Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/239 E. 2019/276 K. 25.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/239
KARAR NO : 2019/276
KARAR TARİHİ : 25.12.2019

Yargıtay Daireleri : 4 ve 18. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 946-895

Sanıklar … ve … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve tehdit suçları ile sanık … hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesince 27.11.2012 tarih ve 946-895 sayı ile sanıkların anılan suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.04.2014 tarihli ve 2013/6255 sayılı tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesince 30.04.2018 tarih ve 17812-8042 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemler ve sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun ceza daireleri arasındaki iş bölümüne dair kararına göre, sanıklar hakkında, TCK’nın 106/2-c maddesi kapsamında tehdit, 86/2 maddesine göre yaralama, 125/1 maddesine göre hakaret ve 116/4, 119/1-c maddelerine göre konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kamu davası açılmış ve aynı maddelerden hüküm kurulmuş bulunmakla, en ağır yaptırımı içeren suç, birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığının ihlali suçu olmakla, işin incelenmesinin Yüksek 18. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden”,
Yargıtay 18. Ceza Dairesince de 08.10.2019 tarih ve 3850-13970 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, verilen hükümlere, tebliğname tarihine, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 24/01/2014 tarih ve 2014/1 sayılı iş bölümüne ilişkin kararına, temyizin kapsamına göre; sanıklara yüklenen temyize konu suçlardan en ağır cezayı içeren ve 5237 sayılı TCK’nın 106/2-c. maddesinde düzenlenen tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinin Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 18. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir.” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddesinin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
06.04.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “…Toplanan kanıtlara göre, müştekilerin kardeşi ile ticari ihtilafı olan şüpheli…’in suç tarihinde müşteki…’a telefon açarak kardeşinin telefonunu istediği ve ‘Telefonu vermezsen seni kaldıracağım’ şeklinde tehdit ettiği, akabinde gece saat 21:00 civarında yanında şüpheli …olduğu halde müştekilerin evine gelerek kapıya çıkan müştekilere sinkaflı küfür ettiği ve müşteki…’ya herhangi bir emare oluşturmayacak tarzda tokatla vurduğu ayrıca her iki şüphelinin birlikte evden içeri girmeye çalıştıkları ve kardeşlerini kastederek ‘Bulun onunla hesaplaşacağız, sonra sizinle hesaplaşacağız’ şeklinde tehditlerde bulundukları bu suretle atılı suçların işlendiği anlaşılmakla…” şeklinde anlatılması karşısında, sanıklar hakkında birden fazla kişiyle birlikte tehdit ve gece vakti, birden fazla kişiyle birlikte konut dokunulmazlığının ihlali ve sanık … hakkında ayrıca hakaret ve kasten yaralama suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Ayrıca tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 2014/1 sayılı iş bölümünde “Temyiz kanun yoluna tabi olmaması nedeniyle ilk bakışta reddedilecek temyiz talepleri görevli dairenin belirlenmesinde göz önünde bulundurulamaz.” düzenlemesine yer verilmemiştir. Bu sebeple kamu davasına konu edilen tüm suçların görev uyuşmazlığının çözümünde göz önüne alınması gerekmektedir.
Öte yandan, Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğnamenin düzenlendiği 06.04.2014 tarihindeki ve temel şekillerinde ön görülen yaptırım miktarlarına göre yapılan değerlendirmede; tehdit suçunun yaptırımı TCK’nın 106. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis; konut dokunulmazlığının ihlali suçunun yaptırımı aynı Kanun’un 116. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis; hakaret suçunun yaptırımı TCK’nın 125. maddesinin birinci fıkrası uyarınca üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası; kasten yaralama suçunun yaptırımı TCK’nın 86. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasından ibaret olup; TCK’nın 106/2-c. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun yaptırımı daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 30.04.2018 tarih ve 17812-8042 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.