Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/59 E. 2018/121 K. 02.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/59
KARAR NO : 2018/121
KARAR TARİHİ : 02.05.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8, 17 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 13.12.2011
Sayısı : 200-787

Sanıklar … ve … hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılaması sonucunda, Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesince 13.12.2011 gün ve 200-787 sayı ile; sanıkların aynı suçtan mahkûmiyetlerine karar verilmiş, hükümlerin sanık … müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince 22.10.2013 gün ve 33289-25070 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2011 tarihli iddianamesiyle katılanın banka hesabından sanıklardan …’nun aynı banka nezdinde bulunan hesabına para transfer edildiğinin iddia olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.11.2009 gün ve 193-268 sayılı kararında açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK’nun 142/2-e maddesinde öngörülen ‘bilişim suretiyle hırsızlık’ suçu tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 13.02.2015 gün ve 32007-14604 sayılı gönderme kararıyla dosyanın devredildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince 19.04.2016 gün ve 13126-5664 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Daireleri’nin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2011 tarihli iddianamesinde olayın ‘yakınanın banka hesabından sanıklardan Süleyman’a havale yapıldığı’ şeklinde anlatıldığı bilişim sistemlerinin kullanıldığına dair bir anlatım olmadığı gibi, havale işleminin telefon bankacılığı yoluyla, bankayı arayan kişinin kendisini yakınan gibi tanıtarak gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında olayın ‘bilişim suretiyle hırsızlık’ suçu olarak tavsif edilmediği, banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık olarak tavsif edildiği anlaşıldığından,
İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, uygulamaya, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 26.02.2018 gün ve 2128-1307 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş bölümünü düzenleyen II numaralı bölümün ortak hükümler başlığının 3. bendinde, ‘daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkûmiyet kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir.
Tebliğname tarihinin 27.11.2012 olması nedeniyle incelenen dosya içeriğine göre; sanıklar hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2011 tarih ve 52929-4114 sayılı iddianamesi ile banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 5237 sayılı TCK’nun 245/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış olup, mahkemece yine aynı Kanunun 245. maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşıldığından,
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye, temyizin kapsamına göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca açıklığa kavuşturulması gereken husus, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkin ise de, öncelikle olumsuz görev uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Olumsuz görev uyuşmazlığının doğması için, karşılıklı olarak iki dairenin kendisini görevsiz sayması, başka bir anlatımla iki dairenin karşılıklı görevsizlik kararı vermesi gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık … müdafii ve sanık …’in temyizi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından temyiz incelemesi görevinin Yargıtay 6. Ceza Dairesine ait olduğu, Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından dosyanın devredildiği 17. Ceza Dairesince de bu görevin 15. Ceza Dairesine ait bulunduğundan bahisle görevsizlik kararları verildiği, dosyanın gönderildiği 15. Ceza Dairesince bu kez temyiz incelemesinin 8. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği, ancak dosyanın Yargıtay 8. Ceza Dairesi yerine Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince verilen ve temyiz incelemesi görevinin 15. Ceza Dairesine ait olduğuna ilişkin karşılıklı bir görevsizlik kararı olmadığından, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca çözülmesi gereken görev uyuşmazlığı da yoktur.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı uyarınca dosyanın Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 26.02.2018 gün ve 2128-1307 sayılı görevsizlik kararı uyarınca dosyanın Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.