Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/155 E. 2017/175 K. 13.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/155
KARAR NO : 2017/175
KARAR TARİHİ : 13.07.2017

2017/Bşk-155 2017/175 2012/228404

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 2. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 12.03.2012
Sayısı : 11-353

Sanık … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu kabul edilerek bu suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 15.10.2014 gün ve 31024-16550 sayı ile;
“6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, “Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiş olunması karşısında;
12.03.2012 tarihli kararda, sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesi gereğince nitelikli hırsızlık suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş olmakla,
Mahkûmiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 2. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 2. Ceza Dairesince de 11.04.2017 gün ve 32559-4093 sayı ile;
“Tebliğnamenin, 6545 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenmiş olmasına göre; tebliğname tarihi itibarıyla, ceza daireleri arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirmenin esas alınacağı, iddianamedeki açıklama ile uyumlu sevk maddesine göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 155/2, 43/1, 53. maddelerinde tanımlanan güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hükme ilişkin temyiz inceleme görevinin 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 2. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
10.10.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “Müşteki firma adına, firmanın yetkilisi …’un, vekili vasıtasıyla C. Başsavcılığımıza yaptığı müracaatta ve alınan beyanında;
Firmalarının işlettiği 2823 Sokak, No:128, 1. Sanayi/Konak adresinde faaliyet gösteren benzin istasyonunun, istasyon tesislerinde olay tarihinde kasiyer olarak çalışan şüphelinin, barkotlu malları barkotu okutturmaksızın hariçten satarak ve bu şekilde temin ettiği hasılatı vardiya bitiminde güvenlik kameralarına arkasını dönerek ve kasa görüşünü kitleyerek mal edindiğini iddia etmiş,
Müşteki her ne kadar hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunun yanı sıra eylem de hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarının da işlendiğini iddia etmişse de; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun icrai hareketlerini oluşturan eylemlerin ayrıca söz konusu suçları oluşturamayacağı, kaldı ki eylemin hem güveni kötüye kullanma, hem hırsızlık hem dolandırıcılık suçunu aynı anda oluşturmasının hukuken mümkün olmadığı,
Öte yandan yapılan soruşturmada; şüpheli iddiaları reddederek, aralarında başlayan sorunlar sebebiyle 25.08.2011 günü müştekinin kendisini, yanındaki iki kişiyle birlikte büroya çağırıp, kendisine iftira niteliğinde kamera görüntüleri izlettiklerini, daha sonra avukatları vasıtasıyla kendisine boş senede imza atmasını istediklerini söyledikleri, baskı nedeniyle boş senede imza attığını, bazı ürünlerin kasada barkot okutulmadan geçirilmesinin sebebinin bizzat patronları olan müştekinin barkotsuz olarak verdiği ürünler ve bu konuda verdiği emirden kaynaklandığını savunmuş, tanık … da şüphelinin savunmasını doğrulayarak, işyerinde barkotsuz bazı malların …’un talimatıyla kasadan geçirilmeden satış yapıldığını bildirmiş, Savcılığımızca şirketin, olay tarihlerine ilişkin defter, kayıt ve belgelerinin tamamı inceleme yetkisi verilerek re’sen atanan bilirkişi tarafından şirket kayıtlarının ve defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen raporda, şüphelinin müşteki firmada çalıştığı 01.07.2011 – 22.08.2011 tarihleri arasında 1516 Lirayı zincirleme olarak zimmetine geçirdiği…” şeklinde anlatılması karşısında, sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Hükmü temyizen inceleme görevi de; 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 15.10.2014 gün ve 31024-16550 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.