Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2021/11 E. 2021/44 K. 31.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2021/11
KARAR NO : 2021/44
KARAR TARİHİ : 31.03.2021

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 9 ve 5. Ceza

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2020 tarihli ve 6-2 sayılı iddianamesiyle sanık …’ın görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince 04.02.2020 tarihli ve 2020/6 değişik iş sayılı, sadece Daire Başkanı tarafından imzalanan karar ile;
“…Şüpheli … hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2020 tarihli, 2017/61 soruşturma, 6-2 sayılı iddianamesi ve ekinde soruşturma evrakı, İlk Derece Yargıtay Esas Masasının 17.01.2020 tarihli tevzi işlemi ile UYAP sisteminden Dairemize tevzi edilerek 21.01.2020 tarihinde fiziki olarak teslim edilmiştir.
28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü başlığında işbölümü değişikliği nedeniyle görevi kötüye kullanma (TCK 257. madde) suçunun Yargıtay 9. Ceza Dairesine devrinin yapılmasına karar verildiği,
Aynı başlık altındaki ortak hükümler bölümünün 13. maddesinde ise ‘İlk derece yargılamasına tabi olup da yargılamasına başlanılan dava dosyaları devir işlemine tabi tutulmazlar.’ hükmüne yer verildiği,
İş bölümü kararının 01.02.2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği, söz konusu dosyanın yargılanmasına başlanılmadığı anlaşılmakla…
Dosyanın yetkili ve görevli Yargıtay 9. Ceza Dairesine tevzi edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İadesine” karar verilmiş,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince de 20.02.2020 tarihli ve 2020/4 değişik iş sayılı karar ile;
“…Yargıtay 5. Ceza Dairesi 04.02.2020 tarih ve 2020/6 değişik iş sayılı Başkan tarafından imzalanıp gönderilen kararında; 28.01.2020 tarih, 31022 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümü başlığında iş bölümü değişikliği nedeniyle görevi kötüye kullanma (TCK 257. madde) suçunun Yargıtay 9. Ceza Dairesine devrinin yapılmasına karar verildiği, aynı başlık altındaki ortak hükümler bölümünün 13. maddesinde ise ‘İlk derece yargılamasına tabi olup da yargılamasına başlanılan dava dosyaları devir işlemine tabi tutulmazlar.’ hükmüne yer verildiği iş bölümü kararının 01.02.2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği, söz konusu dosyanın yargılanmasına başlanmadığı anlaşılmakla Dairemize tevzi yapılmak üzere dosyayı Yargıtay Başsavcılığına göndermiştir.
Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yargılama aşaması diye bir tabir kullanılmamaktadır. Yargılama faaliyeti soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin tamamını kapsamaktadır. Soruşturma aşaması şüphe ile başlar, kovuşturma aşaması ile sona erer. Kavuşturma aşamasına ise iddianamenin kabulü ile başlanır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174/3 maddesinde belirtildiği üzere 15 gün içinde iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır ve kovuşturma aşamasına geçilir.
İddianame veya iddianame yerine geçen belgelerin mahkemeye gelmesi ile yapılan tüm faaliyetler yargılamaya dahildir. Kaldı ki; Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 04.02.2020 tarih ve 2020/6 Değişik iş sayılı kararından da anlaşıldığı üzere iddianamenin Yüksek Daireye 17.01.2020 tarihinde tevzi işlemi ile UYAP üzerinden tevzi edilerek sistemlerine düştüğü, iade edildiği 04.02.2020 tarihte 15 günlük sürenin dolduğu, iddianamenin kabul edilmiş sayılacağından kovuşturma aşamasına geçildiği, bu nedenle Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin görevsizlik kararındaki ‘yargılamaya başlanmadığı’ gerekçesinin yerinde olamadığı anlaşılmakla; Dairemizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle görevsizlik ve dosyanın Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi kararı verilmiştir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca 27.10.2020 tarih ve 63-82 sayı ile;
“…Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereği, Dairelerin iş bölümüne ilişkin olarak Yargıtay Başkanlar Kurulunca hazırlanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından onaylanmasının ardından 28.01.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 28.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararına göre verilen ve yalnızca Daire Başkanı tarafından imzalanan tevdi kararlarının görevsizlik kararı olarak kabulü mümkün değildir.
