Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2020/105 E. 2021/12 K. 31.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2020/105
KARAR NO : 2021/12
KARAR TARİHİ : 31.03.2021

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 12 ve 5. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 140-476

Sanık … hakkında basit tehdit, ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda atılı suçlardan sanığın ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
Hükümlerin, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 23.05.2018 tarih ve 12341-5844 sayı ile;
“Sanığın, TCK’nın 239. maddesindeki ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması, TCK’nın 136. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve TCK’nın 106. maddesindeki tehdit suçlarından dolayı cezalandırılmasının talep edildiği 07.05.2013 tarihli iddianamede; sanığın, katılanlara ait holdinge bağlı bir şirkette muhasebeci olarak çalıştığı esnada, katılanların şirketinin mali ve ticari sırları ile başka şirketlerle olan hukuki ihtilaf ve davalarını kendi bilgisayarına hukuka aykırı olarak kaydettiği, işten ayrıldıktan sonra, katılanların eski ortağı olup, aynı işi yapmalarından dolayı katılanlarla aralarında ticari rekabet bulunan Matodzi adındaki kişiye, ele geçirdiği ticari ve mali sırların bir kısmını haksız çıkar karşılığı verdiği, katılan …’ı da telefonla arayıp, ‘Kişisel ve ailevi sırlarını da biliyorum, burada parasız kaldım, mağdur durumdayım, 6000 Dolar göndermezsen ailevi ve mali sırlarını açıklayacağım, beni Matodzi’nin eline bırakmayın, yoksa sonu sizin için iyi olmaz.’ biçimindeki sözlerle tehdit ettiği iddia edilmiş, yapılan yargılama sonunda sanık hakkında TCK’nın 239. maddesindeki ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması, TCK’nın 135. maddesindeki kişisel verilerin kaydedilmesi ve TCK’nın 106. maddesindeki tehdit suçlarından dolayı beraat kararı verilmiş olup, TCK’nın 135 ve 136. maddelerindeki suçların maddi konusunu oluşturan ‘kişisel veri’ kavramından, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerektiği, şikayet dilekçesinde söz edilen ‘Sanığın, şirketin mali sırlarının yanında katılanların şahsi sırlarını da kişisel veri olarak kaydettiği’ ne dair bir anlatımın iddianamede yer almadığı, firmaya ait bilgi ve belgelerin ‘kişisel veri’ kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanığa yüklenen eylemlerin TCK’nın 239. maddesindeki ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması ve TCK’nın 106. maddesindeki tehdit suçlarından ibaret olduğu, yerel mahkemenin kabulünde olduğu gibi, TCK’nın 135. maddesindeki kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan dava açıldığı sonucuna varılsa dahi TCK’nın 239. maddesindeki ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun cezasının TCK’nın 135. maddesindeki kişisel verilerin kaydedilmesi ve TCK’nın 106. maddesindeki tehdit suçlarının cezalarından daha ağır olduğu anlaşılmakla,
Katılanlar vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilen eylemlere ilişkin iddianamedeki anlatıma, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesindeki; ‘Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.’ hükmüne göre, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 01.02.2017 günü yürürlüğe giren ve 14.12.2017 olan tebliğname tarihine nazaran uygulanması gereken 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu beraat hükümlerinin incelenmesi görevi Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 23.09.2020 tarih ve 6612-12372 sayı ile;
“İddianame içeriğine, sevke, tebliğname tarihine, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve en ağır cezayı gerektiren suçun verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu olmasına göre temyiz incelemesi yapma görevi Yüksek 12. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 12 ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir.” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle (a) bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Değişiklik sonrasında, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre; iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki “nitelendirme” kavramı, söz konusu dava açan belgedeki sevk maddesinin isabet ettiği suç olarak kabul edilmiştir.
Katılanlar vekilinin temyiz talebinin kapsamı Yerel Mahkemece sanık hakkında kurulan beraat hükümleridir. Bu doğrultuda 14.12.2017 tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle değişik 14. maddesi uyarınca ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler sanık hakkında basit tehdit, ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından verilen beraat hükümleri olup iddianamede sanık hakkında sevk maddeleri TCK’nın 106/1-2. cümle, 136/1 ve 239/1-3 şeklinde gösterilmiştir.
İncelemeye konu dosyada sanık hakkında kurulan hükümlerin beraat olması karşısında, 14.12.2017 tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle değişik 14. maddesi uyarınca iddianamedeki nitelendirmeye (gösterilen sevk maddesinin isabet ettiği suç) ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarlarına göre; temyiz incelemesine konu olan suçlardan basit tehdit suçunun yaptırımının TCK’nın 106/1. maddesinin 2. cümlesi uyarınca altı aya kadar hapis veya adli para cezası; ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun yaptırımının TCK’nın 239/1. maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası; verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun yaptırımının ise aynı Kanun’un 136/1. maddesi uyarınca iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu göz önüne alındığında; verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu için öngörülen ceza daha ağır olduğundan temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 12. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle
1- Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23.05.2018 tarihli ve 12341-5844 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 12. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.