Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/224 E. 2019/261 K. 25.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/224
KARAR NO : 2019/261
KARAR TARİHİ : 25.12.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 342-586

Sanıklar … ve … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesince 04.05.2011 tarih ve 394-242 sayı ile; sanıkların eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince de 09.12.2011 tarih ve 430-483 sayı ile karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine oluşan görev uyuşmazlığının çözümü bakımından Yargıtay 5. Ceza Dairesince 02.04.2012 tarih ve 2791-3036 sayı ile Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiş, Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesince de 28.12.2012 tarih ve 342-586 sayı ile; sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkûmiyetlerine hükmedilmiştir.
Hükümlerin Cumhuriyet savcısı ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 10.02.2015 tarih ve 14241-12918 sayı ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun iş bölümüne ilişkin 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı kararı gereğince, dosyanın Yargıtay 23. Ceza Dairesine tevdi edildiği,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince 21.11.2016 tarih ve 10556-9851 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.’ hükmüne yer verilmiştir.
19.01.2015 tarih ve 2015/8 tarihli Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararına göre, tebliğname tarihi 28.06.2014 tarihinden önce olan dosyalarda, görev hususunda iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme dikkate alınacağı belirtildiğinden incelenen dosya içeriğine göre, iddianamedeki anlatımın hırsızlık suçunu oluşturduğu anlaşıldığından,
İddianamedeki nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin 17. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince 19.12.2016 tarih ve 19384-13391 sayı ile;
“Sanıklar hakkında 21.11.2009 tarihli iddianame ile dava açıldığı, iddianamede suç adının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma olarak belirtildiği, sevk maddesinin 5237 sayılı TCK’nın 155/2 olarak yazıldığı, iddianame anlatımının hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığının tespit edilmesi dosyanın esasını incelerken anlaşılacak bir işlem olması, iddianamedeki nitelendirmeye, sevke, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı kararına göre ve 18.06.2014 tarihli tebliğname tarihi itibariyle işin incelenmesinin Yüksek 23. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu yerine sehven Özel Daireye gönderilen dosya, Yargıtay 15. Ceza Dairesince 17.10.2019 tarih ve 14904-10128 sayı ile; oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 23 (15) ve 17. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
18.06.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “…Şüphelilerin akaryakıt deposunu temizlemek maksadıyla müştekinin müdürlüğünü yaptığı Nuh Çimento Vatan İköğretim Okuluna gittikleri, yakıt deposunun alt seviyesindeki bulunan tortuyu almak için üst kısımda bulunan temiz akaryakıtı yanlarında getirmiş oldukları tanka hortum vasıtasıyla çektikleri, tanık okul hizmetlisini bu aşamada kazan dairesi dışına tortunun akıtıldığı bidonları dolduğunda değiştirmesi bahanesiyle gönderdikleri, şüphelilerin tortunun bidonlara gönderildiği aşamada akaryakıt depo gösterge borusunu bez ve plastik parçalarla içine belli seviyede akaryakıt koymaları sonrasında alttan kapattıkları, bu şekilde akaryakıtın tekrar depo içine boşaltıldığı görünümü kazandırdıkları, şüphelilerin sonrasında temizliğin bittiğinden bahisle takribi 5.000-6.000 TL ederinde akaryakıtı koydukları tankla birlikte okuldan ayrıldıkları, suç tarihinde 10 gün kadar sonrasında arıza olduğundan bahisle okula gelen servis yetkililerince durumun farkedildiği…” şeklinde anlatılması karşısında, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Bu suça ilişkin temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 17. Ceza Dairesine ait bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay 23. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 19.12.2016 tarihli ve 19384-13391 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 17. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.