Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/238 E. 2018/300 K. 28.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/238
KARAR NO : 2018/300
KARAR TARİHİ : 28.12.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 17 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 122-404

Sanık … hakkında resmî belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesince 06.10.2011 tarih ve 122-404 sayı ile sanığın eylemlerinin bilişim sistemi kullanmak suretiyle haksız kazanç sağlamak ve resmî belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 04.12.2013 tarih ve 11706-28370 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 03.04.2009 tarihli iddianamesiyle; sanığın, mağdura ait interaktif banka hesabına internet aracılığıyla girerek sahte kimlik ile Mehmet Baban adına açmış olduğu hesaba para transfer edip, parayı hesaptan çektiğinin iddia olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.11.2009 tarihli ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesinde öngörülen ‘bilişim suretiyle hırsızlık’ suçu tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 13.02.2015 tarihli ve 35565-15676 sayılı gönderme kararıyla dosyanın devredildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince 20.10.2015 tarih ve 14193-7833 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirme ve sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı kararına göre, 27.05.2013 tarihli tebliğname tarihi itibarıyla işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 30.10.2018 tarih ve 14787-7350 sayı ile;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 04/02/1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliği ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2018/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri işbölümünü düzenleyen II nolu bölümün, ortak hükümler başlığının 5. bendinde ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme hükmündeki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiş olması karşısında;
Katılan … Eyüboğlu’nun Denizbank’ta bulunan banka hesabına ait kullanıcı bilgilerini bir şekilde ele geçirip, internet bankacılığı ile katılana ait hesaba yetkisiz olarak erişim sağlayarak, taşınır nitelikteki parayı, internet bankacılığını kullanarak, Mehmet Baban hesabına, bilişim sistemi içinde havale yapmak suretiyle haksız yarar sağlamak şeklinde tavsif olunan eyleminin, Yargıtay CGK’nın 17.11.2009 tarihli ve 11-193-268 sayılı kararında da açıkça anlatıldığı üzere, kül hâlinde, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesinde tanımlanan ‘bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık’ suçunu oluşturacağı, iddianamede de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-e maddesinde öngörülen hırsızlık suçunun anlatıldığı anlaşılmakla,
İddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 17. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 17 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddesinin 5. fıkrasında “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
27.05.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “Şüpheli …’nün olay tarihinde, Mehmet Baban sahte nüfus cüzdanıyla İş Bankası Yeşilköy şubesinde hesap açtırdıktan sonra, şikâyetçinin Denizbank Bahçelievler ve Balıkesir Şubesinin bağlantılı 971716 numaralı hesabına internet ortamında girerek, hesaptan 7000 TL’yi İş Bankası Yeşilköy Şubesindeki hesabına aktarıp aynı gün vezneden çektiği” biçiminde anlatılması karşısında, sanık hakkında resmî belgede sahtecilik ve bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’la değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanıp 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 21.02.2013 tarih ve 1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca, temyiz inceleme görevi anılan suçlar arasında en ağır yaptırımı içeren bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 17. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 20.10.2015 tarihli ve 14193-7833 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 17. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.