Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/245 E. 2020/4 K. 27.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/245
KARAR NO : 2020/4
KARAR TARİHİ : 27.10.2020

2019/Bşk-245 2020/4 2014/289991

Yargıtay Daireleri : 18 ve 12. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 614-16

Sanık … hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, müstehcen ürünleri depolama, müstehcen ürünlerin üretiminde çocukları kullanma, doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin görüntüleri depolama suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine; hukuka aykırı kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan beraatine; çocukların kullanıldığı müstehcen yayınların depolanması suçundan mahkûmiyeti ile bu suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına; doğal olmayan yollarla cinsel ilişki, ses ve görüntüleri depolama ile müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanma suçları bakımından TCK’nın 44. maddesi gözetilerek sanık hakkında aynı Kanun’un 226/3-2. cümlesi kapsamında hüküm verildiğinden bu suçlar yönünden hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 18. Ceza Dairesince 22.05.2019 tarih ve 4238-9465 sayı ile;
“Tebliğname tarihine, katılanın temyiz isteminin, CMK’nın 223. maddesine göre hüküm niteliğinde sayılan kararlardan olmayan, TCK’nın 226/3. maddesinin birinci cümlesi ve aynı Kanun’un 226/4. cümlesinde yer alan müstehcenlik suçundan verilen, hüküm verilmesine yer olmadığı şeklindeki kararlar ile, yine aynı Kanun’un 226/3. maddesinin 2. cümlesinde yer alan müstehcenlik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına; bunların yanı sıra özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel verilen kaydedilmesi suçlarından verilen düşme ve beraat hükümlerine yönelik olduğu anlaşıldığından; temyizin kapsamına, 6572 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu’nun geçici 14. maddesi uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulunun hazırlamış olduğu iş bölümü kararına göre işin incelenmesi Yüksek 12. Ceza Dairesinin görevine girdiği,”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 12. Ceza Dairesince de 23.10.2019 tarih ve 11428-10584 sayı ile;
“Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık hakkındaki davanın şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşmesine ve kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, müstehcen ürünleri depolama suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve müstehcen ürünlerin üretiminde çocukları kullanma ile doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin görüntüleri depolama suçlarından hüküm verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, müstehcen ürünlerin üretiminde çocukları kullanma, müstehcen ürünleri depolama, doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin görüntüleri depolama suçlarından TCK’nın 135/1, 43, 226/3-1, 43, 226/3-2, 43, 226/4, 43, 53, 54, 63. maddelerinin uygulanmasının talep edildiği 05.12.2013 tarihli iddianamede yer alan; ‘…Şüphelinin … İlköğretim Okulunda öğretmenlik yaptığı, şüpheli internet ortamında ‘childlove, emporumz.co.uk, formmill.co.uk, kimycall.co.uk, matrasu.co.uk, mirabiliss.org.uk’ ve benzeri sitelerden yaşları 6-7 ila 11-12 arasında değişen çocukların açıkca cinsel organları görünür tarzda müstehcen görüntelerini internetten indirerek depoladığı, yine doğal olmayan yollardan yapılan cinsel ilişki (transeksüel, lezbiyen, heterosexüel, grup seks) görüntülerini de indirerek depoladığı, yine şüphelinin görev yaptığı okuldaki 18 yaşından küçük, çocuk yaştaki öğrencileri haberleri olmaksızın kullanarak müstehcen görüntüler ürettiği ve bu görüntüleri bilgisayarında ve cep telefonunda depoladığı…’ biçimindeki anlatıma ve iddianame kapsamında herhangi bir mağdurun isminin yazılı olmamasına göre, ‘…Şüphelinin … İlköğretim Okulunda öğretmenlik yaptığı, şüpheli internet ortamında ‘childlove, emporumz.co.uk, formmill.co.uk, kimycall.co.uk, matrasu.co.uk, mirabiliss.org.uk’ ve benzeri sitelerden yaşları 6-7 ila 11-12 arasında değişen çocukların açıkca cinsel organları görünür tarzda müstehcen görüntelerini internetten indirerek depoladığı..’ ibareleri ile TCK’nın 226/3-2. madde, fıkra ve cümlesindeki müstehcen ürünleri depolama, ‘…yine doğal olmayan yollardan yapılan cinsel ilişki (transeksüel, lezbiyen, heterosexüel, grup seks denilen doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranış) görüntülerini de indirerek depoladığı…’ ibareleri ile TCK’nın 226/4. madde ve fıkrasındaki doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin görüntüleri depolama, ‘…yine şüpheli görev yaptığı okuldaki 18 yaşından küçük, çocuk yaştaki öğrencileri haberleri olmaksızın kullanarak müstehcen görüntüler ürettiği ve bu görüntüleri bilgisayarında ve cep telefonunda depoladığı…’ ibareleri ile de TCK’nın 226/3-1. madde, fıkra ve cümlesinde tanımlanan müstehcen ürünlerin üretiminde çocukları kullanma ve aynı madde ve fıkranın 2. cümlesindeki müstehcen ürünleri depolama suçlarından dava açıldığı, gerek iddianame başlığında ismi yazılmakla yetinilen özel hayatın gizliliğini ihlal gerek sanığa kişisel verilerin kaydedilmesi olarak isnat edilen eylemlerin, öncelikle TCK’nın 226/3-1. madde, fıkra ve cümlesinde tanımlanan müstehcen ürünlerin üretiminde çocukları kullanma ve aynı madde ve fıkranın 2. cümlesinde tanımlanan müstehcen ürünleri depolama suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla;
