Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/239 E. 2018/301 K. 28.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/239
KARAR NO : 2018/301
KARAR TARİHİ : 28.12.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15, 8, 17 ve 13. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 256-277

Dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 10.03.2014 tarih ve 10884-4336 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi; 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmüne yer verilmiştir.
Olay yerinde bulunan Vakıfbank ATM’sinin önüne gelerek maaşını çekmek amacıyla sanıktan yardım isteyen şikayetçiden, bankamatik kartını bu amaçla teslim alan sanığın, şikayetçiye ait bankamatik kartını ATM cihazına yerleştirerek para çekme işlemlerini tamamlandıktan hemen sonra hiçbir şey söylemeden söz konusu bankamatik kartını şikayetçiye teslim ettiği sırada, dosya kapsamında kimliği belirlenemediğinden evrakı tefrik edilen faili meçhul şüphelinin şikayetçi ve sanığı sağ tarafa doğru iteklemek suretiyle sanığın daha önceden işlem yaptığı bankamatikten şikayetçiye ait 530 TL parayı alması şeklinde gerçekleştiği iddia edilen eylem ile ilgili olarak, tanzim edilen 29.04.2010 tarihli iddianamede sevk maddesi dolandırıcılık olarak gösterilmiş ise de; anlatıma göre; 5237 sayılı TCK’nın 245/1 maddesinde tanımlanan ‘başkasına ait bir banka veya kredi kartını her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin rızası olmaksızın kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması’ suçunun nitelendirilmiş olması karşısında; iddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu” ,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 24.09.2014 tarih ve 9407-20762 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde, sanığın kendisinden maaşını çekmesi hususunda yardım isteyen mağduru ATM cihazından para alınacağı sırada itekleyerek kimliği belirlenmeyen suç ortağının parayı almasını sağladığının belirtilmesi karşısında, yağma suçu tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu “,
Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 23.02.2015 tarih ve 13627-36922 sayılı tevdii kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince 28.04.2015 tarih ve 17487-1383 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve uygulama maddelerine, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. ve 17. maddeleri ile 26.6.2012 tarihli tebliğnameye göre işin incelenmesi Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 10.07.2017 tarih ve 11923-17935 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 19/01/2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümünü düzenleyen II numaralı bölümün ortak hükümler başlığının 3. bendinde, ‘daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, 28/06/2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkumiyet kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre; her ne kadar sanık hakkında TCK’nın 157/1 maddesi gereği ‘dolandırıcılık’ suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış olsa da, tebliğnamenin 26/06/2012 tarihinde düzenlenmiş olması ve 28/06/2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirleneceği ayrıca iddianamedeki anlatım ile sevk maddesinin uyumsuz olması durumunda anlatıma itibar edilmesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, iddianamedeki anlatımın sanığın müşteki tarafından parasının çekilmesi için sanığa verilen bankamatik kartının şifre girme işlemenin girilmesi ile hakkındaki soruşturma dosyası ayrılan kimliği meçhul şüphelinin bankamatiğe girdiği ve sağ tarafa doğru sanık ile müştekiyi iteklediği, bu sırada müştekinin bankamatikten kısmen uzaklaştırılması sebebiyle kimliği meçhul şüphelinin parayı aldığı ve bu itibarla TCK 141. maddesinde yer alan ‘hırsızlık’ suçunun oluştuğu şeklinde anlatıldığından,
İddianamedeki anlatım ve nitelendirme, temyiz kapsamı ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 13. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince 10.04.2018 tarih ve 3328-5423 sayı ile;
“Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından 23.02.2015 tarih, 2014/13627 Esas ve 2015/36922 Karar sayılı ilam ile dosyanın Yüksek Yargıtay 17. Ceza Dairesi’ne devredildiği, 17. Ceza Dairesi tarafından da 28.04.2015 tarih, 2015/17487 Esas ve 2015/1383 Karar sayılı ilam ile dosyanın 15. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmesinin ardından Yüksek 15. Ceza Dairesi tarafından 10.07.2017 tarih, 2015/11923 Esas ve 2017/17935 Karar sayılı ilam ile dosyanın sehven Dairemize gönderildiğinin anlaşılması karşısında, işin incelenmesi dosyanın kendisine devredilmesine karar verilen ve daha önce görevsizlik kararı veren Yüksek 17. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince 14.05.2018 tarih ve 2447-6866 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve uygulama maddelerine, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri ile 26.06.2012 tarihli tebliğnameye göre işin incelenmesi Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 30.10.2018 tarih ve 3684-7267 sayı ile;
“Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 28.04.2015 tarih ve 2015/17487-2015/1383 sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın dairemize gönderildiği, dairemiz 10.07.2017 tarihli 2015/11923-2017/17935 sayılı ilamı Yargıtay 13. Ceza Dairesi’ne görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği, 13. Ceza Dairesi 10.04.2018 tarihli 2017/3328-2018/5423 sayılı ilam ile dosyanın 17. Ceza Dairesine gönderildiği ve 17. Ceza Dairesi tarafından daha öncesinde tarafımıza görevsizlik kararı vermiş olmaları gözardı edilerek görev konusunda uyuşmazlığın giderilmesi için Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekirken yeniden görevsizlik kararı verilip tarafımıza gönderildiği anlaşılmakla, iki daire arasında çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için görevli dairenin belirlenmesi amacı ile dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi”
Kararları verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca açıklığa kavuşturulması gereken husus, dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonucu verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkin ise de, öncelikle olumsuz görev uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Olumsuz görev uyuşmazlığının doğması için, karşılıklı olarak iki dairenin kendisini görevsiz sayması, başka bir anlatımla iki dairenin karşılıklı görevsizlik kararı vermesi gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyizleri üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından temyiz incelemesi görevinin Yargıtay 8. Ceza Dairesine ait olduğu, 8. Ceza Dairesince bu görevin 6. Ceza Dairesine ait bulunduğu, 6. Ceza Dairesince dosyanın devredildiği 17. Ceza Dairesince bu görevin 15. Ceza Dairesine ait olduğu, 15. Ceza Dairesince bu defa görevin 13. Ceza Dairesine ait bulunduğu, 13. Ceza Dairesince görevin 17. Ceza Dairesine ait olduğu, 17. Ceza Dairesince görevin 15. Ceza Dairesine ait bulunduğundan bahisle görevsizlik kararları verildiği, dosyanın gönderildiği 15. Ceza Dairesince bu kez herhangi bir görevsizlik kararı verilmeden dosyanın, görevli Dairenin belirlenmesi amacıyla Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yargıtay 15. Dairesince verilen karşılıklı bir görevsizlik kararı olmadığından, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca çözülmesi gereken görev uyuşmazlığı da yoktur.
Bu itibarla, dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.