamda bir görev değil, işbölümü ilişkisi olup, ceza daireleri arasında işbölümüne ilişkin olarak ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklar, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nca idari görev cümlesinden olmak üzere karara bağlanacağından, ceza yargılaması müessesesi olan ‘görev’ kamu düzenini ilgilendirdiği ve kamu davasının taraflarının takip ve denetimine tabi bulunduğu halde, ceza daireleriyle ilgili “işbölümü”nün, Yargıtay’ın iç düzenini ilgilendirdiği ve tarafların takip ve denetimine konu olamayacağı kabul edildiğinden, bu itibarla görevsizlik kararı aleyhine başvurulacak kanun yolu bulunmadığından, bu hususa kararda yer verilmemiştir.”,
Yargıtay 9. Ceza Dairesince de 24.02.2021 tarih ve 16-6 sayı ile;
”…Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2019 tarihli ve 2019/2291 sayılı iddianamesi ile sanık …’un görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasının akabinde dosyanın gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli, 2019/384 esas ve 2019/470 sayılı kararı ile; ‘… sanığın suç tarihi itibariyle birinci sınıf C. Savcısı olduğu, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcıların son soruşturma yani kovuşturma işlemlerinin Yargıtay’ın görevli ceza dairesinde görülmesi gerektiği, somut olayda görevli ceza dairesinin Yargıtay 5. Ceza Dairesi olduğu…’ gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinin ardından dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderildiği,
Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen 23.12.2019 tarihli, 2019/38 esas ve 2019/20 sayılı karar ile; ‘…birinci sınıfa ayrılmış Cumhuriyet savcısı olan sanık …’un görevden doğan veya görev sırasında işlediği iddia edilen eylemi nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından sırasıyla verilen soruşturma ve kovuşturma izinlerinin akabinde dosyanın gereği için gönderildiği Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamenin Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesine sunulmasından sonra mahkemece yapılacak inceleme sonucunda son soruşturmanın açılması gerektiği kanısına varılması halinde son soruşturmanın açılması kararı ile dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Dairemize gönderilmesi gerekirken son soruşturmanın açılması ya da açılmaması yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, söz konusu eksikliğin giderilmesi amacıyla durma kararı verilmesine…’ karar verildiği,
Dosyanın gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli, 2020/68 esas ve 2020/195 sayılı kararı ile sanığın görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1 maddesi uyarınca yargılamasının yapılması için son soruşturmanın açılmasına ve sanığın birinci sınıfa ayrılmış Cumhuriyet savcısı olması nedeniyle dosyanın Yargıtay 5.Ceza Dairesine gönderilmesine, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 19.01.2021 tarihinde görevsizlik kararı ile dosyanın dairemize gönderilmesine karar verdiği anlaşılmıştır.
Görev hususunda Yargıtay 5.Ceza Dairesi tarafından alınan mütalaa:
‘… Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2019 tarih ve 2019/44017 soruşturma 2019/16454 esas sayılı iddianamesi ile suç tarihi itibariyle 1. sınıf olmuş Cumhuriyet Savcısı olan sanık hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu 2. Dairesinin 26.02.2019 tarih ve 2018/76 esas 2019/170 karar sayılı kovuşturma izni üzerine görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği iddiasıyla doğrudan Adana 4.Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açıldığı, mahkemece 18.10.2019 tarih ve 2019/384-470 esas karar sayılı karar ile davaya bakma görevinin Dairenize ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Başsavcılığımız aracılığıyla Dairenize gönderildiği, Dairenizce 2019/38 esasına kaydedilen dava dosyası hakkında 23.12.2019 tarihli tensip zabtı düzenlenmek suretiyle yargılama faaliyetine başlandığı, ancak anılan tensip kararıyla Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında yapılacak inceleme sonucunda son soruşturmanın açılması gerektiği kanısına varılması halinde son soruşturmanın açılması kararı ile dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Dairenize gönderilmesini beklemek üzere CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiği, durma kararı gereğince dosyanın gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin de 08.10.2020 tarih ve 2020/68 esas 2020/195 karar sayılı son soruşturmanın açılması kararı vererek yargılama yapmak üzere dosyayı Dairenize gönderdiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi CMK.nın 223/8-2. cümlesinde düzenlenen durma kararı açılan davanın esasını oluşturan uyuşmazlığı çözen kararlardan olmayıp, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılmasının şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği hallerde gerçekleşmesini beklemek üzere verilen bir karar olduğu, bu karar ile mahkemenin davadan el çekmemiş olacağı, kovuşturma şatının gerçekleşmesiyle yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği, somut durumda Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2019 tarih ve 2019/384-470 esas karar sayılı görevsizlik kararı üzerine Dairenizce tensip tutanağı düzenlenerek CMK.nın 175/1 maddesi anlamında yargılama faaliyetine başlandığı ve sanık hakkında kovuşturma koşulu olan son soruşturmanın açılması kararı verilmemiş olması nedeniyle, yine yargılama faaliyeti kapsamında olmak üzere durma kararı verildiği, bu kararın gerekçesine göre Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince son soruşturmanın açılması kararı verilerek kovuşturma koşulunun yerine getirildiği, bu durumda daha önce sanık hakkında açılan ve görevsizlik kararıyla Dairenize gelen kamu davasıyla ilgili Dairenizce başlanan ve durma kararıyla duran yargılamaya yine Dairenizce devam edilmesi gerektiği, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereği Dairelerin iş bölümüne ilişkin olarak Yargıtay Başkanlar Kurulunca hazırlanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından onaylanmasının ardından 28.01.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 28.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü başlığı altındaki Ortak Hükümler bölümü 13. bendinde düzenlenen dosyaların devredilmesine dair hükmün somut durumda uygulama olanağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla,
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay Dairelerinin iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince kamu davasına bakma görevinin Yüksek Dairenize ait olup, daha önce Dairenizin 2019/38 esas sayılı dava dosyası üzerinden başlanan yargılamaya, kovuşturma koşulunun gerçekleşmiş olması nedeniyle devam edilmesi gerektiği’ kamu adına mütalaa olunmuştur.
Yasal Düzenleme:
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 11.07.2017 tarih ve 245 sayılı Kararı;
‘06.01.2017 tarihli ve 29940 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 680 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesince 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 46.maddesinin beşinci fıkrasında yer alan ‘Yargıtay Ceza Genel Kuruluna’ ibaresi ‘Yargıtay ilgili ceza dairesine’ değiştirilmiş ve aynı maddenin altıncı fıkrası yürürlülükten kaldırılmış,
29.04.2017 tarihli ve 30052 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 690 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesince 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 46. maddesinin mülga altıncı fıkrası “Ağır ceza mahkemesinin görevine giren kişisel suçlarla ilgili suçüstü halinde genel hükümlere göre yürütülen soruşturma sonucunda dosya, düzenlenen fezlekeyle birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Hâkim karan gerektiren işlemlere dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talepleri ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara yapılan itirazlar hakkında, soruşturma konusu suçların en ağırına bakmakla görevli Yargıtay ceza dairesini numara itibariyle izleyen ceza dairesi başkanı tarafından karar verilir. Suçun son numaralı ceza dairesinin görevine girmesi halinde talebi inceleme yetkisi Birinci Ceza Başkanına aittir. Hâkim kararı gerektiren işlemlerde başkanın verdiği kararlara karşı yapılan itirazı numara itibariyle izleyen ceza dairesi başkanı inceler. Son numaralı daire başkanının kararı, Birinci Ceza Başkanını tarafından incelenir. İddianame hazırlanması halinde kovuşturma Yargıtay ilgili ceza dairesince yapılar.’ şeklinde yeniden düzenlenmiş,
06.01.2017 tarihli ve 29940 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 680 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesince 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen ve ‘Yargıtayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalarda, iş yoğunluğunun zorunlu kılması halinde Birinci Başkanlık Kurulu bir veya birden fazla daireyi sadece bu işlere bakmak amacıyla görevlendirebilir Bu durumda, görevlendirilen dairenin bakmakta olduğu işler, bir sonraki takvim yılı beklenmeksizin Birinci Başkanlık Kurulu tarafından başka dairelere verilebilir.’ şeklinde düzenlenen (f) bendi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 46. maddesinde yapılan düzenlemeler sonucu görevli Daireyi belirlemek üzere toplanıldı,
Gereği Görüşüldü:
Yukarıda sayılan düzenlemeler ışığında kovuşturma işlemlerini yürütmek üzere DOKUZUNCU CEZA DAİRESİ’nin görevlendirilmesine,…’ oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 03.10.2017 tarihli ve 306 sayılı Kararı;
Yargıtay Kanunu’nun 10. maddesi gereğince toplanan Kurulumuzca:
18.07.2017 tarih, 30127 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.07.2017 tarihli ve 245 sayılı kararının gereği düşünüldü bölümündeki; ‘Yukarıda sayılan düzenlemeler ışığında’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘2797 sayılı Yargıtay Kanununun 46. maddesi uyarınca diğer Dairelerin görev alanına girmeyen kişisel suçlarla ilgili yapılacak’ ibaresinin eklenmesine, ….oy birliği ile karar verildi.

