Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/178 E. 2018/240 K. 13.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/178
KARAR NO : 2018/240
KARAR TARİHİ : 13.09.2018

2018/Bşk-178 2018/240 2017/54653
Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 16 ve 1. Ceza

Sanıklar …, … , …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, bu örgüte üye olma, bu örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme, kasten nitelikli öldürme, nitelikli yağma suçuna teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 28.09.2016 tarih ve 173-321 sayı ile; suç işlemek amacıyla silahlı terör örgüt kurma ve yönetme, bu örgüte üye olma, bu örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından sanıkların tümünün beraatlerine ve sanıklar …, …, …, … ve …’in ise nitelikli kasten öldürme, nitelikli yağma suçuna teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Bu hükümlere yönelik katılanlar vekili ile sanıklar …, …, …, … ve … müdafileri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyayı inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 06.07.2017 gün ve 589-981 sayı ile; tüm hükümler yönünden CMK’nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu hükümlerin de katılanlar vekili ve sanıklar …, …, …, … ve … müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesince 23.03.2018 tarih ve 1579-813 sayı ile;
“…Mahkeme kararındaki nitelendirmeye, temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6572 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmü ile katılanlar vekilinin silahlı terör örgütü üyesi olma, kurma ve yönetme suçlarından kurulan hükümleri temyize yetkisinin bulunmaması ve 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, işin incelenmesi Yüksek 1. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 1. Ceza Dairesince de 09.07.2018 tarih ve 1832-3324 sayı ile;
“…Sanıklar …,…, …, … haklarında terör örgütü yönetmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, üç kez adam öldürmeye azmettirmek, üç kez kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirmek, iş yeri dokunulmazlığını ihlâle azmettirmek, yağma suçuna teşebbüse azmettirmek suçlarından,
Sanıklar…, … ve .haklarında terör örgütüne üye olmak suçlarından,
Sanıklar …, …, …, …, … haklarında ise terör örgütüne üye olmak, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemek, üç kez tasarlayarak adam öldürmek, üç kez kişi hürriyetinden yoksun kılmak, iş yeri dokunulmazlığını ihlâl, nitelikli yağmaya teşebbüs suçlarından cezalandırılmaları için Malatya özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, daha sonra bu davanın Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesine devredildiği, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda birinci paragrafta sayılan sanıkların tüm suçlardan beraatlerine, ikinci paragrafta sayılan sanıkların üç kez tasarlayarak adam öldürmek, üç kez kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, üç kez nitelikli yağmaya teşebbüs suçlarından cezalandırılmalarına diğer suçlardan beraatlerine karar verildiği,
Yukarıda belirtildiği üzere sanıklardan Ahmet Hurşit Tolun, …, …, …, …’ın silahlı terör örgütünün kurucusu olmak ve yönetmek, bu nedenle üç kez adam öldürmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak ve nitelikli yağmaya teşebbüs suçlarından cezalandırılmalarını istediği TCK’nın 220/5, 309/2, 314/3. maddelerinde silahlı terör örgütü yöneticilerinin bu suçun işlenmesi sırasında başka suçlarında işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayıda ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunacağının düzenlendiği, bu sanıkların beraatlerine yönelik silahlı terör örgütü kurucusu olmak ve yönetmek ile bu suçlarla irtibatlı olarak diğer tüm suçların da katılanlar vekilleri tarafından temyiz edildiği,
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 4/1-a maddesinde adam öldürmenin terör amacıyla işlenen suçlar arasında sayıldığı, aynı Yasa’nın 5. maddesinde, terör amacıyla adam öldürme suçundan verilen cezanın yarı oranında artırılacağının düzenlendiği,
Yine 3713 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde terör suçlarında koşullu salıvermenin diğer suçlardan farklı düzenlemeler içerdiği,
TCK’nın 58/9. maddesinde mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilebileceğinin düzenlendiği,
Bu itibarla sanıklar Varol Bülent, Ahmet Hurşit, Haydar, Hüseyin ve Mehmet haklarında terör amacıyla üç kez adam öldürmeye azmettirmek suçundan açılan kamu davasının sübutu hâlinde gerek ceza süresinin belirlenmesi gerekse infaz hukuku açısından farklı düzenlemeler bulunduğu bu nedenle adı geçen sanıkların adam öldürme suçlarını terör amacıyla işleyip işleyemediklerinin belirlenmesi gerektiği,
Sanıklar Ahmet Hurşit, Haydar, Hüseyin, Mehmet, Varol Bülent’in adam öldürmek ve diğer suçları işleyip işlemediklerinin belirlenmesinin, ancak terör örgütü yöneticisi olup olmadıklarının belirlenmesiyle açığa kavuşacağı anlaşılmakla;
İddianamedeki sevk ve nitelemeye, mahkeme kararındaki nitelendirmeye, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2013 tarihli, 2012/6-1490 esas, 2013/59 sayılı kararına göre katılanlar vekilinin silahlı terör örgütü üyesi olma, kurma ve yönetme suçlarından açılan davaya katılma ve bu suçlardan kurulan hükümleri temyiz etme yetkisinin bulunmasına, öldürme suçları yanında silahlı terör örgütü üyesi olma, kurma ve yönetme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile ilgili olarak da katılanlar vekillerinin temyiz isteminde bulunmalarına, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6572 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmü ile 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, işin incelenmesi Yüksek 16. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 16 ve 1. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 14/3. maddesinin a bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” hükmüne yer verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6110 sayılı Kanun’la değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanıp 26.02.2018 günü yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler” kısmının ikinci maddesinde;
“Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup, temyiz incelemesi bu işbölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır.”
Üçüncü maddesinde; “İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli ceza dairesine gönderilir.”, sekizinci maddesinde “Temyiz kanun yoluna tabi olmaması nedeniyle ilk bakışta reddedilecek temyiz talepleri görevli dairenin belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz.” şeklinde hükümler düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK’nın “temyiz” başlıklı 286. maddesi;
“(1) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir.
(2) Ancak;
a) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,

