Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2018/138 E. 2018/200 K. 13.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2018/138
KARAR NO : 2018/200
KARAR TARİHİ : 13.09.2018

2018/Bşk-138 2018/200 2016/778
Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 5. Ceza

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının 10.07.2013 tarihli ve 373-162 sayılı iddianamesiyle sanıklar …, … ve …’ın resmî belgede sahtecilik suçundan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 134. maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında emekli olmak suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişikleri kesilen sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 204/2. maddesi kapsamında resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturduğundan bahisle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesince 15.11.2013 tarih ve 631-306 sayı ile görevsizlik kararı verilmiş, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince de 08.04.2015 tarih ve 38-125 sayı ile itiraz yolu açık olmak üzere karşı görevsizlik kararı verilerek oluşan görev uyuşmazlığının çözümü bakımından dosya Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesince 30.11.2015 tarih ve 33-36 sayı ile; İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle 2247 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca başvurunun reddine karar verilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 12.02.2018 tarih ve 1536-1071 sayı ile;
“Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı kararı uyarınca İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi arasında doğan görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi görevinin Yüksek 5. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 09.05.2018 tarih ve 2583-3469 sayı ile;
“İddianame içeriğine, sevke, temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na, 6572 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından hazırlanan ve Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girip 01.02.2017 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanan 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararına ve tebliğnamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre, mahkûmiyet hükmü dışındaki hükümlere yönelik temyiz incelemesinde görevli dairenin iddianamedeki sevk maddesine göre belirleneceği ayrıca yerel mahkemece verilen ve yargı yolu değiştiren görevsizlik kararı temyize tabi olduğundan temyiz incelemesi yapma görevinin Yüksek Yargıtay 11. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11 ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında; “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır” hükmüne yer verilmiş,
Bu düzenlemeye paralel olarak 5271 sayılı CMK’nın;
34. maddesinin ikinci fıkrasında; “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir”,
231. maddesinin ikinci fıkrasında; “Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir”,
232. maddesinin altıncı fıkrasında ise; “Hüküm fıkrasında, 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve mercinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir”,
Şeklindeki emredici düzenlemeler yer almış, aynı Kanun’un 264. maddesinde de kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya mercinin belirlenmesindeki yanılmanın, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı düzenlenmiştir.
Öte yandan olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nın 267 ila 271. maddeleri arasında düzenlenmiş olup “İtiraz olunabilecek kararlar” başlıklı 267. maddede yer alan “Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir” şeklindeki düzenleme uyarınca, kural olarak sadece hâkim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür. Örneğin; Ceza Muhakemesi Kanunu’nda görevsizlik (madde 5/2), yetkisizlik (madde 18/3), hâkimin reddi isteminin kabul edilmemesi (madde 28), eski hale getirme isteminin geri çevrilmesi (madde 42/2) kararları itiraz kanun yoluna tâbidir.
Temyiz ise 5271 sayılı CMK’nın 286 ila 307. maddeleri arasında düzenlenmiş olağan kanun yoludur. Aynı Kanun’un 305. maddesi gereğince, ceza mahkemelerince verilen hükümler temyiz kanun yoluna tabidir. Hükümler 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinde “beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi, davanın düşmesi kararı” olarak sayılmış olup kesin nitelikteki hükümler istisna olmak üzere, bu kararlara karşı başvurulabilecek olağan kanun yolu temyizdir.
Esasında hüküm niteliğinde olmamakla birlikte, bazı kararların da kanun yolu bakımından hüküm sayılacağı kabul edilmiştir. Örneğin; CMK’nın 223. maddesinin 10. fıkrasında, adlî yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı, kanun yolu bakımından hüküm sayılmıştır.
Diğer taraftan 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un ” Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığını taşıyan 14. maddesinde;
“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari ve askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” hükmü yer almaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararları temyiz kanun yoluna tabi olup kanun yolunun veya mercinin belirlenmesindeki yanılmanın, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı cihetle şikâyetçi …’in mercide yanılma sonucu Uyuşmazlık Mahkemesine gönderdiği itiraz dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabulü ile İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince resmî belgede sahtecilik suçu bakımından yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararını temyizen inceleme görevi, 08.02.2018 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca Yargıtay 11. Ceza Dairesine aittir. Temyiz incelemesi yapıldıktan sonra verilecek karara göre görevsizlik kararının kesinleşmesi hâlinde görevli yargı yolunun belirlenmesi amacıyla dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 12.02.2018 tarihli ve 1536-1071 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.