Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2020/85 E. 2020/103 K. 27.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2020/85
KARAR NO : 2020/103
KARAR TARİHİ : 27.10.2020

2020/Bşk-85 2020/103 2020/25014

Yargıtay Daireleri : 11 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 359-91

Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından hükümlü …’ın mahkûmiyetine ilişkin Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.04.2008 tarihli ve 359-91 sayılı hükümlerin sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 26.12.2012 tarih ve 8284-22434 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.04.2020 tarihli ve 25014 sayılı itiraznamesi ile;
“… Daire uygulamasında, nitelikli dolandırıcılık suçunun mağduru banka olup, aynı bankanın değişik şubelerine karşı işlenen dolandırıcılık suçunun tek suç kabul edilerek, TCK 43 uygulaması ile hüküm kurulması gerektiği yerleşmiştir.
Dairenin yerleşmiş uygulamasının aksine, eylem nedeniyle oluşan banka zararının banka tarafından karşılanmayıp, her şubede ilgili personele rücu edilmesi halinde banka personelinin, banka tarafından zarar çalışanlarına rücu edilmese dahi, eylem sırasında isimleri kullanılan gerçek kişilerin, kendilerinin borçlu olmadıklarını ispat edinceye geçen sürede yaşadıkları tedirginlik, harcadıkları emek zaman ve masraflar dikkate alındığında bu kişilerinde suçtan zarar gördüğünü, dolayısıyla suçun mağduru olduklarının kabulünün gerektiği, bu bu kabul nedeniyle her eylemin ayrı suç kabul edilmesi gerektiği, mahkeme uygulamalarının doğru olduğu, itiraz talebinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Ancak, daire uygulaması aksi yönde olması ve uygulama birliğinin sağlanması açısından, HSCB bankasının dört ayrı şubesine karşı gerçekleştirilen dolandırıcılık eylemi nedeniyle açılan dört ayrı kamu davasının, TCK 43 maddesinin uygulanmasının tartışması açısından birleştirilerek birlikte görülmesi, dört eylem nedeniyle sanığın suç kastı ve olayın özellikleri dikkate alınarak asgari hadden ayrılmak suretiyle temel ceza tayin edilmesi ve TCK 43 maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı görüldüğünden” düşüncesiyle itiraz yoluna başvurulmuştur.
Kararına itiraz edilen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 01.06.2020 tarih ve 1222-2530 sayı ile;
“Dolandırıclık suçu yönünden itiraz yoluna başvurulması ve itiraza konu dosya ile bağlantılı 2020/1601 esas ve 2020/1614 esas sayılı dosyaların Yargıtay 15. Ceza Dairesinin arşivinde olduğunun anlaşılması karşısında; dosyaların birlikte incelenmesinde yarar bulunduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 29.06.2020 tarih ve 5956-7138 sayı ile;
“…İncelemeye konu dosyada Yargıtay 11. Ceza Dairesince temyiz incelemesi yapılarak onama kararı verildiği, bu hükme yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, 5271 CMK’nın 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile değişik 308. maddesinin amir hükmü gereğince itiraz üzerine dosya inceleme görevinin kararına itiraz edilen Yargıtay 11. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; CMK’nun 308. maddesi uyarınca başvurulan itiraz kanun yolu değerlendirmesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi;
“Ceza dairelerinde:
c) Temyiz davasına bakmakla görevli olan daire, Yargıtayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalar ile olağanüstü kanun yollarına ilişkin davalara bakmakla da görevlidir” şeklinde düzenlenmiş olup temyiz dosyasına bakan dairenin aynı suçla ilgili ilk derece dosyalarına ve olağanüstü kanun yollarına ilişkin davalara da bakacağı kabul edilmiştir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 12.07.2007 tarih ve 23-23 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere bir işin Özel Dairece incelenip muktezaya bağlanmasından sonra artık müteakip işlere de aynı Özel Dairece bakılması esastır.
Öte yandan, 5271 sayılı CMK’nın “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi” başlıklı 308. maddesi; “Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz” şeklinde düzenlenmişken, maddeye 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile;
“İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir” şeklinde ikinci ve üçüncü fıkralar eklenmiş,
Yapılan değişikliğin gerekçesi ise; “İtiraz üzerine dosyanın kararına itiraz edilen daireye gönderileceği ve itirazın mümkün olan en kısa sürede dairece inceleneceği ve itirazın yerinde görülmesi durumunda dairenin kararını düzelteceği; itiraz yerinde görülmezse dairenin dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göndereceğinin hüküm altına alınmakta olduğu” şeklinde açıklanmıştır.
Buna göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 308. madde uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması üzerine dosya kararına itiraz edilen daireye gönderilecek, dairece mümkün olan en kısa sürede itirazın yerinde olup olmadığı konusunda inceleme yapılacak ve itirazın tamamen kabulüne veya reddine karar verilebileceği gibi, itirazın kısmen kabulüne de karar verilebilecektir.
Dairece itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi durumunda itirazın yerinde görülmeyen kısmı yönüyle değerlendirme yapılmak üzere dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilecektir.
İncelemeye konu dosyada Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmakla 5271 sayılı CMK’nın 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile değişik 308. maddesinin amir hükmü gereğince itiraz üzerine dosyayı inceleme görevi, kararına itiraz edilen Yargıtay 11. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 01.06.2020 tarihli ve 1222-2530 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.