g) On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
Temyiz edilemez.” şeklindedir.
Bu düzenlemeye göre, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilen ve beş yılın üzerinde hapis cezaları içeren kasten nitelikli öldürme, nitelikli yağma suçuna teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleri ile TCK’nın 314/1. maddesinde üst sınırı onbeş yıl hapis cezası olarak öngörülen silahlı örgüt kurma veya yönetme suçundan verilen beraat kararı temyiz kanun yoluna başvurulabilecek hükümlerdendir.
Haklarında mahkûmiyet kararı verilen sanıkların müdafileri nitelikli kasten öldürme, nitelikli yağma suçuna teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerini temyiz etmişlerdir. Katılanlar vekilinin de 01.08.2017 tarihli dilekçesiyle sanıklar hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan verilen beraat kararlarını da temyiz edildiği ve Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamelerde sanıkların TCK’nın 314/1. maddesiyle birlikte 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davaları açıldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, katılanlar vekilinin silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz talebinin ilk bakışta reddedilecek temyiz talebi olarak değerlendirilemeyecek oluşu ve temyiz taleplerinin kapsamı karşısında ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan verilen beraat kararı ile nitelikli kasten öldürme, nitelikli yağma suçuna teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen mahkûmiyet kararlarıdır.
Nitelikli kasten öldürme suçu için kanunda öngörülen ceza miktarı, silahlı örgüt kurma veya yönetme suçu için öngörülen cezadan daha ağır olsa bile, bu suçun silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında 3713 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca terör amacıyla işlendiğinin iddia edilmesi ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 2018/1 sayılı iş bölümünün; “Ceza Dairelerinin Görevleri” başlıklı kısmında, TCK’nın 314/1. maddesinde düzenlenen silahlı örgüt suçu ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’ndan kaynaklanan suçların, münhasıran Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevleri arasında sayılması karşısında; temyiz incelemesinin silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçuna bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 16. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 23.03.2018 tarihli ve 1579-813 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 16. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.