Katılan vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilen eylemlere ilişkin iddianamedeki anlatıma, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesindeki; ‘Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.’ hükmüne, sanık hakkında düşme ile beraat hükümleri kurulan ve iddianamede özel hayatın gizliliğini ihlal ile kişisel verilerin kaydedilmesi olarak da nitelendirilen eylemlerin, aynı zamanda TCK’nın 226/3-1. madde, fıkra ve cümlesinde tanımlanan müstehcen ürünlerin üretiminde çocukları kullanma ve aynı madde ve fıkranın 2. cümlesinde tanımlanan müstehcen ürünleri depolama suçlarını oluşturmasına, TCK’nın 226/3. madde ve fıkrasındaki müstehcenlik suçunun cezasının, TCK’nın 134/1. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal ile aynı Kanun’un 135/1. madde ve fıkrasındaki kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun cezasından daha ağır olmasına ve Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 05.02.2015 tarihli, 2015/9 esas, 2015/320 sayılı kararına göre, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, 01.02.2017 günü yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu hükümlerin ve kararların incelenmesi görevi Yargıtay 18. Ceza Dairesine ait bulunduğu,”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 18 ve 12. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarı ile uygulanması gereken, 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararının “Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 5. maddesinde; “Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkûmiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkûmiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.” 6. maddesinde “Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması hâlinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenir.” 7. maddesinde ise “Birden fazla suçun yer aldığı hükümlerin temyiz incelemesi, incelemeye konu suçlardan yaptırımı en ağır olanına bakmakla görevli dairece yapılır. Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır, üst sınırların eşit olması hâlinde ise alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu kabul edilir. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde nazara alınır. Temyiz kanun yoluna tabi olmaması nedeniyle ilk bakışta reddedilecek temyiz talepleri görevli dairenin belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz. Çeşitli suçlara ait davalarda, itirazı kabil kararlar nazara alınmadan, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir. İtiraz yoluna tabi olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve benzeri kararların mercide yanılma suretiyle ya da sehven temyizi halinde inceleme, bu suçlara bakmakla görevli dairece yapılır. Ancak aynı dosyada itiraz yoluna tabi olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve benzeri kararlar, diğer suçlarla birlikte temyiz edilmiş olsa bile görevli dairenin belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz. …” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Katılan vekilince özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanma ve doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin görüntüleri depolama suçlarından verilen hükümler yanında çocukların kullanıldığı müstehcen yayınların depolanması suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına da yönelik olarak temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmış ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının temyiz kanun yoluna tabi olmaması nedeniyle bu hükme yönelik temyiz isteminin ilk bakışta reddedilecek taleplerden olduğu göz önüne alındığında, Ceza Dairesinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine; hukuka aykırı kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan beraatine; doğal olmayan yollarla cinsel ilişki, ses ve görüntüleri depolama ile müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanma suçları bakımından hüküm verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlardır.
Diğer taraftan, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır.
27.05.2017 olan tebliğname tarihi itibarıyla temyiz incelemesine konu suçların yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasını gerektiren müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanma suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 18. Ceza Dairesince yapılması gerekmekte ise de;
23.07.2016 tarihli ve 29779-2 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun’la 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na eklenen geçici 15. maddenin 12. fıkrasına dayanılarak, 08.07.2020 tarihli ve 31179 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 07.07.2020 tarihli ve 173 sayılı kararı ile Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 01.10.2020 tarihinden geçerli olmak üzere kapatılmasına ve tüm işlerin Yargıtay 4. Ceza Dairesine devrine karar verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca 23.11.2006 tarihli ve 6-6; 03.03.2005 tarihli ve 1-1; 13.09.2018 tarihli ve 122-184 ile 28.12.2018 tarihli ve 236-298 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere dosyanın görevsizlik kararlarını veren Ceza Dairelerinden başka bir Ceza Dairesine gönderilmesi de mümkündür.
Bu itibarla, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 22.05.2019 tarihli ve 4238-9465 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.