Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/315 E. 2017/335 K. 26.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/315
KARAR NO : 2017/335
KARAR TARİHİ : 26.12.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 5 ve 12. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 21.11.2011
Sayısı : 595-369

Sanıkların görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 257/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında Kartal (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince 04.12.2008 gün ve 1463-1007 sayı ile eylemlerinin TCK’nun 257/1. maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 2. (Kartal 3.) Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 21.11.2011 gün ve 595-369 sayı ile sanıkların aynı suçtan beraatlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 16.01.2014 gün ve 13913-481 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde, ‘Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Ayrıca ‘tavsif”in ve buna bağlı olarak görevli dairenin neye göre belirleneceğine ilişkin Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 15.07.2009 gün, 2009/7-7, 15.07.2009 gün 2009/8-8, 25.12.2009 gün ve 2009/13-13 sayılı ve benzeri kararlarında da belirtildiği üzere, iddianamedeki anlatım ile sevk maddeleri arasında uyumsuzluk bulunması ve sevk maddelerinin yanılgı sonucu belirlenmesi durumunda görevli Dairenin yanlış belirlenmiş sevk maddelerine göre değil, vasfı iddianame metninden açıkça saptanabilen suça göre belirlenmesi gerekmektedir.
İddianamenin içeriğine göre özetle, suç tarihinde Maltepe 112 Acil Yardım İstasyonunda doktor ve hemşire olarak görev yapan sanıkların, sabah 06.00 sıralarında evinde rahatsızlanan müteveffa Selahattin’i muayene ettikleri, yaygın kol, bacak ve vücut ağrıları olduğunu belirten müteveffanın tansiyonunu ölçüp kalp seslerini dinledikleri, müteveffanın bir gün önce evinin bahçesinde kar temizlediğini söylemesi üzerine kalp krizini düşündürecek sıkıştırıcı, yakıcı ağrı, soğuk terleme ve kusma bulgularının bulunmadığını değerlendirip hastaya ağrısı geçmediği takdirde bir sağlık merkezine başvurmasını tavsiye ederek oradan ayrıldıkları, yaklaşık bir saat sonra fenalaşan müteveffanın götürüldüğü hastaneye ulaşmadan yolda vefat ettiği anlaşılan olayda, niteleme ve anlatımın, taksirle ölüme neden olma suçuna ilişkin olduğu, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve yukarıda açıklanan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan ilkeler doğrultusunda, tesis edilen hükmün incelemesini yapmakla görevli Dairenin belirlenmesinde, yanlış gösterilen sevk maddelerinin değil, vasfı iddianame metninde açıkça anlatılan taksirle yaralama suçunun dikkate alınması gerektiği ve bu durumda temyiz inceleme görevinin Yüksek 12. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 12. Ceza Dairesince de 08.04.2014 gün ve 6719-8557 sayı ile;
“Sevk ve nitelendirmeye, Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanan 24.01.2014 gün ve 2013/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu hükmün incelenmesinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait bulunduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu yerine sehven Özel Daireye gönderilen dosya, Yargıtay 5. Ceza Dairesince 05.06.2017 gün ve 8335-2501 sayı ile; oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 5 ve 12. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen, tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” hükmüne yer verilmiştir.
10.11.2012 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede ve iddianame yerine geçen görevsizlik kararında sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nun 257/1-2. maddesi gösterilmiş ise de eylemin; “Suç tarihinde müştekinin babası Selahattin Savutoğlu’nun evinde saat 06:00 sıralarında rahatsızlanması üzerine olay yerine yapılan davet üzerine 112 Hızır Acil Servisi olarak şüphelilerin intikal ettikleri, gerek rahatsızlanan kişinin gerek yakınlarının ambulans görevlileri olan şüphelilere bayılma, sol kol ve göğüs ağrısı şikayetlerini ilettikleri ancak şüphelilerin rahatsızlanan Selahattin Savutoğlu’nun tansiyonunu ölçüp başkaca herhangi bir işlem de yapmadan ayrıldıkları, ambulans görevlilerinin ayrılmasına müteakip müştekinin babası olan Selahattin Savutoğlu’nun rahatsızlıklarının sonuçlanmaması üzerine şahsi araçları ile Delta Hospital Hastanesine kaldırıldığı sırada vefat ettiği…” şeklinde anlatılması karşısında sanık hakkında TCK’nun 85/1. maddesinde düzenlenen taksirle öldürme suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. İddianamede anlatılan eylemin gerçekte hangi suçu oluşturacağı ise temyiz incelemesi sonucu belirlenecektir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 08.04.2014 gün ve 6719-8557 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 12. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.