Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/209 E. 2018/271 K. 28.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/209
KARAR NO : 2018/271
KARAR TARİHİ : 28.12.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 18. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 40-176

Sanık … hakkında tehdit ve hakaret suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanığın aynı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 02.05.2016 tarih ve 2422-8797 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 18. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 18. Ceza Dairesince de 18.09.2018 tarih ve 13066-11182 sayı ile;
“İddianamedeki sevk maddesine, verilen hükümlere, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6752 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulu’nca hazırlanan ve 27/01/2017 tarih ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/01/2017 tarih ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararına ve temyizin kapsamı ile tebliğname tarihi ve 19/01/2015 tarihli 2015/8 sayılı iş bölümü kararının Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler kısmındaki esaslara göre, işin incelenmesi Yüksek 4. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 18. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
10.01.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “Mağdur Av. … ve tanık sıfatıyla beyanına başvurulan İcra Dairesinde memur olarak görev yapan …’ın, Şüpheli …’in borçlusu olduğu Didim İcra Müdürlüğü’nün 2011/2493 Esas sayılı dosyası nedeniyle haciz işlemleri yapılmak üzere 09.01.2012 tarihinde şüpheli …’e ait Efeler mahallesi Devekıran Caddesi No:21/A Didim adresinde bulunan işyerine gittikleri,
Haciz işlemleri sırasında şüpheli …’in kamu görevlisi sıfatına haiz olan Av. …’e alenen herkesin duyabileceği bir durumda ‘Seni kazığa oturturum, bana nasıl hacze gelirsin, kafanı koparttırırım, bundan olacaklardan ben sorumlu değilim, sana neler yapacağım göreceksin, seni yaşatmayacağım, orospu terbiyesiz, seni gebertirim, çok mu zor birine yaptırırım, en fazla beş yıl yatar çıkar, defol git dükkanımdan’ şeklinde tehdit ve hakaretlerde bulunduğu,
Diğer şüpheli …’in de ‘Avukat oldun kendini bir şey mi sanıyorsun, orospu göreceksin, neler gelecek başına, kazığa oturtacağım seni, a… koyarım, sen bize hacze gelmek neymiş göreceksin’ şeklinde tehdit ve hakaretler bulunduğu…” şeklinde anlatılması karşısında, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Bu nedenle temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca her iki suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 18. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 4. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 18.09.2018 tarihli ve 13066-11182 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 18. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.