Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2021/12 E. 2021/45 K. 31.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2021/12
KARAR NO : 2021/45
KARAR TARİHİ : 31.03.2021

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 12. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanıklar ve katılan sanıklar hakkında iftira, tehdit, şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesince 30.12.2013 tarih ve 571-1052 sayı ile; katılan sanık …’un iftira ve tehdit suçlarından beraatine, sanık …’nın tehdit suçundan beraatine, sanık …’nin şantaj suçundan beraatine, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan TCK’nın 133/2, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, katılan sanık …’ın şantaj suçundan TCK’nın 107/1, 62, 52, 51/1-3. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan TCK’nın 133/2, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, özel hayatın gizliliğinin ihlal etme suçundan beraatine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan sanık … müdafisi, sanık … müdafisi ve katılan sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 10.06.2019 tarih ve 2069-10314 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemler ve sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Ceza Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen hükümlerine, temyiz dilekçeleri içeriğine göre, sanık … hakkında TCK’nın 107/2. maddesine göre şantaj, 133/2. maddesine göre aleni olmayan söyleşinin kayda alınması ve 134/1. maddesine göre özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçlarından, sanık … hakkında TCK’nın 106/2-d maddesine göre suç örgütlerinin isimlerini kullanmak suretiyle tehdit suçundan, sanık … hakkında TCK’nın 106/2-d maddesine göre suç örgütlerinin isimlerini kullanmak suretiyle tehdit ve 267/1. maddesine göre iftira suçlarından, sanık … hakkında ise TCK’nın 107/2. maddesine göre şantaj ve 133/2. maddesine göre aleni olmayan söyleşinin kayda alınması suçlarından kamu davası açılmış olup, aynı maddelerden hükümler kurulduğu, iddianame anlatımında sanık …’ın katılan …’a ait cinsel içerikli görüntülerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğinin ihlalinden bahsedildiğinin anlaşılması karşısında, en ağır yaptırımı içeren suçun TCK’nın 134/1-2. cümlesinde düzenlenen özel hayata dair görüntülerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal etme olmasına göre işin incelenmesinin Yüksek 12. Ceza Dairesinin görevine girdiği,”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 12. Ceza Dairesince de 16.12.2020 tarih ve 11425-7159 sayı ile;
“…Dosya kapsamına ve Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarına, temyiz incelemesine konu edilen eylemlere ilişkin iddianamedeki ve mahkeme kararındaki nitelendirmelere, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesindeki; ‘Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.’ hükmüne, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK’nın 106/2-d madde, fıkra ve bendindeki suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit suçunun cezasının, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK’nın 134/1-1. madde, fıkra ve cümlesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK’nın 267/1. madde ve fıkrasındaki iftira, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası yaptırımı öngören TCK’nın 107/2. madde ve fıkrasındaki şantaj, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası yaptırımı öngören katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi ses alma cihazı ile kaydetme suçlarının cezalarından daha ağır olmasına göre, görevli dairenin belirlenmesinde TCK’nın 134/1-2. madde, fıkra ve cümlesinde yer alan; ‘Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.’ biçimindeki artırımın dikkate alınmayacağı hususu da göz önüne alındığında, 29.01.2014 tarihli ve 28897 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanıp, 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu hükümlerin incelenmesi görevi Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait bulunduğu,”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 12. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır.
İncelemeye konu dosyada tebliğname tarihinin 13.01.2015 olduğu, mahkûmiyet hükümleri yönünden mahkeme kararındaki, beraat hükümleri yönünden ise iddianamedeki nitelendirmeye ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarlarına göre temyiz incelemesine konu olan suçlardan; iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK’nın 106/2-d. madde, fıkra ve bendindeki suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit suçunun cezasının, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngörülen TCK’nın 134/1-1. madde, fıkra ve cümlesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngörülen TCK’nın 267/1. madde ve fıkrasındaki iftira, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası yaptırımı öngörülen TCK’nın 107/2. madde ve fıkrasındaki şantaj, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası yaptırımı öngörülen katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi ses alma cihazı ile kaydetme suçlarının cezalarından daha ağır olmasına göre ve görevli dairenin belirlenmesinde TCK’nın 134/1-2. madde, fıkra ve cümlesinde yer alan; “Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” biçimindeki düzenlemenin temel ceza değil artırım içermesi nedeniyle ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı hususu göz önüne alındığında, suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit suçunun yaptırımı daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin, tehdit suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 10.06.2019 tarih ve 2069-10314 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.