21.02.2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı;
‘II) YARGITAY CEZA DAİRELERİ İŞ BÖLÜMÜ
A) ORTAK HÜKÜMLER; …
6) Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkumiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkumiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.

DOKUZUNCU CEZA DAİRESİ
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin görev alanına giren suçlara ilişkin olarak ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılması gereken işler.’
28.01.2020 tarih, 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunca Kabul edilen 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümü kararı;
‘A) ORTAK HÜKÜMLER; …
6) Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkûmiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkûmiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise iddianame, varsa görevsizlik kararı ya da diğer dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.
11) İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarih dâhil olmak üzere açılmış olan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan dava dosyalarına ilişkin inceleme anılan Dairece yapılır, iş bölümü uyarınca Yargıtay 9. Ceza Dairesine dosya devredilemez.
13) İlk derece yargılamasına tabi olup da yargılamasına başlanılan dava dosyaları devir işlemine tabi tutulmazlar.
14) Bütün devir ve tevzi işlemleri UYAP sistemi üzerinden otomatik olarak sırasıyla gerçekleştirilir.
DOKUZUNCU CEZA DAİRESİ
Madde 241… Tefecilik,
Madde 257… Görevi kötüye kullanma,
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görev alanına giren suçlara ilişkin olarak ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılması gereken işler.
İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iş bölümü değişikliği nedeniyle, 5. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan TCK’nın 241 ve 257. Maddelerinde düzenlenen suçlardan kaynaklanan işler 9. Ceza Dairesine ‘Ortak Hükümlerin’ 13. bendindeki düzenleme gözetilerek UYAP Bilişim Sistemi üzerinden devredilir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunca kabul edilip, Büyük Genel Kurulca onaylanan işbölümü kararının Resmi Gazete’de yayımlanması için gönderilmesine, Resmî Gazete’de yayımlanmasını izleyen ay başından itibaren uygulanmaya başlanılmasına;’
Şeklinde düzenlemeler getirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi, gerekçe ve kabul:
Ceza Muhakemesi cezai uyuşmazlığı çözüme kavuşturmak için yürütülen faaliyetlerin tümüne verilen isimdir. Muhakeme suç işlendiği şüphesi ile başlayıp şüphenin yenilerek kesin bir karara bağlanmasına kadar devam eder. Bu süreçte iddia, savunma ve yargılama olmak üzere üç temel faaliyet söz konusudur. İddia, savunma ve yargılamadan oluşan bu üçlü faaliyet ceza yargılaması yada ceza muhakemesi olarak adlandırılır. Bu bağlamda Ceza muhakemesi soruşturma evresi, iddianamenin değerlendirilmesi, kovuşturma evresi olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır. Bu cümleden hareketle Türk Ceza Muhakemesi Kanununda yargılama aşaması diye bir tabir kullanılmamaktadır. Yargılama faaliyeti soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin tamamını kapsamaktadır. Soruşturma aşaması şüphe ile başlar, kovuşturma aşaması ve hüküm ile sona erer. Kavuşturma aşamasına ise iddianamenin kabulü ile başlanır. Ceza Muhakemesi Kanunun 174/3 maddesinde belirtildiği üzere 15 gün içinde iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır ve kovuşturma aşamasına geçilir. İddianame veya iddianame yerine geçen belgelerin mahkemeye gelmesi ile yapılan tüm faaliyetler yargılamaya dahildir.
