Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/150 E. 2019/187 K. 25.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/150
KARAR NO : 2019/187
KARAR TARİHİ : 25.12.2019

Yargıtay Daireleri : 4 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 122-84

Sanık … hakkında tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 22.06.2011 tarih ve 292-485 sayı ile; sanığın hakaret suçundan doğrudan verilen kesin nitelikte 1.740 TL, mala zarar verme suçundan doğrudan verilen kesin nitelikte 2.500 TL adli para cezası ile; tehdit suçundan hapis cezasından çevrili 3.000 TL, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ise hapis cezasından çevrili 1.860 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 02.10.2012 tarih ve 9025-42487 sayı ile; hakaret ve mala zarar verme suçlarından doğrudan verilen kesin nitelikteki adli para cezasına yönelik temyiz taleplerinin reddine, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan hükümlerin ise bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 20.11.2013 tarih ve 1192-1039 sayı ile; sanığın tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından mahkûmiyetine ve hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 25.10.2016 tarih ve 122-84 sayı ile; hükümlerin açıklanmasına karar verilerek sanığın tehdit suçundan 5 ay hapis cezası ile; kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ise 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiştir.
Bu hükümlerin de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 20.11.2017 tarih ve 207-25204 sayı ile;
“İddianamede açıklanıp, hükümde kabul edilen eylemlere, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına ve daha önce dosyanın Yüksek 15. Ceza Dairesince incelenmiş olmasına göre, işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 30.05.2019 tarih ve 37928-6602 sayı ile;
“Tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmü ile tebliğname tarihinde uygulanacak olan ve 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümlerin 2. maddesindeki ‘Bu iş bölümündeki düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarih dâhil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup temyiz incelemesi bu iş bölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır’, 4. maddesinde ise ‘ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi işi daire dışına gönderen dairece yapılır….Bu işbölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi hâlinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır’ şeklindeki düzenlemeden anlaşılacağı üzere; iş bölümünün 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe girdiği ve 4. maddesinin birinci cümlesi uyarınca, bir dairenin iş bölümüne göre gerçekte bakma görevinde olmayan bir işe bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına göndermesinden dolayı yeniden bakma zorunluğunun ancak maddede de belirtildiği üzere 2016/1 sayılı iş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten önce daireye gelmesi diğer bir ifade ile tebliğnamesinin anılan tarihten önceye ait olması gerektiği, zira tebliğnamenin 2016/1 sayılı iş bölümünün yürürlüğe girdiği 01.03.2016 tarihi ve sonrası olması hâlinde ise maddenin devamında yer alan ‘Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi hâlinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır’ şeklindeki düzenleme uyarınca, temyiz incelemesinin, dosyayı daha önceden bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderen daire tarafından değil, 2016/1 sayılı iş bölümüne göre tebliğnamedeki suça bakma görevi hangi daireye ait ise o daire tarafından yapılacağının kararlaştırılmış olması karşısında; tebliğname tarihine, mahkeme kararındaki uygulamaya, temyizin kapsamına, 2016/1 sayılı iş bölümüne ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek (4.) Ceza Dairesi’ne ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanıp 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” kısmının ikinci maddesinde; “Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup, temyiz incelemesi bu iş bölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır.” denildikten sonra, dördüncü maddesinde; “Ceza Daireleri, yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi, işi daire dışına gönderen dairece yapılır. Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut hâlleriyle ilgili daireye/dairelere gönderilir. Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların, tekrar Yargıtaya gelmesi halinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır.
Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelip bozma veya başka nedenlerle daire dışına gönderdiği işlerden kendisine geri gelenlere bakar”, sekizinci maddesinde; “Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak

görevli ceza dairesi belirlenir.”, dokuzuncu maddesinde ise; “Birden fazla suçun yer aldığı hükümlerin temyiz incelemesi, incelemeye konu suçlardan yaptırımı en ağır olanına bakmakla görevli dairece yapılır. Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır, üst sınırların eşit olması halinde ise alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu kabul edilir. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınır.
Temyiz kanun yoluna tabi olmaması nedeniyle ilk bakışta reddedilecek temyiz talepleri görevli dairenin belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz.
Çeşitli suçlara ait davalarda, itirazı kabil kararlar nazara alınmadan, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir…” hükümleri getirilmiştir.
2016/1 sayılı işbölümüne göre bir dairenin bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderdiği ve kendi görev alanına girmeyen bir suça yeniden bakma zorunluluğu, bu suçun dairenin temyizen inceleme görevine giren suç ile birlikte geri gelmesi durumunda söz konusu olacaktır.
İncelemeye konu dosyada, Yerel Mahkemece kurulan ilk hükümlerin, Yargıtay 15. Ceza Dairesince 02.10.2012 tarih ve 9025-42487 sayı ile bozulmasına karar verilmiş ise de;
Sanığın temyiz taleplerinin kapsamı karşısında ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler sanık hakkında tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan mahkûmiyet kararlarıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 26.12.2016 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan TCK’nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun cezası tebliğname tarihi itibarıyla altı aydan iki yıla kadar hapis cezası; aynı Kanun’un 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun yaptırımının ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezası olup, tehdit suçunun cezası daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 20.11.2017 tarih ve 207-25204 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,

2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.