Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/314 E. 2017/334 K. 26.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/314
KARAR NO : 2017/334
KARAR TARİHİ : 26.12.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 3 ve 18. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 13.09.2011
Sayısı : 40-211

Sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, sanıklar … ve … hakkında zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanık …’in atılı suçlardan mahkûmiyetine, sanıklar … ve …’nin ise beraatine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanık … ve katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesince 19.02.2014 gün ve 15363-6394 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olduğu”,
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 8 sayılı iş bölümü kararı nedeniyle, Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 06.02.2015 gün ve 3588-4226 sayılı gönderme kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 18. Ceza Dairesince 21.02.2017 gün ve 21039-1947 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına, tebliğname tarihine, temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 3. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 3 ve 18. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bağlamda, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
22.03.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “…Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan yakalanan …. ve ….. isimli şüphelilerin tahkikat evrakları ile birlikte Söke İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince ifadelerinin alınması için adliyeye intikal ettirildiği ve koridorda beklerken, şüphelilerin yakınlarının taşkınlık yapması üzerine görevli memurlarca dışarıya çıkarıldığı, bu sırada adliye binası dışında bulunan şüpheli …’in ‘ananızı avradınızı sinkaf ederim, siz bizimle niye uğraşıyorsunuz’ diyerek, eline geçirdiği cam şişeyi kırarak, görevli polis memurlarına saldırmaya başladığı, bu sırada şüpheli …’in mukavemetini kırıp, etkisiz hale getirmeye çalışan … ve …’nin de basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralandıkları, şüphelinin polis memurlarından kurtulup, Denizkent Bloklarına doğru kaçmaya başladığı, polis memurları müşteki şüpheliler … ve …’nin ekip aracı ile …’i takip ettiği Denizkent Blokları önünde yakaladıkları, polis memuru …’in de yanlarına geldiği, …’in yakalanmamak için direnmeye devam ettiği zor kullanılarak araca bindirildiği ancak, görevli polis memurları … ve …’nin zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşarak, müşteki şüpheli …’i basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayat fonksiyonlarını hafif şekilde etkileyecek derecede kemik kırığı oluşturacak ve yüzde sabit eser oluşturacak derecede yaraladıkları; …’in müşteki şüpheliler … ve … tarafından nezarethaneye götürülürken de, ellerinden kurtulmak için hamle yapması üzerine, yine mukavemetini kırmak için zor kullanıldığı…” şeklinde belirtilip iddianame ile uyumlu sevk maddeleri olan zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması, görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlarından cezalandırılmalarının talep edilmesi karşısında, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunun yaptırımı TCK’nun 256. maddesi yollamasıyla 86/1. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası; görevi yaptırmamak için direnme suçunun yaptırımı aynı Kanunun 265/1. maddesinde altı aydan üç yıla kadar hapis; kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunun müeyyidesi ise aynı Kanunun 125/1-3-a maddesinde bir yıldan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası olup, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunun müeyyidesi, incelemeye konu diğer suçların müeyyidelerinden fazla olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan iş bölümü kararı uyarınca zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 5. Ceza Dairesine aittir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca, 23.11.2006 gün ve 6-6 ile 03.03.2005 gün ve 1-1 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere dosyanın görevsizlik kararlarını veren Ceza Dairelerinden başka bir Ceza Dairesine gönderilmesi de mümkündür.
Bu itibarla, yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 5. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.