Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/145 E. 2017/165 K. 13.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/145
KARAR NO : 2017/165
KARAR TARİHİ : 13.07.2017

2017/Bşk-145 2017/165 2011/107218

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 21. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 16.09.2010
Sayısı : 78-126

Sanıklar …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçu ile nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten tüm sanıkların ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar … ve …’ın beraatlerine; resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’ın ise mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 10.02.2015 gün ve 7914-12333 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi;
2797 sayılı Yargıtay Kanununun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır,
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezasının, 5237 sayılı TCK’nun 204/2. maddesinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezasının ise aynı Kanunun 158/1-e. maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 13.03.2015 gün ve 836-23569 sayı ile, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı gereği dosyanın Yargıtay 21. Ceza Dairesine tevdi edildiği, Yargıtay 21. Ceza Dairesince de 05.04.2017 gün ve 10180-1728 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yer alan ‘Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmüne göre yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere iddianamedeki tavsif esas alınmalıdır.
Suç tarihinde serbest muhasebeci olarak görev yapan sanık …’ın diğer sanık …’ı muhasebeciliğini yürüttüğü …’a ait kuaför dükkânında çalışıyormuş gibi göstermek için sahte işe giriş bildirgesi düzenleyip Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi biçiminde gerçekleşen olayda; işe giriş bildirgesi verme yükümlülüğünün 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 9. maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 8. maddesi uyarınca işverene ait olması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 2-A maddesinde belirtilen ‘muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu’ kapsamındaki işlerden olmaması nedeniyle, aynı Yasanın 47. maddesine göre, anılan meslek mensuplarının görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suç kapsamında sayılamayacağı cihetle, sahtecilik eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 207/1. maddesi kapsamında özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağının anlaşılması karşısında, TCK’nun 158/1-e maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun ceza miktarına, tebliğname tarihine, iddianamedeki tavsife, hükümlerin konusuna, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”
Gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 21. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın 01.03.2013 günlü tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemler; “…şüpheli Aysun ile Muharrem’in evli oldukları, diğer şüpheli Yunus’un Balıkesir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’na kayıtlı olarak serbest muhasebecilik yaptığı, şüpheli Muharrem’in şüpheli muhasebeci Yunus’a eşi Aysun için o tarihte çıkacak olan 5510 sayılı Yasadan etkilenmemesi için sigortaya giriş yaptırmasını istediği; şüpheli Yunus’un da şüpheli Aysun’u 27.07.2007-10.08.2008 tarihleri arasında 2.9602.01.01.1069477.010.01-36 sicil sayılı dosyada işlem gören …’a ait bayan kuaförü dükkânında hiç çalışmadığı halde sigortalı göstererek kendi imzasıyla imzaladığı sigortalı işe giriş bildirgesini düzenleyerek Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne verdiği, ancak karşılığında herhangi bir kurumu zarara uğratacak sağlık hizmetinden veya başka sosyal ve mali haklardan yararlanmadıkları, böylece şüphelilerin atılı suçları işledikleri…” şeklinde anlatılarak nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçlarından dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Tebliğname tarihinin 01.03.2013 olduğu göz önüne alındığında, temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası; özel belgede sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı Kanunun 207/1. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun müeyyidesi özel belgede sahtecilik suçundan fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan iş bölümü kararı uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir. Eylemin gerçekte hangi suçun oluşturduğu ise görevli Özel Dairece yapılacak temyiz incelenmesi sonucu belirlenebilecektir.
Bu itibarla, Yargıtay 21. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10.02.2015 gün ve 7914-12333 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.