Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/234 E. 2018/296 K. 28.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/234
KARAR NO : 2018/296
KARAR TARİHİ : 28.12.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 5 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 276-556

Sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda aynı suçtan mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 09.07.2015 tarih ve 9655-13603 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 14. maddesinde, ‘Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.’ hükmü yer almaktadır. Ayrıca ‘tavsif’in ve buna bağlı olarak görevli dairenin neye göre belirleneceğine ilişkin Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 15/07/2009 gün ve 2009/7-7, 15/07/2009 gün ve 2009/8-8, 25/12/2009 gün ve 2009/13-13 sayılı ve benzeri kararlarında da belirtildiği üzere, iddianamedeki anlatım ile sevk maddeleri arasında uyumsuzluk bulunması ve sevk maddelerinin yanılgı sonucu belirlenmesi durumunda görevli dairenin yanlış belirlenmiş sevk maddelerine göre değil, vasfı iddianame metninden açıkça saptanabilen suça göre belirlenmesi gerekmektedir.
İddianame içeriğine göre özetle ‘sanıkların, katılan ve mağdura ait kayıklara sert bir cisimle vurmak suretiyle zarar verdikleri’ iddia edilmiş ve sevk maddesi olarak TCK’nın 257/1. maddesi gösterilmiş ise de, niteleme ve anlatımın mala zarar verme suçuna ait olduğu, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve yukarıda açıklanan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan ilkeler doğrultusunda, tesis edilen hükmün incelemesini yapmakla görevli dairenin belirlenmesinde, yanlış gösterilen sevk maddelerinin değil vasfı iddianame metninde açıkça anlatılan mala zarar verme suçunun dikkate alınması gerektiği ve tebliğname tarihi de gözetilerek temyiz inceleme görevinin 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 23.10.2018 tarih ve 13267-7044 sayı ile;
“Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede sanıkların Milli Parklar Şube Müdürlüğünde görevli oldukları, olay günü görevlerinin gereklerini yerine getirmeyerek Belevi Gölünde bulunan kayıkların kırılmasına sebep oldukları belirtilerek TCK’nın 257. maddesi gereğince görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasının, kamu görevlisi olmayan ve temyiz kapsamında olmayan sanık …’ın ise mala zarar verme suçundan cezalandırılmasının talep edildiği, mala zarar verme suçundan verilen beraat hükmünün temyiz kapsamında olmadığının, görevi kötüye kullanma suçundan haklarında mahkumiyet hükmü verilen sanıkların eyleminin iddianamede görevlerini ihmal ederek zarara sebep olma şeklinde anlatıldığının anlaşılması karşısında;
İddianamedeki nitelendirme ve temyiz kapsamına göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (5.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 5 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiştir.
Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “Müşteki … ifadesinde; 28.01.2009 günü…. köyü Belevi yakınlarında çiftliği bulunan …. beni arayarak Belevi gölünde bulunan kayıtlarımızın kırıldığını bildirdi,bende dururumu arkadaşım Özver’i aradım ve kayıtların bulunduğu Belevi gölüne geldim,kayıkların batmış olduğu ve kayıkların zeminlerinin sert bir cisimle kırılmış olduğunu gördük,… isimli bekçi ile görüştüğümüzde 28.01.2009 günü öğleden sorna göl kenarına bir aracın geldiğini ve yine çiftlikte çalışan … isimli şahıstan balyoz istediklerini söyledi,göl kenarına gelen aracın Milli Parklar Müdürlüğüne ait olduğunu söylediler.Milli parklarda görevli memurların kimler olduğunu öğrenmek için Tire Avcılar kulübünü aradık ve Tire bölgesinin sorumlusu olduğunu öğrendiğim…. adında ki memuriyi aradım ve kendisi ile görüştük memure ….a Belevi gölünde bulunan kayıklarımızın kırılmış olduğunu ve 28.01.2009 tarihinde de görevli olarak o bölgede olduğunuzu öğrendim 28.01.2009 tarihinde o bölgeye gelip gelmediğini sordum,….kendisinin kayıkların olduğu bölgeye geldiğini fakat araçtan inmediğini beyan etti,beraberinde bulunan Mili Parklar görevlilerinin kayıkların olduğu bölgeye gittiklerini söyledi ve telefonu kapatı,görevli memurlardan şikayetçiyim, demiştir.
Diğer müşteki…. ifadesinde ;…. beni arayarak Belevi gölünde bulunan kayıklarımızın kırıldığını bildirdi, bende Tire ilçesinde gelerek kayığımın bulunduğu Belevi gölüne geldim ve kayıkların zeminlerinin sert bir cisimle kırılmış olduğunu gördük…. isimli bekçi ile görüştüğümüzde 28.01.2009 günü göl kenarına bir aracın geldiğini ve yine çiftlikte çalışan … isimli şahıstan balyoz istediklerini söledi Milli Parklar Müdürlüğüne ait olduğunu söylediler….. adında ki memureyi kendisine ait 0 506 358 93 42 numarayı kendime ait 506 610 10 50 nolu telefon ile aradım ve kendimi tanıttım. Memure ….a gölde bulunan kayıklarımızın 28.01.2009 tarihinde kırılmış olduğunu ve o tarihte görevli olarak o bölgede bulunduğunuzu öğrendim dedim ….da kendisinin kayıkların olduğu bölgeye geldiğini fakat araçtan inmediğini beraberinde bulunan Milli Parklar görevlilerinin kayıklarn olduğu bölgeye gittiklerini söyledi ve telefonu kapattı.Kayıklarımıza zarar veren görevliler hakkında şikayetçiyim, demiştir.
İl Çevre Orman Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünde görevli Orman Mühendisi şüpheli … ve Orman Muhafaza Memurları … ve … eylemleri görevinin gereklerine aykırı davranmak suretiyle kişilerin mağduriyetine sebebiyet verecek şekilde davranmak suretiyle görevi kötüye kullanmadır.Memur olmayan şüpheli …’ın eylemi ise mala zarar vermedir….” şeklinde anlatılması karşısında sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Buna göre temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmekte ise de; 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevlerine ilişkin bölümünde; “İşbölümünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işbölümü değişikliği nedeniyle 15. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan TCK’nun 151, 152, 153, 161 ve 162. maddelerinde düzenlenen suçlardan kaynaklanan işler 8. Ceza Dairesine” devredileceğinin belirtilmesi karşısında; temyiz incelemesinin Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 23.10.2018 tarihli ve 13267-7044 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.