Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/298 E. 2017/318 K. 26.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/298
KARAR NO : 2017/318
KARAR TARİHİ : 26.12.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 7 ve 15. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 08.06.2012
Sayısı : 359-141

Sanıklar Berrin Yabancı, … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanıkların aynı suçtan mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 24.11.2014 gün ve 23621-19692 sayı ile;
“Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyet kararı verilmiş olup, 6545 sayılı Yasanın 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca mahkeme kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin kararına göre, temyiz inceleme görevinin Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 13.07.2017 gün ve 23913-18151 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.05.2012 gün ve 2012/Bşk-28-28 sayılı kararında da belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmüne yer verilmiştir.
Katılan …’nun Romanya’da faaliyette bulunan Agra Impex Srl. Ltd. Şti.’nin sahibi ve yetkili temsilcisi olduğu, genelde Romanya’da köylülerden topladığı yünleri Türkiye’ye ihraç ettiği, sanıklardan …’in ise, Reyhanlı ilçesinde faaliyet gösteren Eser Yün Deri. İth. Ihr. San ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olduğu, sanık …’in, katılanın sahibi ve temsilcisi olduğu şirketten değişik tarihli faturalar ile toplam 66.360 USD tutarında yün satın aldığı, faturalarda belirtilen ve gönderilen bu malların bedelinin Halk Bankası Antakya şubesi nezdinde Agra İmpex Srl. Ltd. Şti. adına açılan hesaba sanık … tarafından yatırıldığı, fatura bedellerinin ödendiğine ait belgenin gümrük idaresine ibrazı gerektiğinden, banka yetkilileri olan sanıklar … ve Berrin Yabancı tarafından transfer belgelerinin düzenlenerek sanık …’e verildiği, sanık …’in Antakya Gümrük Müdürlüğüne giderek belgeye istinaden malları gümrükten çektikten sonra aynı gün, katılan adına sahte olarak düzenlenmiş ve şirketi adına bankada hesap açılması, para çekilmesi ve yatırılması yetkisi veren; ancak, Halk Bankası Genel Müdürlüğünün uygulama talimatına göre apostille sistemi ile onaylanmayan ve bankacılık açısından hiç bir hukuki geçerliliği bulunmayan vekalete dayanarak yatırılan parayı banka görevlileri olan sanıkların yardımıyla geri çektiğinin iddia edilmiş olması karşısında, sanık … Bilgin’in, banka görevlileri olan sanıklar … ve Berrin Yabancı’nın iştiraki ile, katılan adına sahte belgelerle hesap açıp, ithal ettiği mal bedellerini bu hesaba yatırarak bankadan aldığı belgelere istinaden malları gümrükten çektikten sonra, aynı sahte belgeye dayanarak hesaptaki parayı geri çekmesi şeklindeki eylemin sübutu halinde, 5411 sayılı Kanunun 160. maddesinde düzenlenen zimmet suçu kapsamında kalacağı anlaşılmakla,
İddianamedeki anlatım, tavsifin ağırlığı ve Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 7. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 7 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bağlamda, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
01.12.2013 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede yargılama konusu eylemin; “…faturalarda belirtilen ve gönderilen bu malların bedelinin ödenmesi için Halk Bankası Antakya Şubesi 59000611 nolu Agra İmpex hesabına her bir fatura için ayı ayrı fatura bedellerinin şüpheli Behçet Bilgiç tarafından yatırıldığı, gümrük idaresine ibraz edilmek için buna ait belgenin banka yetkilileri olan şüphelilerden Berrin Yabancı ve …’dan temin edilerek Antakya Gümrük Müdürlüğüne gidildiği, belgeye istinaden mallar gümrükten çekildikten sonra aynı gün hukuki geçerliliği olmayan, hiçbir özelliği bulunmayan vekalete istinaden yatırılan paranın bankada görevli şüpheliler Berrin Yabancı ve …’nın yardımıyla geri çekildiği, söz konusu belge ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Bükreş Büyükelçiliği konsolosluk şubesine yazı yazıldığı, söz konusu belgenin sadece Türkçeye tercüme edildiği, konsolosluk tarafından düzenlenen bir vekaletname olmadığı şeklinde cevap verildiği, aynı konu nedeniyle Türkiye Halk Bankası Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak dosya içerisindeki mevcut belgeye istinaden para çekilip çekilmeyeceği hususunun sorulduğu, konuyla ilgili olarak Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde banka aleyhine dava açıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği, paranın çekilip çekilmeyeceği hususu yargılama sonunda tespit edileceği şeklinde cevap verildiği, olay nedeniyle bu işin uzmanı olan bilirkişiye dosya tevdi edilerek görüşünün sorulduğu, Halk Bankası Genel Müdürlüğünün uygulama talimatına göre yabancı ülkelerde düzenlenen vekaletnamelerin mahalli Türk Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca tasdik edilmiş olması veya apostille sistemi ile onaylanmış olmasının, apostille sistemine göre konsolosluk ve noter tarafından tanzim ve tasdik edilen vekaletnamelerin teyidi alınarak işlemin yapılmasının ayrıca apostille belgesine göre işlem yapılabilmesi için yurt dışında düzenlenen apostille belgesinin ülkemizde noter tarafından onaylanmış olmasının gerektiği, dosyadaki Rumenceden tercüme edilen ekli belgenin bankacılık açısından hiçbir geçerliliği olmadığı şeklinde görüş bildirildiği…” şeklinde belirtilip 5411 sayılı Kanunun 160. maddesinde düzenlenen banka zimmeti suçunun tavsif edilmesi sebebiyle temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca anılan suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 7. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir. Eylemin gerçekte hangi suçu oluşturduğu ise görevli Özel Dairece yapılacak temyiz incelemesi sonucunda belirlenebilecektir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 24.11.2014 gün ve 23621-19692 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 7. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.