Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/332 E. 2017/352 K. 26.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/332
KARAR NO : 2017/352
KARAR TARİHİ : 26.12.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 28.04.2015
Sayısı : 16-242

Sanıklar .., .. hakkında resmi belgede sahtecilik, sanıklar …., … ile … hakkında da kamu kurumu zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 18.09.2017 gün ve 14753-18578 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 tarih ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre; sahte olduğu iddia edilen belgelerden bir kısmının 01.06.2005 tarihinden önce düzenlendiğinin iddia edildiği, bu nedenle söz konusu sahtecilik suçu ile ilgili olarak 765 sayılı TCK hükümlerinin uygulanacağı somut olayımızda beraat kararı verilmiş olup iddianame anlatımı da nazara alınarak;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezasının, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezasının ise suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e. maddesi uyarınca üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 09.10.2017 gün ve 14421-6422 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ şeklindeki düzenleme, bu hususu teyit eden tebliğname tarihinde uygulanacak olan 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararının Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü ortak hükümlerin 7. maddesi, aynı kararın 8. maddesindeki ‘Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenir.’ şeklindeki düzenleme ile 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasanın 14. maddesi ile nitelikli dolandırıcılık suçunun ceza miktarının üç yıldan on yıla kadar şeklinde artırılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 158/1-e maddeleri ile cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasına, iddianamedeki tavsife, hükümlerin konusuna, temyizin kapsamına, işbölümüne ve tebliğname tarihindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun ceza miktarına göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle a bendi “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş, b bendinde de “çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 26.02.2016 gün ve 29636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 gün ve 1 sayılı iş bölümü kararının “Ceza Daireleri iş bölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 7. maddesinde; “Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkûmiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkûmiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.” 8. maddesinde “Temyiz incelemesine konu olan suçların ceza miktarlarında sonradan değişiklik olması halinde tebliğname tarihindeki suçun temel şekline göre ceza miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenir.” 9. maddesinde ise “Birden fazla suçun yer aldığı hükümlerin temyiz incelemesi, incelemeye konu suçlardan yaptırımı en ağır olanına bakmakla görevli dairece yapılır. Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır, üst sınırların eşit olması halinde ise alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu kabul edilir. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınır…” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 30.12.2016 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası tebliğname tarihi itibarıyla dört yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası, resmî belgede sahtecilik suçunun cezası ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 18.09.2017 gün ve 14753-18578 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.