Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/388 E. 2018/10 K. 02.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/388
KARAR NO : 2018/10
KARAR TARİHİ : 02.05.2018

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 23, (15) ve 11. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 20.03.2013
Sayısı : 390-140

Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda her iki suçtan sanığın beraatine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi uyarınca hazırlanan ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 22.01.2015 gün ve 8 sayılı kararıyla kabul edilerek 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni iş bölümü nedeniyle, Daire Başkanı tarafından imzalanan 11.02.2015 gün ve 23230-15434 sayılı gönderme kararıyla dosyanın devredildiği Yargıtay 23. Ceza Dairesince 02.12.2015 gün ve 13038-7492 sayı ile;
“Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19/01/2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümünü düzenleyen II numaralı bölümün ortak hükümler başlığının 3. bendinde, ‘Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, 28/06/2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre; tebliğnamenin 28/06/2014 tarihinden sonra düzenlenmiş olması karşısında, görev hususunda mahkumiyet dışındaki hükümlerde iddianamenin dikkate alınacağının belirtildiğinden, iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen ‘kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik’ suçunun cezası TCK’nın 204/2. maddesinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis; ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçunun cezası ise aynı Kanun’un 158/1.e maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi (11.) Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 11.12.2017 gün ve 9465-8813 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve tavsife, mahkeme hükmüne, 27.01.2017 tarih ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun işbölümüne ilişkin 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararına, katılan vekilinin 10.04.2013 havale tarihli gerekçeli temyiz talebinin kapsamına ve tebliğnamede belirtilen görüşe göre temyiz talebinin yalnızca nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin olduğu gözetilerek, temyizi inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik 14/3. maddesinin a bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır”, b bendinde ise, “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
13.11.2014 olan tebliğname tarihi itibarıyla katılan vekilinin temyiz taleplerinin kapsamı karşısında, ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler; nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından kurulan beraat hükümleridir.
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan nitelikli dolandırıcılık suçunun tebliğname tarihindeki yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası; kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun yaptırımı ise aynı Kanunun 204/2. maddesinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası olup, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun cezası daha fazla olduğundan temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 11.12.2017 gün ve 9465-8813 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.