Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/352 E. 2017/372 K. 26.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/352
KARAR NO : 2017/372
KARAR TARİHİ : 26.12.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 17 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 18.03.2010
Sayısı : 287-146

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2007 gün ve 10814-6480 sayı ve 18.06.2007 gün ve 22862-13572 sayılı iddianameleri ile sanıkların hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesince 18.03.2010 gün ve 287-146 sayı ile sanıkların aynı suçlardan mahkûmiyetlerine karar verilmiş,
Hükmün sanıklar … ile … ve sanıklar … ve … müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince 05.05.2015 gün ve 1391-1785 sayı ile
”Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun, Dairelerin işbölümünü düzenleyen 19.1.2015 tarih 2015/8 Sayılı kararının ‘Ortak Hükümler’ başlığını taşıyan 3. bendinde, ‘Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, 28.6.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli dairenin belirleneceği, bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmenin esas alınacağı’nın düzenlendiği anlaşılmakla;
İddianamedeki nitelendirme ve sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararına göre, 17.10.2012 tarihli tebliğname tarihi itibariyle işin incelenmesi Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 06.11.2017 gün ve 5449-7474 sayı ile;
“Tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 14. maddesinde yer alan ‘Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmüne göre sevk maddeleri değil, iddianamedeki nitelendirme esas alınanacaktır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere iddianamedeki tavsif (nitelendirme) esas alınmalıdır.
26.03.2007 tarihli iddianame ile; sanıklardan …’nın diğer sanık …’la iştirak halinde …. plakalı aracı çalıp, bu araca sahte plaka ile buna uyumlu sahte araç trafik ve tescil belgesi hazırlattıkları ve aynı zamanda park halinde bırakılan ve deposu kilitli olan …..plakalı aracın deposundan hortumla mazot çaldıkları iddiasıyla kamu davası açıldığı, iddianamede her ne kadar sanık … hakkında sahtecilik suçu yönünden sevk maddesi olarak TCK’nın 204/2. maddesi gösterilmiş ise de; bu sanığın kamu görevlisi olmadığı ve bu konuda bir iddianın da bulunmadığı, iddianamedeki anlatım ve tavsife göre eylemin TCK’nın 204. maddesinin 1. fıkrasındaki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve iddianamede TCK’nın 204. maddesinin 2. fıkrası kapsamında bir kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik eyleminden dolayı açılmış bir dava bulunmaması karşısında; TCK’nın 142/2-d maddesindeki hırsızlık suçunun ceza miktarına, tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, hükümlerin konusuna, temyizin kapsamına ve tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 17. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 17 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmuzlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairede yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen, tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” hükmüne yer verilmiştir.
17.10.2012 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamelerde sanık … hakkında sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nun 204/2. maddesi gösterilmiş ise de eylemin; “…Yukarıda kimliği yazılı şüphelilerden, …’nın yanında … … olduğu halde, Etimesgut Şeker Fabrikasının önünden çaldıkları ….’a ait …. plakalı aracı Ankara’ya getirip, diğer şüpheli …’e vererek bu arabaya…. sayılı sahte bir plaka ile buna uyumlu sahte araç tescil ve trafik belgesi hazırlattıkları, hazırlanmış bu plakayı Gökhan ile Şahin’in arabaya takıp yanlarına ….’ı da alarak geceleyin saat: 03.15 sıralarında Keçiören Adnan Menderes Caddesi üzerinde park halinde bırakılan ve deposu kilitli olan müşteki Bindal’a ait …..plakalı arabanın deposundan hortumla mazot çalarlarken polis devriyesince suç üstü yapıldığı, burada ….’ın yakalandığı, Gökhan ile Şahin’in kaçtıkları, elde edilen mazotun 35 litresinin müştekiye teslim edildiği, Şahin’in evrakının firarda olması nedeniyle ayrıldığı, şüpheliler …’in evinde yapılan aramada, Karayolları 4. Bölge Müdürlüğünün 06 Muayene İstasyonu 2. İbareli metal mührün bulunduğu ve bu mühürün sahte olduğu anlaşılmış, plakaların ve ruhsatların da sahte olduğu anlaşıldığı … Yukarıda kimliği yazılı şüphelinin yanında, … olduğu halde, Etimesgut Şeker Fabrikasının önünden çaldıkları ….’a ait …. plakalı aracı Ankara’ya getirip, diğer şüpheli …’e vererek bu arabaya…. sayılı sahte bir plaka ile buna uyumlu sahte araç tescil ve trafik belgesi hazırlattıkları, hazırlanmış bu plakayı Gökhan ile Şahin’in arabaya takıp yanlarına ….’ı da alarak geceleyin saat: 03:15 sıralarında Keçiören Adnan Menderes Caddesi üzerinde park halinde bırakılan ve deposu kilitli olan müşteki Bindal’a ait …..plakalı arabanın deposundan hortumla mazot çalarlarken polis devriyesince suç üstü yapıldığı, burada ….’ın yakalandığı,” şeklinde anlatılması karşısında sanık hakkında TCK’nun 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı edilmelidir.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede ise üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasını gerektiren TCK’nun 142/2-d maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 17. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılması ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 17. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 05.05.2015 gün ve 1391-1785 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 17. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.