Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2020/15 E. 2020/35 K. 27.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2020/15
KARAR NO : 2020/35
KARAR TARİHİ : 27.10.2020

Yargıtay Daireleri : 12 ve 18. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 188-238

Sanık … hakkında özel hayatın gizliliğini ihlâl suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 14.11.2018 tarih ve 4875-10796 sayı ile;
“Sanığın özel hayatın gizliliğini ihlâl suçundan dolayı TCK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrası gereğince cezalandırılmasının talep edildiği 30.04.2015 tarihli iddianamede; sanığın, 18 yaşından küçük olan katılanın üzerinde iç çamaşırı olan fotoğraflarını, yine 18 yaşından küçük olan tanıklardan İrem’in Facebook hesabına göndermek ve …’a da cep telefonundan göstermek suretiyle ifşa ettiğinin iddia edilmiş olması karşısında, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında TCK’nın 134. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlâl suçunun yanı sıra TCK’nın 226. maddesinin 3 ve 5. fıkralarında tanımlanan müstehcenlik suçundan da dava açıldığı anlaşılmakla,
Katılan vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilen eyleme ilişkin iddianamedeki sevk ve anlatıma, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesindeki; ‘Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.’ hükmüne, sanık hakkında beraat hükmü kurulan ve iddianamede TCK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu iddia edilen eylemin aynı zamanda TCK’nın 226/3-5. maddesinde tanımlanan müstehcenlik suçunu oluşturmasına, TCK’nın 226. maddesinin 3 ve 5. fıkralarındaki müstehcenlik suçunun cezasının, TCK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlâl suçunun cezasından daha ağır olmasına ve Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 05.02.2015 tarihli, 9-320 sayılı kararına göre, 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanıp, 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu beraat hükmünün incelenmesi görevi Yargıtay 18. Ceza Dairesine ait bulunduğu,”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 18. Ceza Dairesince de 16.01.2020 tarih ve 184-1252 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eyleme, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına, tebliğname tarihine, temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 12. Ceza Dairesinin görevine girdiği,”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 12 ve 18. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’la değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanıp 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler” kısmının altıncı maddesinde de;
“Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkûmiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkûmiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyada, Yerel Mahkemece sanık hakkında beraat hükmü kurulmuş olması, bu nedenle ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken dava açan belge niteliğindeki 30.04.2015 tarihli ve 139-139 sayılı iddianamede de sanığa atılı suçun özel hayatın gizliliğini ihlâl olarak nitelendirilmesi karşısında, kararı temyizen inceleme görevi anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 12. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 14.11.2018 tarihli ve 4875-10796 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 12. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.