YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2021/130
KARAR NO : 2022/116
KARAR TARİHİ : 16.03.2022
2021/Bşk-130 2022/116 2017/25547
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 6. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 593-757
Sanık … hakkında kasten yaralama, TCK’nın 150. maddesi delaletiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesince 25.10.2011 tarih ve 411-416 sayı ile sanık hakkında kasten yaralama, TCK’nın 150. maddesi delaletiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından mahkûmiyet kararı verilmiştir.
Hükümlerin, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 01.06.2015 tarih ve 6093-6697 sayı ile; sanık hakkındaki 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 17.11.2015 tarih ve 593-757 sayı ile; sanık hakkında silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit ve kasten yaralama suçlarından mahkûmiyet, kararı verilmiştir.
Bu hükümlerin de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 16.12.2020 tarih ve 19228-20160 sayı ile;
“Hükümlerde kabul edilen eylemlere, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına, sanık hakkında hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan yargılama yapılıp hüküm kurulmasına, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 27.12.2016 tarihli ve 2016/215, 19.04.2017 tarihli ve 2017/110 sayılı kararlarının içeriğine, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.12.2018 tarihli ve 2017/402 esas, 2018/644 sayılı kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesinin Yüksek 6. Ceza Dairesinin görevine girdiği,” ,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince de 04.11.2021 tarih ve 4934-17099 sayı ile;
“Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de; sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet, kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, ilk olarak yağma saptaması ile görevsizlik kararı verildiği, ancak Uşak Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz üzerine verdiği 2010/930 Değişik İş sayılı kararla zımnî görev uyuşmazlığı çıktığı, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından 15.06.2011 gün ve 2011/4260 Esas, 2011/4760 Karar sayılı kararla görev uyuşmazlığının çözüldüğü, netice olarak Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin görevli kılındığı, buraca da dosyanın karara bağlandığı, sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet, kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet hükümleri tesis edildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi tarafından 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün onandığı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığı, sanığın eylemlerinin kasten yaralama ve tehdit suçlarını oluşturduğu, ayrıca haksız tahrik hükümlerinin de uygulanması gerektiği gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrasında Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçede ve hüküm fıkralarında TCK’nın 150/1. maddesi delâleti ile hüküm kurduğunu belirtmeden, bozma ilâmında belirtildiği üzere haksız tahrik hükümlerini uygulayarak tecziye yoluna gittiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin bozmasına, hükümlerdeki nitelendirmeye, görev uyuşmazlığını çözen Yargıtay 5. Dairesi kararına, uygulamaya, temyizin kapsamı ile Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine ve işbölümü kararına göre işin incelenmesi Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevine girdiği,”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 6. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanıp 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” kısmının ikinci maddesinde; “Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup, temyiz incelemesi bu işbölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır.” dördüncü maddesinde ise “Ceza Daireleri, yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi, işi daire dışına gönderen dairece yapılır. Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut hâlleriyle ilgili daireye/dairelere gönderilir. Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olan dosyaların, tekrar Yargıtay’a gelmesi halinde yada olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır.” hükmü getirilmiştir.
2017/1 sayılı iş bölümüne göre bir dairenin bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderdiği ve kendi görev alanına girmeyen bir suça yeniden bakma zorunluluğu, bu suçun dairenin temyizen inceleme görevine giren suç ile birlikte geri gelmesi durumunda söz konusu olacaktır.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarı ile uygulanması gereken, 20.02.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararının “Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 5. maddesinde; “Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkumiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkûmiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.” 6. maddesinde “Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenir.” 7. maddesinde ise “Birden fazla suçun yer aldığı hükümlerin temyiz incelemesi, incelemeye konu suçlardan yaptırımı en ağır olanına bakmakla görevli dairece yapılır. Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır, üst sınırların eşit olması halinde ise alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu kabul edilir. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınır. …” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğnamenin düzenlendiği 26.11.2017 tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede, mahkûmiyet kararındaki nitelendirmeye göre silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunun müeyyidesinin TCK’nın 86/1. maddesinin kapsamında kalan kasten yaralama suçuna göre daha ağır olduğu ve hükümde TCK’nın 150. maddesine atıf yapılmadığı anlaşılmakla, temyiz incelemesinin tehdit suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 16.12.2020 tarihli ve 19228-20160 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.