Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/194 E. 2018/256 K. 13.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/194
KARAR NO : 2018/256
KARAR TARİHİ : 13.09.2018

2018/Bşk-194 2018/256 2018/7955
Yargıtay Daireleri : 11 ve 5. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 350-252

Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 18.10.2007 tarihli ve 10598-5336 sayılı iddianamesi ile; sanık…. hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 17.12.2008 tarih ve 950-541 sayı ile; iddianamede belirtilen eylemin kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 24.12.2009 tarih ve 305-330 sayı ile sanığın kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafisi ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 27.06.2013 tarih 4270-10813 sayı ile;
“1982 Anayasasının 83/2. maddesinde ‘seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili Meclis kararı olmadıkça yargılanamaz’ hükmü mevcut olup TCK’nun 67/1. maddesi de bu hâlde milletvekilliği sona erinceye kadar zamanaşımının duracağını belirtmiştir. Dolayısıyla emredici nitelikte olan bu hükümler milletvekili sıfatının kazanılması ile başkaca bir karara gerek olmadan hüküm ifade edecektir. Resmi belgede sahtecilik suçundan hakkında kamu davası açılan sanığın 12.06.2011 tarihinde yapılan milletvekili genel seçiminde İstanbul milletvekili seçildiği ve hâlen bu sıfatının devam ettiği anlaşılmakla: CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durdurulmasına karar verilmesi ve hakkında Anayasanın 83/4. fıkrasının takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesince 30.10.2013 tarih ve 233-337 sayı ile sanık hakkında görülmekte olan kamu davasına ilişkin olarak CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca durma kararı verilmiştir.
Adalet Bakanlığı’nın 21.06.2016 tarihli ve 39777 sayılı yazısı üzerine İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12.06.2017 tarih ve 350-252 sayı ile sanığın kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan beraatine karar verilmiştir.
Temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen beraat hükmüne yönelik olarak Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2018 tarihli ve 7955 sayılı ihbarnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 06.02.2018 tarih ve 1265-899 sayı ile;
“…2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ şeklindeki düzenleme, tebliğname tarihinde uygulanacak olan 27.01.2017 tarih ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun işbölümüne ilişkin 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü ortak hükümlerin 2. maddesindeki ‘Bu işbölümündeki düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup temyiz incelemesi bu işbölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır’, 4. maddesinde ise ‘ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi işi daire dışına gönderen dairece yapılır. Bu işbölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtay’a gelmesi halinde ya da olağanüstü yasayollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu işbölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır’ şeklindeki düzenleme uyarınca, temyiz incelemesinin, dosyayı daha önceden bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderen daire tarafından değil, 2017/1 sayılı işbölümüne göre tebliğnamedeki suça bakma görevi hangi daireye ait ise o daire tarafından yapılacağının kararlaştırılmış olması karşısında; iddianamede TCK’nın 257/1. maddesindeki suç nitelenerek kamu davası açılmış olmasına, mahkeme tarafından resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmadığı belirtilerek görevi kötüye kullanma suçundan beraat kararı verilmiş olmasına, tebliğname tarihine, 2017/1 sayılı işbölümüne ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 5. Ceza Dairesi’ne ait olduğu” ,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 21.05.2018 tarih ve 2582-3738 sayı ile;
“…İhbarname içeriğine, 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ şeklindeki düzenlemeye, iddianame yerine geçen görevsizlik kararında belirtilen gerekçe ve sevk maddelerine, 2017/1 sayılı işbölümüne ve Adalet Bakanlığı’nın talep maksadına göre kanun yararına bozma talebini inceleme görevi Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesi’ne ait bulunduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11 ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; kanun yararına bozma talebinin hangi Özel Dairece incelenmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’la değişik, Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen, 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2018 tarihli ve 7955 sayılı ihbarnamesinde;
“…1-5271 sayılı Kanun’un 225. maddesinin; ‘Hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.’ şeklinde olduğu, dosya kapsamına göre, Kadıköy (Kapatılan) Cumhuriyet Başsavcılığının 18/10/2007 tarihli ve 2007/13600 soruşturma, 2007/10598 esas, 2007/5336 sayılı iddianamesi ile sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı ve sanığın eyleminin, ‘…Kadıköy Suadiye Mah. Plaj Yolu Sok. 71 pafta, 306 ada, 12 parsel sayılı 10 kapı nolu yerde Mehmet Ergin Soyarslan tarafından yapılan binanın ruhsata aykırı olarak inşa edildiği, 10/03/2005 tarih ve 19/4-B sayılı encümen kararında belirtilen yıkıma esas teşkil eden ruhsata aykırılıkların giderilmediği, iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmelik hükümleri uyarınca bulunması gereken şartları taşıyıp taşımadığının araştırılmadığı, mevzuata aykırı olarak ruhsat verildiği, böylelikle 26/05/2006 tarih ve 26/286 sayılı içkisiz istirahat ve eğlence yeri ruhsatında imzası bulunan Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı şüpheli….’in görevini kötüye kullandığı..’ şeklinde izah edildiği, sanık hakkında yargılama yapan Kadıköy (Kapatılan) 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2008 tarihli ve 2007/950 esas, 2008/541 sayılı kararı ile sanığın gerçeğe aykırı şekilde iş yeri açma ruhsatı verdiğinden dolayı, üzerine atılı bulunan eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/2 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiğinden bahisle Kadıköy (Kapatılan) Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği ve anılan kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, dolayısıyla gerek bahse konu iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil gerekse, iddianame yerine geçen görevsizlik kararında belirtilen gerekçe ve sevk maddeleri karşısında, sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan dolayı açılmamış bir kamu davasından söz edilmesinin olanaklı olmadığının gözetilmemesinde,
2- Dosyada mevcut, 27/05/2008 tanzim tarihli bilirkişi heyeti raporu ile de tespit edildiği üzere, suça konu yere ilişkin olarak Kadıköy Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğünün 02/11/2004 tarihli ve 45 sayılı yapı tatil tutanağına istinaden Kadıköy Belediye Encümeninin 10/03/2005 tarih ve 19/4-A ve 19/4-B sayılı kararı ile suça konu yerde bir ve ikinci bodrum katlarda 269,1 metrekare, üçüncü bodrum katta ise 50,4 metrekare olmak üzere, toplam 319,5 metrekare ruhsata aykırı olarak ilave yapıldığı gerekçesi ile yıkım ve para cezası verildiği, ruhsat sahibinin 12/05/2006 tarihli yeni başvurusu üzerine, sanık tarafından tek imzalı olacak şekilde, bila tarihli ve bila sayılı ‘Faaliyeti uygun görülmüştür.’ ibaresine yer veren ruhsat denetleme raporu tanzim edip, bu belgeye dayalı olarak 26/05/2006 tarihli ve 2006/286 sayılı içkisiz istirahat ve eğlence yeri işletme ruhsatını imzalayarak, ruhsat koşulları gerçekleşmeyen iş yerine gerçeğe aykırı olarak belge düzenlemek suretiyle ruhsat verdiği, dolayısıyla üzerine atılı bulunan resmî belgede sahtecilik suçunu işlediği konusunda şüphe bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatine karar verilmesinde isabet görülmemiştir” şeklinde anlatılması karşısında sanık hakkında kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçundan kanun yararına bozma talep edildiği anlaşılmaktadır.
31.01.2018 olan ihbarname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken kanun yararına bozma talebi ve iddianame yerine geçen belge niteliğindeki Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararında yapılan nitelendirmenin 5237 sayılı TCK’nın 204/2. maddesi olarak gösterilmiş olması karşında, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 06.02.2018 tarihli ve 1265-899 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.