CMK.nın 223/8-2. cümlesinde düzenlenen durma kararı açılan davanın esasını oluşturan uyuşmazlığı çözen kararlardan olmayıp, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılmasının şarta bağlı tutulmuş olup, şartın henüz gerçekleşmediği hallerde gerçekleşmesini beklemek üzere verilen bir karar olduğu, bu karar ile mahkemenin davadan el çekmemiş olacağı, kovuşturma şatının gerçekleşmesiyle yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği, somut durumda Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2019 tarih ve 2019/384-470 esas karar sayılı görevsizlik kararı üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince düzenlenen tensip tutanağı ile CMK.nın 175/1 maddesi kapsamında yargılama faaliyetine başlandığı ve sanık hakkında kovuşturma koşulu olan son soruşturmanın açılması kararı verilmemiş olması nedeniyle, yargılama faaliyeti kapsamında olmak üzere durma kararı verildiği, bu kararın gerekçesine göre Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince son soruşturmanın açılması kararı verilerek kovuşturma koşulunun yerine getirildiği, bu durumda daha önce sanık hakkında açılan ve görevsizlik kararıyla Yargıtay 5. Ceza Dairesine gelen kamu davasıyla ilgili başlanan yargılamaya yine Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından devam edilmesi gerektiği, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereği Dairelerin iş bölümüne ilişkin olarak Yargıtay Başkanlar Kurulunca hazırlanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından onaylanmasının ardından 28.01.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 28.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü başlığı altındaki Ortak Hükümler bölümü 13. bendinde düzenlenen dosyaların devredilmesine dair hükmün somut durumda uygulama olanağının bulunmadığı,
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay Dairelerinin iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince kamu davasına bakma görevinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olup, daha önce 5. Ceza Dairesi tarafından 2019/38 esas sayılı dava dosyası üzerinden başlanan yargılamaya, kovuşturma koşulunun gerçekleşmiş olması nedeniyle devam edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 5 ve 9. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; ilk derece yargılamasının hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararıyla dosyayı Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderdiği 18.10.2019 tarihinde uygulanması gereken Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı iş bölümü kararında sanığa atılı görevi kötüye kullanma suçuna bakmakla görevli dairenin Yargıtay 5. Ceza Dairesi olduğu, bu dairenin son soruşturmanın açılması kararı verilmesi gerektiği cihetle durma kararı vererek dosyayı Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği 23.12.2019 tarihinden sonra 28.01.2020 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarihli iş bölümünde ise görevi kötüye kullanma suçuna bakmakla Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevlendirildiği ancak iş bölümünün ortak hükümler başlıklı bölümünün 13. maddesinde, ”…İlk derece yargılamasına tabi olup da yargılamasına başlanılan dava dosyaları devir işlemine tabi tutulmazlar.” hükmünün getirildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin ise Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince son soruşturmanın açılması kararından sonra kendisine yeniden gelen dosyayı ortak hükümler başlıklı bölümünün 13. maddesine atfen ‘son soruşturmanın açılması kararı verilmediğinden usulünce açılmış bir dava bulunmadığı ve yargılamaya başlanmış sayılamayacağı’ düşüncesiyle görevsizlik kararı vererek Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderdiği, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ise Yargıtay 5. Ceza Dairesinin yargılama işlemlerine başladığı ve iş bölümünün 13. maddesine göre Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verdiği anlaşılan dosyada;
Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine dosyayı esasına kaydederek inceleyen ve usuli eksikliği tespit ederek giderilmesini sağladıktan sonra yargılamaya devam edilmesi için durma kararı veren Yargıtay 5. Ceza Dairesinin ortak hükümlerin 13. maddesinde açıklandığı şekilde yargılama sürecine başladığı anlaşılmakla ilk derece yargılamasını Yargıtay 5. Ceza Dairesinin yürütmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 19.01.2021 tarihli ve 1-5 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın ilk derece yargılamasının yapılması için Yargıtay 5. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.