Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/92 E. 2017/112 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/92
KARAR NO : 2017/112
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 13. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 11.03.2010
Sayısı : 492-217

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında Bandırma Ağır Ceza Mahkemesince 04.06.2008 gün ve 63-136 sayılı kararı ile sanığın eyleminin bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçunu oluşturduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda 11.03.2010 gün ve 492-217 sayı ile sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiş, hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine yerel mahkemece 01.12.2010 gün ve 492-217 sayılı ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesince 19.02.2013 gün ve 3463-2709 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan Daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
İddianamede; sanığın, katılanın banka hesabına internet bankacılığı şifresini kırmak suretiyle girip hesaptaki parayı kendi hesabına transfer etmek şeklinde anlatılan eyleminde TCK’nun 142/2-e maddesindeki ‘bilişim suretiyle hırsızlık’ suçu tavsif edilmiş olması karşısında iddianamedeki anlatıma, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince 02.05.2013 gün ve 9767-9672 sayı ile;
“Dava konusuna, sevk maddelerine, uygulamaya, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararına göre, işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 13.01.2015 gün ve 15656-250 sayı ile;
“Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin 04.06.2008 tarihli görevsizlik kararındaki sevk ve nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 29.05.2015 gün ve 1114-17961 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan Daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki yada iddianame yerine geçen belgedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2008 tarihli iddianamesinde ve Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin 04.06.2008 tarihli görevsizlik kararında; sanığın, katılana ait banka hesabına internet bankacılığı şifresini kırmak suretiyle girip hesaptaki parayı kendi hesabına transfer etmek şeklinde anlatılan eyleminde TCK’nun 142/2-e maddesindeki ‘bilişim suretiyle hırsızlık’ suçu tavsif edilmiş olması karşısında görevsizlik kararındaki anlatıma, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına, tebliğname tarihine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 22.01.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı kararının Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümlerinin (3) nolu fıkrası uyarınca temyiz inceleme görevi Yüksek 13. Ceza Dairesine ait olduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince 20.03.2017 gün ve 13466-2754 sayı ile;
“Tebliğnamenin 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenmiş olmasına, iddianamedeki nitelendirmeye,görevsizlik kararına, temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararına göre; temyiz istemini inceleme görevi Yüksek 8. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen, tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede ve iddianame yerine geçen görevsizlik kararında eylemin; “Müşteki …’ın Bandırma Yapı Kredi Bankası Şube Müdürlüğünde döviz hesabının bulunduğu, sanık …’ın 06.06.2007 tarihi itibarı ile internet aracılığı ile müşteki …’ın Bandırma Yapı Kredi Bankası Şubesindeki hesabına banka şifreleri kırılmak suretiyle girildiği ve akabinde müşteki hesabından 5600 EURO paranın sanık …’ın Ulus Heykel Yapı Kredi Bankası Şube Müdürlüğü nezdindeki 80874566 nolu hesaba aktarıldığı…” şeklinde anlatılması karşısında sanık hakkında bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 142/2-e maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. İddianamede anlatılan eylemin gerçekte hangi suçu oluşturacağı ise temyiz incelemesi sonucu belirlenecektir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 20.03.2017 gün ve 13466-2754 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.