Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/184 E. 2019/221 K. 25.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/184
KARAR NO : 2019/221
KARAR TARİHİ : 25.12.2019

Yargıtay Daireleri : 15 ve 12. Ceza Daireleri
Hâkimlik : NİZİP Sulh Ceza
Sayısı : 2649

Şüpheli … hakkında dolandırıcılık iddiası nedeniyle Nizip Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10.08.2018 tarihli ve 2745-3077 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı şikâyetçi tarafından itiraz edilmesi üzerine Nizip Sulh Ceza Hakimliğince 18.10.2018 tarih ve 2649 sayı ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Anılan karara karşı Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2019 tarihli ve 13549 sayılı ihbarnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 25.03.2019 tarih ve 1699-2766 sayı ile;
“…Kanun yararına bozma isteminin dolandırıcılıktan verilen kararın bozulmasına yönelik olmayıp, tehdit ve kişisel verileri hukuka aykırı yayma suçlarından değerlendirme yapılmamasına ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; bu suçlardan en ağırı olan TCK’nın 136. maddesinde düzenlenen suça ilişkin talepleri inceleme görevinin Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay’ın (12.) Ceza Dairesine ait olması” ,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 12. Ceza Dairesince de 19.06.2019 tarih ve 3692-7455 sayı ile;
“…İtiraz konusunun dolandırıcılık suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine dair bulunmasına, kanun yararına bozma isteminin kapsamı ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesine Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 30.01.2019 gün ve 2019/1 sayılı iş bölümü kararına göre kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 12. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; kanun yararına bozma talebinin hangi Özel Dairece incelenmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’la değişik, Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen, 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2019 tarihli ve 13549 sayılı ihbarnamesinde;
“… Dosya kapsamına göre, somut olayda müştekinin Nizip Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu şikâyet dilekçesinde, şüphelinin kendisi adına araba satın alacağını, bu sebeple hesabına 10.000,00 Türk lirasını havale ettiğini, ancak arabanın başkasına satıldığını söylemesi üzerine, araba almaktan vazgeçtiğini, parasını geri iade etmesini istemesi üzerine 3.500,00 Türk lirasının şüpheli tarafından iade edildiği, geriye kalan kısmının gönderilmediği, aralarında geçen ve dilekçe ekinde bulunan mesajlardan anlaşılacağı üzere şüpheli tarafından tehdit edildiği gerekçesiyle şikayetçi olması üzerine, müştekinin çelişkili beyanı, şüphelinin aldığı parayı kısmen geri ödemesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle takipsizlik kararı verilmiş ise de, dilekçe ekinde sunulan ve müşteki ile şüpheli arasında geçen konuşmaların bazılarının basit tehdit suçuna sebebiyet verdiği ve müştekinin alınan beyanında şikayetçi olduğunun anlaşıldığı, ayrıca şüpheli tarafından müştekinin fotoğraf ve telefon numarasının çeşitli platformlarda teşhir edildiği, ancak tehdit içeren cümleler ile müştekinin kişisel bilgilerinin çeşitli platformlarda paylaşılmasına ilişkin hiçbir araştırma ve inceleme yapılmaksızın, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda sadece dolandırıcılık suçu açısından inceleme yapılarak karar verildiği, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın belirtilen gerekçelerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir…” şeklinde anlatım karşısında şüpheli hakkında tehdit ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından kanun yararına bozma talep edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken kanun yararına bozma talebindeki suçlardan ihbarnamenin düzenlendiği 12.02.2019 tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun cezası daha ağır olduğundan temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 12. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19.06.2019 tarihli ve 3692-7455 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, kanun yararına bozma talebinin incelenmesi için Yargıtay 12. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.