Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/67 E. 2019/104 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/67
KARAR NO : 2019/104
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 13. Ceza
Hâkimlik : BODRUM Sulh Ceza
Sayısı : 855

Şüpheli … hakkında hakkı olmayan yere tecavüz etme iddiası nedeniyle Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27.12.2017 tarihli ve 8856-5449 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı şikâyetçiler tarafından itiraz edilmesi üzerine Bodrum Sulh Ceza Hakimliğince 15.03.2018 tarih ve 855 sayı ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Anılan karara karşı Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2018 tarihli ve 50515 sayılı ihbarnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 25.02.2019 tarih ve 7675-2592 sayı ile;
“…Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27.12.2017 günlü kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda her ne kadar suç adı ‘hakkı olmayan yere tecavüz’ olarak yazılmış ise de; dosya kapsamına göre şüphelinin şikayetçiye ait arazideki zeytin ağaçlarından zeytinleri toplattığı iddiasına konu olan eylemin TCK.nun 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturması ve bu sebeple dairemizin görev alanı dışında bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karardaki anlatıma, iddianın niteliğine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 21.02.2018 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 09.02.2018 gün ve 2018/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümüne ilişkin ortak hükümlerin 6. fıkrası uyarınca kanun yararına bozma istemini inceleme görevi Yargıtay Yüksek (13.) Ceza Dairesine ait olduğu” ,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 14.03.2019 tarih ve 1141-3922 sayı ile;
“…Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Milas Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 27.12.2017 tarihli ve 2017/8856 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bodrum Sulh Ceza Hakimliğinin 15.03.2018 tarihli ve 2018/855 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talebinde, kovuşturmya yer olmadığına dair karar verilen eyleme, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6752 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca hazırlanan 21.02.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı iş bölümü kararına ve kanun yararına bozma talebinin kapsamının hakkı olmayan yere tecavüz suçuna ilişkin olması ile tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; kanun yararına bozma talebinin hangi Özel Dairece incelenmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’la değişik, Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen, 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2018 tarihli ve 50515 sayılı ihbarnamesinde;
“Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Milas Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/12/2017 tarihli ve 2017/8856 soruşturma, 2017/5449 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bodrum Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/03/2018 tarihli ve 2018/855 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olayda, müştekilerin alınan ifadelerinde şüphelinin kendilerine ait arazideki zeytin ağaçlardan zeytinleri topladığını iddia etmeleri ve buna ilişkin bir tapu fotokopisini dosyaya ibraz etmeleri, şüphelinin alınan beyanında ise söz konusu arazide Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/249 esas sayılı dosyasından verilen karar ile kendisinin de hak sahibi olduğu zeytin ağaçlarını topladığını, müştekilere ait zeytin ağaçlarına dokunmadığını iddia etmesi karşısında, ilgili taşınmaza ait mülkiyet kayıtlarının ve bahse konu Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının dosyaya celp edilmesi, atılı suçun oluşup oluşmadığına yönelik mahallinde teknik bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği…” şeklinde anlatılması karşısında şüpheli hakkında hırsızlık suçundan kanun yararına bozma talep edildiği anlaşılmaktadır.
12.06.2018 olan ihbarname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken kanun yararına bozma talebindeki nitelendirmenin hırsızlık suçuna ilişkin olması karşında, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 13. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 14.03.2009 tarihli ve 1141-3922 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, kanun yararına bozma talebinin incelenmesi Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.