Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2019/119 E. 2019/156 K. 25.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2019/119
KARAR NO : 2019/156
KARAR TARİHİ : 25.12.2019

Yargıtay Daireleri : 4 ve 3. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 107-256

Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında Edirne 1. Sulh Ceza Mahkemesince 21.12.2009 tarih ve 907-1017 sayı ile; şikâyetçi …’ın yaralanmasının neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama kapsamında kalması nedeniyle sanıkların eylemlerinin TCK’nın 87, 86/2-3-e, 35. maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle asliye ceza mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
Bu görevsizlik kararı üzerine Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılmakta olan yargılama sırasında sanıklar hakkında nitelikli tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış her iki davanın birleştirilerek görülmesi sonrasında Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesince 31.05.2012 tarih ve 107-256 sayı ile sanık …’ın kasten yaralama, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde kasten yaralama, nitelikli tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme, sanıklar Aytaç, Türkün, Fikret ve Salih’in nitelikli tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından mahkûmiyetlerine, sanık …’ın nitelikli tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Sanık …’ın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına itiraz etmesi üzerine itiraz mercisince yapılan incelemede itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına karar verilmiş, bu karar üzerine de Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesince 17.01.2013 tarih ve 107-256 sayı ile sanığın nitelikli tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 31.05.2012 ve 17.01.2013 tarihli hükümlerin sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 21.12.2018 tarih ve 28943-22329 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına, temyizin kapsamına ve tebliğname tarihine göre, iddianamede ve Edirne 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/907 Esas ve 2009/1017 Karar sayılı görevsizlik kararında belirtilen suçların TCK’nın 86/1, 86/2-3e, 87. maddeleri gereğince yaralama ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesine göre yasak silah taşıma olup, en ağır cezayı içeren suçların TCK’nın 86/1, 86/2-3e ve 87. maddesi gereğince yaralama olmasına göre, işin incelenmesinin Yüksek 3. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesince de 02.05.2019 tarih ve 12712-9344 sayı ile;
“Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.12.2018 tarihli ve 2014/28943 Esas- 2018/22329 Karar sayılı kararı ile Dairemizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; dava konusu eylemler için iddianamedeki sevk maddelerine, mahkeme kararındaki kanuni nitelendirmeye, uygulanan kanun maddelerine, temyizin kapsamına ve tebliğname tarihine göre, mahkemece kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi görevi, temyize konu hükümlerde yer alan suçlardan yaptırımı en ağır olan 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a-c maddesinde yer alan birden fazla kişi tarafından silahla tehdit suçu olduğundan, 28.06.2014 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 29.01.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Yüksek Yargıtay 4.Ceza Dairesine ait bulunduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 3. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken görevsizlik kararında eylemin “…müştekilerden Aytaç’ın yaralanmasının da mahkememizce nitelikli-ağırlaştırılmış yaralama suçuna mümas olması, bu suçun ise 5237 sayılı TCK’nın 87. maddesine uyan suçu oluşturabileceği” şeklinde anlatıldığı, bu görevsizlik kararı sonrasında yapılan yargılama sırasında sanıklar hakkında ayrıca nitelikli tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu olan ve iddianame ile görevsizlik kararında anlatılan suçların tebliğnamenin düzenlendiği tarihteki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede, sanıkların eylemlerinin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu oluşturabileceğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de görevsizlik kararında TCK’nın 87. maddesinin hangi fıkrasının ihlal edildiğinin belirtilmemesi, Yerel Mahkemece de neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan değil basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralama suçundan uygulama yapılması karşısında, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasını gerektiren TCK’nın 106/2-a-c maddesinde düzenlenen nitelikli tehdit suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.12.2018 tarihli ve 28943-22329 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.