Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/72 E. 2017/92 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/72
KARAR NO : 2017/92
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 20.11.2012
Sayısı : 213-358

Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu Isparta Ağır Ceza Mahkemesince 20.11.2012 gün ve 213-358 sayı ile sanıkların beraatine karar verilmiştir.
Hükmün katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2014 tarihli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 25.01.2017 gün ve 10567-980 sayı ile;
“Sanıklardan …’nın Şifa Sağlık Gurubu Özel Hastane Hizmetleri A.Ş’nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı, … ve …’in de yönetim kurulu üyeleri oldukları, sanıklar … ve …’nin de aynı hastanede doktor olarak çalıştıkları, Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesine ve Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’a aykırı olarak, 05.11.2010 ile 15.11.2011 tarihleri arasında hastanede yatarak tedavi olmayan … ile 31.12.2010 ile 02.01.2011 tarihleri arasında hastanede yatarak tedavi olmayan …’i belirtilen tarihlerde yatarak tedavi olduklarından bahisle hasta yatış dosyaları düzenledikleri, ayrıca …’in 19.04.2011 tarihinde Üroloji ve Genel Cerrahi uzmanlarına muayene olmadığı halde muayene olmuş gibi belge düzenlendikleri, adı geçen şahısların muayene ve yatış işlemlerini sanıklar … ve …’nin yaptıkları, diğer sanıklarında yapılan bu sahtecilik ve dolandırıcılıklara kayıtsız kalarak iştirak ettikleri, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
Temyiz incelemesine konu suçlardan, doktor olan sanıkların atılı resmi belgede sahtecilik suçunun 5237 sayılı TCK’nın 210/2. maddesi atfıyla 204/2. maddesi kapsamında kalacağı ve anılan madde uyarınca bu suç için 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezasının ise aynı kanunun 158/1-e maddesi uyarınca 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 02.03.2017 gün ve 1040-1497 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, mahkumiyet dışındaki kararlarda sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır.
Dosya kapsamına göre; iddianamedeki anlatım ve tavsife göre, Özel Şifa Sağlık Grubu Özel Hastane Hizmetleri A.Ş.’de yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyesi ve doktor olarak görev yapan sanıklara yüklenen sahtecilik eyleminin TCK’nın 210. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ‘Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur’ şeklindeki düzenleme uyarınca, maddede belirtilen özel sağlık mesleği mensuplarının sahtecilik eylemlerinin, fıkranın ikinci cümlesindeki koşulun gerçekleşmesi halinde devamlılık gösteren daire kararlarında da açıklandığı üzere kamu görevlisi olmaması nedeniyle (bu yönde Dairemiz dışında Yüksek 21. Ceza Dairesinin 28.12.2015 gün 2015/13365-6682 E, K, 18. Ceza Dairesinin 01.07.2015 tarih 2015/3449-3800 E, K ve 15. Ceza Dairesinin özel hastane doktoru tarafından düzenlenen belgenin özel belgede sahtecilik olduğuna ilişkin 01.12.2014 gün 2013/4106 E., 2014/20090 sayılı kararı) ancak TCK’nın 204. maddesinin 1. fıkrasındaki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve iddianamede TCK’nın 204. maddesinin 2. fıkrası kapsamında bir kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik eyleminden dolayı açılmış bir dava bulunmaması karşısında; TCK’nın 158/1-e maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun ceza miktarına, tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, hükümlerin konusuna, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, sevk maddelerinin 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 158/1-e; suç tarihinin de 2010 ve 2011 yılları olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte olan hali;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” (b) bendinde de; “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklindedir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı uygulamalarına göre, çeşitli suçlardan açılan davalardan en ağırı belirlenirken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
17.04.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevlerinin tespitinde esas alınması gereken iddianamede, sanıkların özel hastanede çalıştığı, kamu görevlisi olmadıkları belirtildiğinden nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Buna göre, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para; resmi belgede sahtecilik suçunun ise aynı kanunun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, nitelikli dolandırıcılık suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 25.01.2017 gün ve 10567-980 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.