Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/201 E. 2019/238 K. 25.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/201
KARAR NO : 2019/238
KARAR TARİHİ : 25.12.2019

Yargıtay Daireleri : 15 ve 16. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 641-331

Sanıklar … ve … hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Kartal 7. Asliye Ceza Mahkemesince 07.09.2011 tarih ve 641-331 sayı ile, her iki sanığın da eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek bu suçtan mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanıklar ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 20.10.2015 tarih ve 15761-30265 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinin 3.fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ hükmü yer almaktadır.
İddianamedeki sevk maddesi olarak güveni kötüye kullanma suçu gösterilmiş ise de, olayın anlatımı, yapılan nitelendirme ve kabule göre; sanıkların, hacizli olan ve kendilerine yediemin sıfatıyla teslim edilen suça konu mallar üzerine tasarrufta bulunduklarının iddia edildiği dikkate alınarak, eylemlerinin bir bütün hâlinde TCK’nın 289. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla, iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, temyiz inceleme görevinin Yargıtay Yüksek 16. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince de 03.03.2016 tarih ve 7129-1335 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ hükmü yer almaktadır.
İddianamenin sevki, anlatımı ve nitelendirmesi ile temyiz kapsamına göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz inceleme görevinin Yüksek 23. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”,
Gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı iş bölümü kararı nedeniyle, dosyanın gönderildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesinin, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.12.2016 tarih ve 398 sayılı kararı ile kapatılması üzerine, anılan kararın (d) bendi uyarınca dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesine 11.09.2019 tarih ve 11054-8144 sayı ile; Yargıtay 16. Ceza Dairesi ve 15. Ceza Dairesi arasında çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine kararı verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 16. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanan 24.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı iş bölümünde yer alan; “Bu işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dâhil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işlerin temyiz incelemesi, bu işbölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır.” şeklindeki düzenleme bulunmaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
10.06.2013 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin: “…Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğünün 2007/1318 esas sayılı dosyası üzerinden müşteki şirketin icra takibi başlattığı, 16 ZG 088 plakalı araç alacağa karşılık Kartal 1.İcra Müdürlüğünün 2009/1053 talimat sayılı dosyası ile 14.03.2009 tarihinde fiilen haczedilerek yediemin sıfatı ile şüpheli …’a teslim edildiği, şüpheli Mustafa’nın 16 ZG 088 plakalı tırı fiilen bulunduğu ve yetkilisi diğer şüpheli …’in, Akpınar Mah. Malkoçoğlu Cad. Buhara Sok. No.10 Sancaktepe adresinde faaliyet gösteren kendisinin de çalıştığı Özay Tır Parkında bırakarak oradaki işten ayrıldığı ve kendine yediemin sıfatı ile teslim edilen hacizli mallarla hiç ilgilenmediği, şüpheli Yusuf’un da kendine ait tır parkında bulunan bu tırı alarak tespit edilemeyen bir yere götürdüğü…” şeklinde anlatılması karşısında sanıklar hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından dava açıldığı kabul edilmelidir. Muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun yaptırımı üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun yaptırımı bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezası olarak öngörülmüştür. Buna göre 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’la değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan ve tebliğnamenin düzenlendiği 10.06.2013 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı işbölümü kararı uyarınca, daha ağır yaptırım içeren hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 11.09.2019 tarihli ve 11054-8144 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.