Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/254 E. 2017/274 K. 26.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/254
KARAR NO : 2017/274
KARAR TARİHİ : 26.12.2017

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 13. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 08.07.2010
Sayısı : 151-766

Sanık … hakkında hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda aynı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 17.12.2014 gün ve 5553-21448 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 tarih ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen hırsızlık suçunun cezasının, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesine göre iki yıldan beş yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezasının ise 5237 sayılı TCK’nun 157/1 maddesine göre, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 13. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 07.03.2016 gün ve 38141-3752 sayı ile;
“Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de; iddianamedeki nitelendirmeye, sevk ve uygulama maddelerine, 5237 sayılı TCK’nun 157/1. maddesinde öngörülen temel cezaların alt ve üst sınırlarına, temyizin kapsamına, tebliğname tarihine, suç tarihleri ile Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve Başkanlar Kurulunun kararına göre işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiği”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu yerine sehven Özel Daireye gönderilen dosya, Yargıtay 15. Ceza Dairesince 01.06.2017 gün ve 1241-12965 sayı ile; oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin 3. fıkrası;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde düzenlenmiştir.
Öte yandan ilkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 gün ve 295-331 sayılı kararı başta olmak üzere diğer birçok kararında açıklandığı üzere; temyiz incelemesine konu suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra, tebliğname tarihine kadar yapılan değişikliklerin dikkate alınması ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önüne alınarak görevli ceza dairesinin belirlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemler; “Şüpheli ile şikâyetçilerin olay öncesi tanıştıkları, olay günü şikâyetçi Osman ile şüphelinin otelde aynı odada kaldıkları, ne var ki şüphelinin erkenden uyanmak suretiyle şikâyetçi Osman’a ait 140 Lira para, cep telefonu ve sürücü belgesi ile sürücü belgesi sertifikasını alıp otelden ayrıldığı,
Şüphelinin akabinde şikâyetçi Osman’ın oğlu Cihan’ı cep telefonundan arayarak Cihan’ın babası ile aynı otelde olduklarını, Cihan’ın babasının cep telefonunun şarjının bittiğini ve Cihan’ın babasının (Osman’ın) Cihan’ın telefonunu istediğini söylediği, bunun üzerine Cihan’ın Topkapı Kaleiçi meydana gelip şüpheli ile buluştuğu, şüphelinin Cihan’a ‘baban yatıyor, telefonu bana ver, ben ona götürürüm’ dediği ve şikâyetçi Cihan’ın şüpheliyi tanıması nedeniyle güvenerek Samsung marka cep telefonunu şüpheliye verdiği, şüphelinin şikâyetçi Cihan’ı kandırmak suretiyle aldığı cep telefonu ile birlikte ortadan kaybolduğu, daha sonra şikâyetçilerin birbiri ile görüştüklerinde hırsızlık ve dolandırıcılık olayının açıklığa kavuştuğu, 14.01.2009 günü şikâyetçi Osman’ın tesadüfen şüpheliyi görüp olayı polise bildirip yakalanmasını sağladığı…” şeklinde anlatılarak TCK’nun 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık ve suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nun 142/1-b maddesinde düzenlenen bina dahilinde muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçlarından dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyiz incelemesine konu olan suçların 19.02.2013 tarihinde düzenlenen tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasını gerektiren hırsızlık suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 13. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 07.03.2016 gün ve 38141-3752 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.