Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2020/68 E. 2020/86 K. 27.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2020/68
KARAR NO : 2020/86
KARAR TARİHİ : 27.10.2020

2020/Bşk-68 2020/86 2014/252558

Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 215-189

Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesince 10.04.2014 tarih ve 215-189 sayı ile sanıkların her iki suçtan beraatlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 15.01.2020 tarih ve 9792-326 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesinde ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verildiği,
İddianamede; katılan …’in ortağı ve müdürü olduğu, aynı zamanda Bayrampaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde 2730632315 vergi numarasında kayıtlı Dekesa Tekstil Gıda İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin tarh dosyasının incelenmesinde, firmanın ‘fason konfeksiyon ütü paket ve tekstil yıkama’ işinden dolayı faaliyet gösterdiği 2011/3 dönemine ait KDV beyan bilgilerinde, katılanın bilgisi dışında mali müşavir olan sanık …’ın düzeltme beyannamesi verdiğinin, sanık …’nin sahibi olduğu büroda çalışan diğer sanık …’in düzenleyip sanık …’ın onayladığı gerçek olmayan ve internet yolu ile Bayrampaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne gönderilen bu beyanname ile adına fatura düzenlenmiş tarafa KDV iadesine ilişkin ödeme yapılmasının istendiğinin, ancak durumun bildirilmesi üzerine karşı tarafın düzeltme KDV beyanı vererek iade talebinden vazgeçtiğinin iddia olunması karşısında; sanıklar hakkında 213 sayılı VUK’un 359/b-1. maddesinde düzenlenen suç tavsif edilerek dava açıldığı anlaşılmakla;
İddianamedeki tavsif ve anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 11. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından; Dairemizin görevsizliğine, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 15.06.2020 tarih ve 745-3093 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ şeklindeki düzenleme ile tebliğname tarihinde yürürlükte olan ve bu hususu teyit eden 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun işbölümüne ilişkin 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümünü düzenleyen A-Ortak hükümler kısmının 3. bendindeki ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ şeklindeki düzenleme ile dosyaların zaman ve emek kaybına yol açmaksızın görevli daireye intikalinin sağlanması amaçlanmış, bu nedenle mahkûmiyet kararlarındaki nitelemeye, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise Yargıtay Kanunu 14. maddesinin değişiklikten önceki hâlinin aksine iddianamedeki tavsife değil iddianamedeki nitelemeye üstünlük sağlanması karşısında; Yüksek 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararında sanıklar hakkında Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan kamu davası açıldığına dair yorum yapılmış ise de söz konusu iddianamede sanıklara yüklenen suç ‘Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık’ olarak nitelendirilip sevk maddesi olarak da 5237 sayılı TCK’nın 207/1 ve 158/1-e maddelerinin belirtilmiş olmasına, hükümlerin konusuna, iddianamedeki nitelemeye, temyizin kapsamına, işbölümüne ve tebliğname tarihindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun ceza miktarına göre temyiz inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının a bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle (a) bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
24.02.2016 tebliğname tarihi itibarıyla katılan … vekilinin özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçlarına yönelik temyiz taleplerinin kapsamı gözetildiğinde, ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler her iki suçtan verilen beraat hükümleridir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır.
Tebliğnamenin düzenlendiği 24.02.2016 tarihi itibarıyla dikkate alınması gereken iddianamedeki nitelendirmeye göre, temyiz incelemesine konu olan suçlardan özel belgede sahtecilik suçunun yaptırımının TCK’nın 207/1. maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası, nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımının aynı Kanun’un 158/1-e-son maddesi uyarınca dört yıldan on yıla kadar hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacak miktarda adli para cezası olduğu göz önüne alındığında; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası daha ağır olduğundan temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 15.01.2020 tarihli ve 9792-326 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.