Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/354 E. 2017/374 K. 26.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/354
KARAR NO : 2017/374
KARAR TARİHİ : 26.12.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 08.03.2016
Sayısı : 84-60

Sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda atılı suçlardan beraatine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 02.10.2017 gün ve 26373-19220 sayı ile;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verildiği,
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğünde kadrolu olarak çalışan sanığın, 2008 ve 2009 yıllarında düzenlediği ve bir kısım görevlere gitmeden harcırah tahakkuk ettirdiği, 2009 yılında hak etmediği halde genel bütçeden 2947,56 Lira ile 2008-2009 yıllarında görev yaptığı DKMP Genel Müdürlüğünde yapılan görevlendirmeler ve bu görevlendirmelere ilişkin tanzim ettiği yurtiçi geçici görev yolluğu bildirimlerinde bahse konu görevlere gitmeden veya gidilen görevlere ilişkin mükerrer beyanda bulunmak suretiyle döner sermaye bütçesinden 17.204 Lira aldığı, yapılan incelemede; 18.01.2008 ile 09.11.2009 tarihleri arasında geçici görevli olarak gitmiş olduğu görevlere ilişkin olarak düzenlenen harcırah bildirimlerinde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu ve amirlerince 50 adet gerçeğe aykırı yolluk bildirimlerinin onaylanması suretiyle toplam 5786 Lirayı sanığın uhdesine geçirdiğinin bildirildiği, böylece sanığın kamu kurumu zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanığın TCK’nın 6. maddesi kapsamında kamu görevlisi olduğu ve görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belgeleri sahte olarak düzenlediğinin iddia edildiği dikkate alınarak, resmi belgede sahtecilik suçunun, TCK’nın 204/2. madde kapsamında kalacağı anlaşılmakla,
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 204/2. maddesinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanun’un 158/1-e. maddesi uyarınca üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 30.10.2017 gün ve 15131-7208 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmü ile 27.01.2017 tarih ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun iş bölümüne ilişkin 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümlerin 6. maddesindeki ‘Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenir.’ şeklindeki düzenleme ve 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunun ceza miktarının 4-10 yıl artırılması karşısında; hükümlerin konusuna, temyizin kapsamına ve tebliğname tarihindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun ceza miktarına göre temyiz inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle a bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş, b bendinde de “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda tebliğname tarihinin 10.05.2017 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası tebliğname tarihi itibarıyla üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası, resmî belgede sahtecilik suçunun cezası ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası daha ağır olduğundan, hakkında beraat hükmü kurulan sanık yönünden iddianamedeki nitelendirmeye ve tebliğname tarihine göre temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 02.10.2017 gün ve 26373-19220 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,

2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.