Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2020/67 E. 2021/50 K. 20.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2020/67
KARAR NO : 2021/50
KARAR TARİHİ : 20.05.2021

Yargıtay Daireleri : 8 ve 9. Ceza Daireleri

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2019 tarihli ve 3168-798 sayılı iddianamesi ve Elazığ 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2020 tarihli ve 398-61 sayılı son soruşturmanın açılması kararıyla sanıklar … ile …’nin görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından TCK’nın 257/1, 109/3-d, 132 ve 53/1. maddeleri, sanık …’in ise haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 132 ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince 17.04.2020 tarih ve 3-2 sayı ile;
“…Her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.03.2020 tarihli yazısıyla; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen ceza miktarının görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin gizliğini ihlal suçları için öngörülen ceza miktarından fazla olması sebebiyle yargılamanın Dairemiz görev alanına girdiği belirtilmiş ise de; sanıklar hakkında bu fiillere ilişkin düzenlenen iddianame ile son soruşturmanın açılmasına dair kararın anlatım kısımlarında açıkça; sanıkların bu dosyamızın konusu olan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçlarını FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla işlediklerinin kabul edildiği, bu hâliyle de yapılacak yargılama sonucunda sanıkların eylemlerinin sübutu hâlinde haklarında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 4. maddesi yollamasıyla TMK’nın 5. maddesinin uygulanmasının gerekeceği, Dairemizce incelenen dosyanın niteliği ve mahiyeti itibarıyla, sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye/yöneticisi olmak suçlarından yürütülen kovuşturmalar ile birlikte yürütülmesi veya değerlendirilmesinin tabii hâkim ve usul ekonomisi ilkelerine de uygun olduğu, bu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne, ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin ise Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne ait olup işbu davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararının ceza daireleri işbölümüne ilişkin hükümleri uyarınca yargılamanın Yargıtay Yüksek 9. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince de 08.06.2020 tarih ve 26-24 sayı ile;
“…Sanıklar …, …, … hakkında görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçlarından yapılacak yargılamada Dairemizin görevli olduğu değerlendirilerek gönderilen dosyada; 2797 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesinin Ceza Dairelerinde kısmının a, b, c fıkraları ile 28.01.2020 tarihli, 31022 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 23.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca; açılan davada son soruşturmanın açılması kararındaki nitelenen en ağır suça göre davaya bakma görevinin Yargıtay 8. Ceza Dairesine ait olduğu, Dairemizin ilk derece yargılama yapma görevinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 46. maddesindeki kişiler ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin görev alanına giren suçlara ilişkin olarak ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılması gereken işler olarak tahdidi olarak sınırlandırıldığı anlaşıldığından, sanıkların görevleri ve konumları ile dava açılan son soruşturma kararındaki atılı suçların değerlendirilmesine göre; Dairemizin görevsizliğine karar vermek gerektiği”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 9. Ceza Daireleri arasındaki uyuşmazlık, görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından ilk derece yargılamasının hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir.” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Öte yandan, Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde ise;
“Ceza dairelerinde:
c) Temyiz davasına bakmakla görevli olan daire, Yargıtayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalar ile olağanüstü kanun yollarına ilişkin davalara bakmakla da görevlidir.” şeklinde düzenlenmiş olup, temyiz dosyasına bakan dairenin aynı suçla ilgili ilk derece dosyalarına da bakacağı kabul edilmiştir.
Buna göre, ilk derece yargılamasına konu suçlardan son soruşturmanın açılması kararında anlatılan görevi kötüye kullanma suçunun cezası TCK’nın 257/1. maddesi uyarınca altı aydan iki yıla kadar hapis, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cezası TCK’nın 109/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun cezası ise TCK’nın 132. maddesi uyarınca altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olup, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece incelemesi yapılmak üzere 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan altı Kurul Üyesi; görevli Dairenin Yargıtay 9. Ceza Dairesi olduğu görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 17.04.2020 tarihli ve 3-2 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın ilk derece incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.05.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.