Bu durumda Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı olmadığından, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmesi gereken görev uyuşmazlığı olmadığı” şeklindeki gerekçeyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince 05.01.2021 tarih ve 11-2 sayı ile;
“…Son soruşturmanın açılması kararı ile sanığın cezalandırılması talep edilen görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin davaya bakma görevi Dairemize ait iken Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe gireceği kararlaştırılan 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesine verildiği, bu kararın Yargıtay Ceza Daireleri İş bölümü başlığı altındaki Ortak Hükümlerin 13. bendinde ilk derece yargılamasına tabi olup da yargılamasına başlanılmayan dava dosyalarının devir işlemine tabi tutulacağının düzenlendiği,
Söz konusu dosyanın 17.01.2020 tarihli işlem ile UYAP sisteminden Dairemize tevzi edilerek 21.01.2020 tarihinde fiziki olarak teslim edildiği, her ne kadar Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararında UYAP sisteminden tevzi edilerek Dairemizin sistemine düştüğü 17.01.2020 tarihinden iade kararının yazıldığı 04.02.2020 tarihine kadar CMK’nın 174/1-3 maddesinde öngörülen 15 günlük iddianamenin iadesi süresinin dolduğu belirtilmiş ise de,
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 21.01.2019 tarihli, 2017/6370 Esas ve 2019/530 Karar sayılı ilamında ‘…dosyadaki iddianamenin 06.10.2017 günü hazırlanması ve soruşturma evrakı ile birlikte mahkemeye 09.10.2017 günü fiziken teslim edilmesi karşısında, mahkemece dosya incelendikten sonra verilecek iddianamenin iadesi kararının, en geç 15 gün içinde yani 24.10.2017 Perşembe günü verilmesi gerekeceği, aksi halde iddianamenin kanun gereği kabul edilmiş sayılacağı değerlendirilmektedir…’ şeklinde ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 31.05.2018 tarihli, 2018/1337 esas ve 2018/4729 karar sayılı ilamında ‘…Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheliler hakkında düzenlenen 20.11.2017 tarihli iddianamenin Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı tarafından 21.11.2017 tarihinde havale edildiği … CMK’nın 38/A maddesindeki, ‘Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.’ şeklindeki düzenleme ile 174. maddesindeki, ‘Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde … İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir… En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca, iddianamenin ve soruşturma evrakının mahkemeye veriliş tarihi olan 21.11.2017 tarihinden itibaren başlayan 15 günlük iade süresinin tatil günü olmayan 06.12.2017 tarihinde sona erdiği…’ şeklinde belirtildiği üzere CMK’nın 174/1. maddesinde yer alan iddianamenin ve soruşturma evrakının mahkemeye verildiği tarihten kastedilenin evrakın UYAP sisteminden mahkeme ekranına düştüğü tarih olmayıp fiziki olarak teslim edildiği tarih olduğunun anlaşıldığı,
Bu duruma göre, Dairemizce 21.01.2020 tarihinde fiziki olarak teslim alınan dava dosyası bakımından 15 günlük iade süresinin 04.02.2020 tarihli iade kararımızdan sonra 05.02.2020 tarihinde sona ereceğinin kabulünün gerektiği ve Dairemizce de yasal iade süresi içerisinde iddianamenin kabulüne dair bir karar verilmediği, ayrıca dosyanın iş bölümünün yürürlüğe girdiği 01.02.2020 tarihinden önce Dairemize teslim edilmiş olmasının da yargılamaya başlanıldığı sonucunu doğurmadığı, dolayısıyla CMK’nın 175. maddesi hükmü gereğince 15 günlük iade süresinin sona erdiği 05.02.2020 tarihine kadar kamu davasının açılmamış ve kovuşturmaya da başlanmamış olduğu, henüz iddianamenin değerlendirilmesi aşamasında iken yürürlüğe giren iş bölümü kararı uyarınca sanığa atılı görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin davaya bakma görevinin Yargıtay 9. Ceza Dairesine verilmiş olduğu” şeklindeki gerekçeyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca açıklığa kavuşturulması gereken husus, görevi kötüye kullanma suçundan ilk derece yargılamasının hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2019/1 sayılı iş bölümüne göre görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla görevli daire Yargıtay 5. Ceza Dairesi iken, 28.01.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakma görevi Yargıtay 9. Ceza Dairesine devredilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi;
“Ceza dairelerinde:
c) Temyiz davasına bakmakla görevli olan daire, Yargıtayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalar ile olağanüstü kanun yollarına ilişkin davalara bakmakla da görevlidir.” şeklinde düzenlenmiş olup temyiz dosyasına bakan dairenin aynı suçla ilgili ilk derece dosyalarına da bakacağı kabul edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine UYAP sistemi üzerinden tevzi edildiği 17.01.2020 tarihinde yürürlükte bulunan 2019/1 sayılı İş bölümü kararında Dairelerin bakmakta oldukları ilk derece dosyaları ile ilgili özel bir hüküm bulunmadığından uyuşmazlığın genel hükümler ve Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrar kazanmış kararları uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 12.07.2007 tarihli ve 23-23 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere bir işin Özel Dairece incelenip muktezaya bağlanmasından sonra artık müteakip işlere de aynı Özel Dairece bakılması esastır. Nitekim süreklilik kazanan bu uygulamalar sonucunda 2012 yılından itibaren yapılan iş bölümlerinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarına paralel olarak dairelerin daha önce kendilerine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdikleri işlerden geri gelenlerine bakmaya devam edeceği düzenlenmiştir.
