Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/71 E. 2018/133 K. 02.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/71
KARAR NO : 2018/133
KARAR TARİHİ : 02.05.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 16 ve 2. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 20.03.2014
Sayısı : 240-211

Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … hakkında özel belgede sahtecilik ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, sanıklar …, …, …, … ve … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme, sanık … hakkında ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanıklar …, …, … ve …’ın atılı suçlardan mahkûmiyetlerine, sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve …’un atılı suçlardan beraatlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanıklar …, …, … ve … müdafileri ile katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesince 20.09.2017 gün ve 1700-4916 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ile mahkeme kararındaki nitelendirmeye, sevkteki ve nitelendirmedeki ağırlığa temyizin kapsamına, tebliğnamenin tarihine, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmüne, 27.01.2017 tarih ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, işin incelenmesi Yüksek 2. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 2. Ceza Dairesince de 28.02.2018 gün ve 5202-2030 sayı ile;
“Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 14. maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı iş bölümüne ilişkin kararının ceza daireleri ortak hükümler bölümünde yer alan ‘Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkumiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkumiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.’ şeklindeki düzenlemesi de gözetilerek; mahkemenin 20.03.2014 gün ve 2010/240 Esas, 2014/211 Karar sayılı ilamında bir kısım sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 282/1. maddesinde düzenlenen suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve aynı Kanunun 207/1. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararları verildiği, 02.03.2010 tarihli iddianame ile 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b ve 151/1. maddeleri uyarınca hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davalarında ise beraat kararları verildiğinin anlaşılması karşısında; iddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, mahkumiyet hükmüne, temyizin kapsamına ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararına göre; sanıklara yüklenen temyize konu suçlardan en ağır cezayı içeren, 5237 sayılı TCK’nun 282/1. maddesine uyan suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizi inceleme görevi Yargıtay 16. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 16 ve 2. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik 14/3. maddesinin a bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” b bendinde ise “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
17.09.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla sanıklar …, …, … ve … müdafileri ile katılanın temyiz taleplerinin kapsamı karşısında, ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler; özel belgede sahtecilik ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından kurulan mahkûmiyet ile hırsızlık, mala zarar verme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, özel belgede sahtecilik ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından verilen beraat hükümleridir.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede beş yıldan on yıla kadar hapis cezasını gerektiren kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunun suçunun yaptırımı daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 2. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 28.02.2018 gün ve 5202-2030 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 2. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.