Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/250 E. 2021/48 K. 20.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/250
KARAR NO : 2021/48
KARAR TARİHİ : 20.05.2021

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 5. Ceza

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 06.02.2019 tarihli ve 2-2 sayılı iddianamesi ve Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 30-272 sayılı son soruşturmanın açılması kararıyla tüm sanıklar hakkında; silahlı terör örgütünün üyesi olma, görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından TCK’nın 314/2, 257, 109/2-d-4, 132, 133, 134 ve 137/1-a. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince 10.09.2019 tarih ve 12 sayı ile sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davaların ayrılmasına ve başka bir esasa kaydedilmesine karar verildikten sonra 11.09.2019 tarih ve 12-125 sayı ile;
“…Dairemizin iş bu esas sayılı dosyasında sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından açılan kamu davasında; 2797 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesinin Ceza dairelerinde kısmının a, b, c fıkraları ile 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararı uyarınca; dava açılan son soruşturma kararındaki nitelenen en ağır suça göre davaya bakma görevinin Yargıtay 8. Ceza Dairesine ait olduğu,”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 03.10.2019 tarih ve 8-5 sayı ile;
“…2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 14 ve eklenen geçici 13. maddeleri uyarınca son soruşturmanın açılması kararındaki nitelendirme ve sevk maddelerine göre ve Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulunun 31.01.2019 günlü Resmî Gazete’de yayımlanan 30.01.2019 gün ve 2019/1 sayılı kararının Ceza Daireleri iş bölümüne ilişkin hükümleri uyarınca, son soruşturma kararında nitelenen tek suç olan görevi kötüye kullanma suçundan dava açıldığından davaya bakma görevinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olduğu,”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 08.11.2019 tarih ve 35-15 sayı ile;
“…Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli, 1138- 547 sayılı kararında, iddianame metninde yer almayıp dosya kapsamından mevcut olduğu anlaşılan birtakım eylemlerle alakalı olarak iddianamenin deliller kısmında tüm dosya kapsamının delil olarak gösterilmesi karşısında bu eylemlerin iddianame metninde yer almamasının bu suçtan dava açılmadığı anlamına gelmeyeceğinin belirtildiği, eldeki dosyada da dava açan belge olan son soruşturmanın açılması kararında iddianameye atıf yapıldığı, iddianamenin deliller kısmında ise son soruşturmanın açılması kararında sevk maddelerine yer verilen eylemlerin yer aldığı delillerin belirtildiği, bu bağlamda görevsizlik kararına dayanak yapılan son soruşturmanın açılması kararının hüküm fıkrasında sadece suça ilişkin kanun maddesinin belirtilmesinin o konuda dava açıldığı anlamına gelmeyeceği yönündeki gerekçenin dosya kapsamına uygun olmadığı gibi bu hususun ancak işin esasına girilerek değerlendirilebileceği, bu değerlendirmenin ise iddianame yerine geçen ve yargılamanın konusunu oluşturan son soruşturmanın açılması kararında gösterilen sevk maddelerine göre yetkili ve görevli olan yargılama makamlarınca yapılabileceği, bu itibarla son soruşturma kararında nitelenen en ağır suça göre ilk derece mahkemesi sıfatı ile yargılama yapma yetkisinin verilecek hükmün temyiz incelemesini yapmakla görevli ve yetkili olan Yüksek Yargıtay 8. Ceza Dairesine ait olduğu,”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; ilk derece yargılamasının hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir.” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Öte yandan, Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır.
Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen 10.09.2019 tarih ve 12 sayılı ayırma kararı ile sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davaların ayrılmasına ve başka bir esasa kaydedilmesine karar verildikten sonra ilk derece yargılamasına konu suçlardan, son soruşturmanın açılması kararında nitelenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal ve görevi kötüye kullanma suçlarından TCK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli hâli için öngörülen 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası yaptırımının son soruşturma kararında TCK’nın 132, 133, 134 ve 137/1-a ve 257. maddelerinde düzenlenen kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal ve görevi kötüye kullanma suçlarının yaptırımından daha ağır olduğu, TCK’nın 137/1-a maddesinin temel ceza değil artırım içerdiği, ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı hususları göz önüne alındığında, ilk derece yargılamasının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca dava açılan suçlardan en ağır yaptırımı içeren kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin davalara bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 03.10.2019 tarihli ve 8-5 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.