Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/236 E. 2017/256 K. 13.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/236
KARAR NO : 2017/256
KARAR TARİHİ : 13.07.2017

2017/Bşk-236 2017/256 2014/305815

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 3. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 17.06.2014
Sayısı : 532-326

Sanık hakkında kasten yaralama ve teşebbüs aşamasında kalan kasten yaralama suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında Çubuk Sulh Ceza Mahkemesince 10.07.2013 gün ve 599-301 sayılı kararı ile sanığın kasten yaralama eyleminin TCK’nun 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine Çubuk Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda 17.06.2014 gün 532-326 sayı ile; sanığın teşebbüs aşamasında kalan kasten yaralama ve genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçlarından beraatine, taksirle yaralama suçundan ise kamu davasının şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşmesine karar verilmiş,
Hükümlerin Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.05.2016 tarihli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 06.06.2016 gün ve 6286-7435 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanun’la değişik 14. ve eklenen geçici 13. maddeleri uyarınca; iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 26.02.2016 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümüne ilişkin ortak hükümlerin 7 no’lu fıkrası uyarınca, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek (3.) Ceza Dairesine ait olduğu”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesince 17.04.2017 gün ve 12954-6019 sayı ile;
“Yüksek Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 06.06.2016 tarih 2016/6286 Esas – 2016/7435 Karar, sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; dava konusu suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin iddianamede ve iddianame yerine geçen görevsizlik kararında belirlenen yasal niteliğinin taksirle basit yaralama, basit yaralamaya teşebbüs ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçları, uygulanan yasa maddelerinin 5237 sayılı TCK’nun 89/1, 86/2-3-e, 35, 170/1-c maddesi olduğu, suça sürüklenen çocuk hakkında silahla ateş etme eylemi için mahkeme kararındaki yasal nitelendirmenin ise genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu olduğu bu suçun yasada öngörülen ceza miktarının basit yaralama suçuna nazaran daha ağır olması nedeniyle mahkemece kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 8. Ceza Dairesi’ne ait bulunduğu”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 3. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 28.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla değişik, Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen, 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır”, (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınmalı ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilip üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğnamenin düzenlendiği 10.05.2016 tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun müeyyidesinin 5237 sayılı TCK’nun 170/1. maddesi gereğince altı aydan üç yıla kadar, kasten yaralama suçunun müeyyidesinin ise TCK’nun 86/2. maddesi gereğince dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para, taksirle yaralama suçunun müeyyidesinin ise TCK’nun 89/1. maddesi uyarınca üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası olup, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun müeyyidesinin daha ağır olduğu anlaşılmakla, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 3. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan Yargıtay 8. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 06.06.2016 gün ve 6286-7435 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.