Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/42 E. 2017/62 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/42
KARAR NO : 2017/62
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 13 ve 8. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 22.09.2016
Sayısı : 546-661

Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesince 02.10.2014 gün ve 347-675 sayı ile; sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 09.06.2016 gün ve 4129-7680 sayı ile;
“Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunun oluşması için, başkasına ait bir banka veya kredi kartının veya kart bilgilerinin her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesi veya elde bulundurulması ve sahibinin rızası olmaksızın kullanılarak çıkar sağlanması gerekmektedir.
Somut olayda; şikayetçinin kendine ait kredi kartını ATM cihazına yerleştirmiş ve şifresini kendisi girmiş, sanık, şikayetçiye ödül paradan bahsederek şikayetçiye farkettirmeden hesabından 3.000 TL para çekmiştir.
Şikayetçiye ait kredi kartını ele geçirmeyen ve elinde bulundurmayan sanığın eyleminde TCK.nun 245/1. maddesinde yazılı suçun yasal unsurları oluşmayıp, kartdan işlem yaptığı sırada farkettirmeden 3.000 TL para çekme işlemini yapan ve daha sonra parayı alan sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması” isabetsizliğinden ve “Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gereğince TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi” zorunluluğundan bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesince 22.09.2016 gün ve 546-661 sayı ile; sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu kabul edilerek bu suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesince 31.10.2016 gün ve 26-16 sayı ile;
“Hakkında istinaf kanun yolu talebinde bulunulan hükümlerin daha önce Yargıtay denetiminden geçerek temyiz incelemesine esas tutulduğu anlaşılmış olmakla, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilen ve göreve başlama tarihi olan 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddelerinin uygulanacağının belirtilmiş olması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 264. maddesi de gözetilerek istinaf incelemesi talebinin temyiz mahiyetinde kabulü ile aynı Kanunun 279/1-b maddesi uyarınca sanığın istinaf başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Temyiz incelemesi için dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince 28.12.2016 gün ve 19632-17369 sayı ile;
“Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 14. maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı iş bölümüne ilişkin kararının ceza daireleri ortak hükümler bölümünde ‘Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma yada her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderdiği işleri sonuçlandırır.’ şeklindeki düzenlemesine göre, mahkemece verilen 02.10.2014 günlü hükmün temyiz talebi ile Yargıtay’a gönderilmesi üzerine incelemesi Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılarak, 09.06.2016 gün ve 2016/4129–2016/7680 sayılı kararla görüş bildirildiği anlaşıldığından, sonraki hükmün de temyiz incelemesinin önceki hükmü inceleyerek görüş açıklayan Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılması gerekliliği üzerine işin incelenmesinin Yüksek 8. Ceza Dairesine ait olduğu”
Görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince de 23.01.2017 gün ve 8-614 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 14. ve eklenen geçici 13. maddeleri uyarınca; mahkumiyet kararındaki nitelendirmeye, temyizin kapsamına, tebliğname tarihine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 26.02.2016 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümlerinin 4 no’lu fıkrasının 2. bendinin 2. cümlesi ve 7 no’lu fıkrası uyarınca, temyiz inceleme görevinin Yargıtay Yüksek 13. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 13 ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6572 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi gereğince hazırlanıp, 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 günü yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler” kısmının ikinci maddesinde;
“Bu iş bölümündeki düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere teblignamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup, temyiz incelemesi bu iş bölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır.”
Dördüncü maddesinde;
“Ceza daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır. İşin birden fazla dairece temyiz incelemesinin yapıldığı hallerde ise temyiz incelemesi işi daire dışına gönderen dairece yapılır.
Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut halleriyle ilgili daireye/dairelere gönderilir. Bu iş bölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş ya da geri çevirme kararına konu olmuş bulunan dosyaların tekrar Yargıtaya gelmesi halinde ya da olağanüstü yasa yollarından kaynaklanan taleplerde inceleme bu iş bölümüne göre görevli daire/daireler tarafından yapılır” hükmü getirilmiştir.
2016/1 sayılı iş bölümüne göre bir dairenin bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderdiği ve kendi görev alanına girmeyen bir suça yeniden bakma zorunluluğu, bu suçun dairenin temyiz inceleme görevine giren bir suç ile birlikte geri gelmesi durumunda söz konusu olacaktır.
İncelemeye konu dosyada, yerel mahkemece kurulan ilk hükmün, Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek 09.06.2016 gün ve 4129-7680 sayı ile bozulmasına karar verilmiş ise de; bozmaya uyularak kurulan ve temyize konu olan hırsızlık suçundan kurulan hükmü temyizen inceleme görevi, tebliğnamenin düzenlendiği 08.12.2016 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı iş bölümü uyarınca Yargıtay 13. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 28.12.2016 gün ve 19632-17369 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.