Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/401 E. 2018/23 K. 02.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/401
KARAR NO : 2018/23
KARAR TARİHİ : 02.05.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 18. Ceza
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 05.05.2011
Sayısı : 159-75

Sanık … hakkında tehdit, sanık … hakkında basit tehdit suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda her iki sanığın beraatlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 23.11.2015 gün ve 26938-38335 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesinin Yüksek 18. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 18. Ceza Dairesince de 04.12.2017 gün ve 44932-14266 sayı ile;
“Yargıtay Yüksek 4 Ceza Dairesinin 23.11.2015 tarih ve 2015/38335 sayılı kararı ile dosya görev yönünden Dairemize gönderilmiş ise de, iddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesinin daha önce dosyayı inceleyen Yüksek 4. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 18. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu bağlamda, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
09.07.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “Müşteki …’in Adana Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık mesleğini icra ettiği, müşteki tarafından alacaklı vekili olduğu Karataş İcra Müdürlüğünün 2007/1 talimat sayılı icra dosyasında borçlu olan şüpheli Ahmet Karaya’ya ait taşınmazın icra yoluyla satıldığı, şüpheli Ahmet Karaya’nın bu satışın iptali için Karataş İcra Mahkemesinde ihalenin feshi davası açtığı, bu davanın 29.06.2010 tarihli duruşmasından sonra müştekinin icra dairesine geçtiği, şüpheli …’nın da müştekinin peşinden icra dairesine geldiği ve müştekiye hitaben ‘Benim tarlamı kimse sattıramaz, senin çocuğunun canını alacağım’ dediği, şüpheli …’nın oğlu olan diğer şüpheli Mete Karakaya’nın müştekinin yanında çalışan tanık …’a müştekinin yokluğunda icra dairesinde iken müştekiyi kastederek ‘öyle kimsenin malını almak kolay değil, ben adamın bebeğini alırım, ayrıca internete veririm yayınlatırım’ dediği, şüpheli …’nın daha önceden 26.03.2010 tarihinde aynı şekilde müştekiyi tehdit ettiği…” şeklinde anlatılıp, suçların olayla uyumlu olacak şekilde tehdit ve basit tehdit olarak tavsif edildiği görülmektedir.
Dolayısıyla temyiz incelemesinin, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan ve 09.07.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereği, tehdit suçlarına bakmakla yetkili ve görevli Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 23.11.2015 gün ve 26938-38335 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.