Şu hâlde, Özel Dairelerce yargılamalarına başlanılan ilk derece dosyalarının aynı Özel Daire tarafından bakılmasına devam olunması gerektiği kabul edilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/4. maddesinde düzenlenen “davaların en az masrafla mümkün olan en kısa zamanda bitirilmesi gerektiği” hükmü ve usul ekonomisi ile delillerin yüz yüzeliği ve tabi hâkim ilkesi uyarınca da yargılamasına başladığı ilk derece yargılamasının aynı Özel Dairece sonuçlandırılması hakkaniyete ve kanuna daha uygun olacaktır.
Öte yandan, CMK’nın 170. maddesinin 2. fıkrasında, soruşturma evresi sonunda toplanan kanıtların, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması hâlinde Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame düzenleneceğine, müteakip fıkralarında da iddianamede bulunması gereken hususlara yer verilip aynı Kanun’un 175. maddesinin 1. fıkrasında “İddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar.” denilmektedir.
İddianamenin iadesi başlıklı CMK’nın 174. maddesi ise;
“1- Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
d) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
2- Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
3- En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
4- Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
5- İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.” şeklindedir. Bu düzenleme uyarınca da 15 günlük inceleme süresi sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılacaktır.
1412 sayılı CMUK’da iddianamenin kabulü kurumuna yer verilmemesi nedeniyle Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin mahkemeye verilmesiyle kamu davasının açıldığı kabul edilmiş, ancak 5271 sayılı CMK’nın 175. maddesinde açıkça kamu davasının açılması iddianamenin kabulü şartına bağlanmıştır. Buna göre, 5271 sayılı CMK düzenlemesinde kovuşturmanın başlaması için düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ya da kanuni 15 günlük süre içesinde iade edilmemiş olması şarttır.
İncelemeye konu dosyada; sanık … hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2020 tarihli ve 6-2 sayılı iddianamesiyle görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılması üzerine dosyanın 17.01.2020 tarihinde UYAP sistemi üzerinden Yargıtay 5. Ceza Dairesine tevzi edildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanınca imzalanan 04.02.2020 tarihli ve 2020/6 değişik iş sayılı karar ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği, akabinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince de 20.02.2020 tarih ve 2020/4 değişik iş sayılı kararı ile Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca ise 27.10.2020 tarih ve 55-74 sayı ile anılan Daireler arasında görev uyuşmazlığı bulunmadığı gerekçesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 05.01.2021 tarihli ve sayılı kararıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevli olduğu belirtilerek dosyanın yeniden Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılması üzerine 17.01.2020 tarihinde UYAP sistemi üzerinden Yargıtay 5. Ceza Dairesine tevzi edilmesine rağmen, Yargıtay 5. Ceza Dairesince CMK’nın 174. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen on beş günlük iade süresi geçirildikten sonra 04.02.2020 tarihli ve 2020/6 değişik iş sayılı karar ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği, CMK’nın 174. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “…3- En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.” ve aynı Kanun’un 175. maddesinin 1. fıkrasında bulunan “İddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar.” hükümleri göz önünde bulundurulduğunda incelemeye konu dosyada Yargıtay 5. Ceza Dairesince yargılamaya başlanıldığı anlaşıldığından, ilk derece yargılamasını yapma ve sonuçlandırma görevi 5. Ceza Dairesine ait bulunmaktadır.
Bu itibarla, ilk derece yargılamasının Yargıtay 5. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 05.01.2021 tarihli ve 11-2 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, ilk derece yargılaması yapılmak üzere Yargıtay 5. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.