Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/263 E. 2018/325 K. 28.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/263
KARAR NO : 2018/325
KARAR TARİHİ : 28.12.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 5 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 277-134

Sanık … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince 21.04.2011 tarih ve 277-134 sayı ile sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili ve sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince 15.06.2015 tarih ve 10356-12510 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 14. maddesinde, ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.’ hükmü yer almaktadır. Ayrıca ‘Tavsif”in ve buna bağlı olarak görevli dairenin neye göre belirleneceğine ilişkin Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 15/07/2009 gün 2009/7-7, 15/07/2009 gün 2009/8-8, 25/12/2009 gün ve 2009/13-13 sayılı ve benzeri Kararlarında da belirtildiği üzere, iddianamedeki anlatım ile sevk maddeleri arasında uyumsuzluk bulunması ve sevk maddelerinin yanılgı sonucu belirlenmesi durumunda görevli dairenin yanlış belirlenmiş sevk maddelerine göre değil, vasfı iddianame metninden açıkça saptanabilen suça göre belirlenmesi gerekmektedir.
İddianame içeriğine göre İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yapan sanığın 26/02/2007 tarihli vekaletname ile vekilliğini üstlendiği katılanın talimatı ile taşınmaz satım işlemlerini gerçekleştirdiği sırada taşınmaz bedeli olan 340.000 TL’nin 35.000 TL’sini katılanın vergi borçlarını ödeyeceğini söyleyerek taşınmazı satın alan….’dan alıp katılana vermediği iddia edilmiş ve sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 257/1. maddesi gösterilmiş ise de, niteleme ve anlatımın TCK’nın 155/2. maddesindeki hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olduğu, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve yukarıda açıklanan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan ilkeler doğrultusunda, tesis edilen hükümlerin incelemesini yapmakla görevli dairenin belirlenmesinde, yanlış gösterilen sevk maddelerinin değil, vasfı iddianame metninde açıkça anlatılan suçun dikkate alınması gerektiği ve bu durumda temyiz inceleme görevinin suç ve tebliğname tarihlerine göre Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 31.10.2018 tarih ve 13302-7451 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 19/01/2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümünü düzenleyen II numaralı bölümün ortak hükümler başlığının 3. Bendinde, ‘daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, 28/06/2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkumiyet kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre; 02/06/2010 tarihli iddianameye göre sanık hakkında atılı eylem için 5237 sayılı TCK’nın 257/1. maddesi gereğince görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılması talep edildiği, yine Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/277 E. 2011/134 K. sayısı ile yargılama yapılarak TCK’nın 257/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş olması, yine mahkemece sanık hakkında açılan dava ve sevk maddesine göre sanık hakkında yukarıda açıklandığı üzere TCK’nın 155/2. maddesi gereğince hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm de verilmediği ayrıca iddianamedeki tavsif de avukat olan sanığın taşınmazın devrini sağlamak üzere vekaletname ile katılanın vekilliğini üstlendiği, taşınmazın satış bedeli olan 340.000,00 TL alıcı tarafından satıcıya gönderileceği esnasında sanığın paranın içerisinden 35.000,00 TL aldığı iddia edilen olayın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olmadığı anlaşılmakla;
Mahkeme hükmündeki nitelendirme, iddianamede ki tavsife, temyizin kapsamına göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (5.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 5 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
17.06.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede ve iddianame yerine geçen son soruşturmanın açılması kararında eylemin; “Şüphelinin İstanbul Barosunda 7618 sicil numarasına kayıtlı avukat olduğu, bir kısım işlerini takip etmek için daha önce vekilliğini üstlendiği müşteki … ile…. arasında düzenlenen 06/11/2007 tarihli gayrimenkul satış protokolüne istinaden şikayetçiye ait İstanbul ili Kadıköy ilçesi Suadiye Mahallesi Ulus Sokakta bulunan 3194 ada, 68 pafta, 15 parsel sayılı taşınmazın, alıcı….’a tapuda devrini sağlamak üzere Bolu 3. Noterliğince düzenlenen 09/11/2007 tarih ve 19115 yevmiye sayılı vekaletname ile müştekinin vekilliğini üstlenip, şikayetçinin bilgi ve talimatı olmaksızın, taşınmazın satış bedeli olan 340.000,00-TL’yi müvekkilinin hesabına havale etmek için 13.11.2007 tarihinde Türkiye İş Bankası Kadıköy Suadiye Şubesine gelen….’dan, müvekkiline ait vergi borçlarını ödeyeceğini, 340.000,00 TL içinden 35.000,00 TL alacağını ve bu hususta müvekkili ile anlaştığını söyleyerek 35.000,00 TL aldığı ve 26.08.2009 tarihli ihtarnameye rağmen bahse konu parayı müştekiye vermeyerek uhdesinde tutmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/3488 BM. sayılı fezleke evrakı ve eklerinden anlaşılmıştır…” şeklinde anlatılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. İddianamede anlatılan eylemin gerçekte hangi suç veya suçları oluşturacağı ise temyiz incelemesi sonucu belirlenecektir. Bu nedenle temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 31.10.2018 tarihli ve 13302-7451 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.