Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2020/108 E. 2021/15 K. 31.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2020/108
KARAR NO : 2021/15
KARAR TARİHİ : 31.03.2021

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 7. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza

Sanıklar …, …, … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve resmî belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesince 20.11.2012 tarih ve 200-377 sayı ile sanıkların her iki suçtan beraatlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 22.04.2015 tarih ve 10563-24114 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.05.2012 tarih ve 2012/Bşk-28 esas ve 2012/28 karar sayılı kararında da belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ hükmüne yer verilmiştir.
Sanıkların, ithalinin Dış Ticaret Müsteşarlığı ve TSE’den alınacak izine ve uygunluk belgesine tabi olan eşyaları, ithali izne tabi değilmiş izlenimi vererek gerçeğe aykırı beyanname düzenlemek suretiyle gümrük idaresini yanıltarak ithal işlemlerini yapmaya teşebbüs ettikleri iddia olunması nedeniyle, açılan dava ile 5607 sayılı Kanun’un 3/1. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan ‘eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın Türkiye’ye ithal etmek’ suçunun tavsif edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında;
İddianamedeki nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 7. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 7. Ceza Dairesince de 01.04.2019 tarih ve 13639-30254 sayı ile;
“Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesi’nin 22.04.2015 tarihli ve 2014/10563 E.- 2015/24114 K. sayılı görevsizlik kararı üzerine, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/200 E. – 2012/377 K. sayılı dosyası, temyizen incelenmek üzere Dairemize gönderilmiş ise de,
Mahkemece sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmî evrakta sahtecilik suçlarından verilen beraat hükmünün dayanak ve gerekçesi gözetilerek, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun işbölümüne ilişkin 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararında ‘Kaçakçılık ve buna bağlı olarak işlenen evrakta sahtecilik suçlarından birlikte dava açılmış olması hâlinde, temyiz incelemesi 7. Ceza Dairesi tarafından yapılır.’ şeklindeki düzenleme karşısında, sanıklar hakkında ‘Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik’ suçlarından kamu davası açıldığı, iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre başka suçtan açılan kamu davasının da kaçakçılık suçuna dönüşmeyeceği, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun iş bölümüne göre kaçakçılık ve buna bağlı olarak işlenen evrakta sahtecilik suçlarından birlikte dava açılması halinde temyiz incelemesinin Dairemizce yapılacağı cihetle; inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait bulunduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 7. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
15.04.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin;
“…Gümrük müşavirliğince dava konusu eşyalar ile ilgili olarak gümrük işlemleri için 18/11/2009 tarihli 2678 sayılı Menemen Deri Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünce tescil edilen Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ve ekleri 30/11/2009 tarihli ve 236743 sayılı fatura ile 03/11/2009 tarihli ve 11681 sayılı Serbest Bölge İşlem Formu ile elektronik ortamda gümrüklerde kullanılmakta olan Bilge Sisteminde eski ve kullanılmış olarak ancak Dış Ticaret Müsteşarlığının iznine tabi olmayan K3 kodu ile beyan edildiği, Gümrük Müdürlüğünce söz konusu eşyaların İthalat Rejim Kararı’nın 7. maddesi gereğince Dış Ticaret Müsteşarlığından izin alınması gerektiği ayrıca BİLGE sisteminde kullanılmış olarak beyan edilmesine rağmen K3 kodu seçilerek Dış Ticaret Müsteşarlığının iznine gerek olmayan eşya olarak beyan edilerek işlemlerin tekemmül ettirilmeye çalışıldığı, ayrıca meskur beyannamenin 2. kaleminin tarifesinin yükümlüsünce 8481.80.99.0099 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda beyan edilmesine rağmen eşyanın yapılan muayenesinde bu Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda olmadığı, eşyanın ithali için CE uygunluk belgesi alınması gerektiği tespit edilmiştir. 19.01.2010 tarihli tespit tutanağından anlaşılacağı üzere 8481.80.99.0099 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu nolu beyan edilen eşyalar şüpheliler tarafından farklı Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu ile beyan edilmiş ve bu sayede bahse konu eşyalar kamu kurumu olan Gümrük İdaresini yanıltmak suretiyle herhangi bir gümrük işlemine tabi tutulmadan Türkiye’ye ithal etmek istenmiştir. Sonuç olarak şüpheliler, ithalinin Dış Ticaret Müsteşarlığı ve TSE’den alınacak izine ve uygunluk belgesine tabi olan eşyaları, ithali izne tabi değilmiş izlenimi vererek gerçeğe aykırı beyanname düzenlemek suretiyle gümrük idaresini yanıltarak ithal işlemlerini yapmaya teşebbüs ettikleri ancak gümrük muayene memurunca eşyanın yapılan fiziki muayenesi neticesinde izne ve uygunluk belgesine tabi olduğunun tespit edildiği…” şeklinde anlatılması karşısında, sanıklar hakkında kaçakçılık suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Hükmü temyizen inceleme görevi de; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 7. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 01.04.2019 tarihli ve 13639-30254 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 7. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.