Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/242 E. 2017/262 K. 13.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/242
KARAR NO : 2017/262
KARAR TARİHİ : 13.07.2017

2017/Bşk-242 2017/262 2012/39252

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 23.06.2011
Sayısı : 12-224

Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu her iki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş,
Hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 15.12.2015 gün 19489-32213 sayı ile;
14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6110 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava, daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın, daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın, olayda kullanmış olduğu noter belgelerinin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu anlaşılmakla; iddianamede anlatılarak nitelendirilmesi yapılan resmi belgede sahtecilik suçunun cezasının, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 204/3. maddesinde üç yıldan yedi yıl altı aya kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezasının ise, aynı kanunun 158/1-d maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis olduğu gözetildiğinde,
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 08.05.2017 gün ve 9985-3523 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesindeki ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır.
23.06.2011 tarihli mahkeme kararında; sanıkların TCK’nın 158/1-d kapsamında kalan dolandırıcılık ve TCK’nın 204/1-3 maddesi kapsamında kalan sahtecilik eylemleri sabit görülerek mahkumiyetlerine hükmedilmesi, kamu kurumunun vasıta olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun cezasının ‘iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ve beşbin güne kadar adli para cezası’ olması, resmi belgede sahtecilik suçunun cezasının ‘iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve beşbin güne kadar adli para cezası’ olması ve Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 2016/23 sayılı ve 2015/280 sayılı kararlarına göre de TCK’nın 204/3. maddesinin temel ceza değil arttırım içerdiği, ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde arttırım maddelerinin dikkate alınmayacağı hususu karşısında TCK’nın 204. maddesinin daha ağır cezayı gerektireceği açıktır.
Bu itibarla mahkemenin kabulü, temyiz kapsamı ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yargıtay 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen tebliğname tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin 3. fıkrası;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
02.07.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkûmiyet kararlarıdır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Tebliğname tarihinin 02.07.2013 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı tebliğname tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası; resmi evrakta sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı Kanunun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, TCK’nun 204/3. maddesinin temel ceza değil artırım içerdiği, ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı hususları göz önüne alındığında, nitelikli dolandırıcılık suçunun müeyyidesi, resmi evrakta sahtecilik suçundan fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan iş bölümü kararı uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 15.12.2015 gün ve 19489-32213 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.