Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2017/110 E. 2017/130 K. 13.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2017/110
KARAR NO : 2017/130
KARAR TARİHİ : 13.07.2017

2017/Bşk-110 2017/130 2012/288331

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 16. Ceza
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 20.09.2012
Sayısı : 145-176

Sanık … hakkında tehdit suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda aynı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 08.06.2016 gün ve 14437-11696 sayı ile;
“İddianamede açıklanıp hükümde kabul edilen eylemin TCK’nun 277. maddesinde düzenlenen tanığı etkileme suçunu oluşturabileceği, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesinin Yüksek 16. Ceza Dairesinin görevine girdiği”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince de 20.02.2017 gün ve 5464-856 sayı ile;
“İddianamedeki sevke, mahkeme kararındaki nitelendirmeye, tebliğnamenin düzenlendiği tarihe, Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmüne, 29.01.2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesinin Yüksek 4. Ceza Dairesinin görevine girdiği”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 16. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu bakımdan, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan iş bölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Tebliğnamenin düzenlendiği 14.03.2014 tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede eylemin; “Müşteki …’nın 02.03.2011 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımıza başvurması üzerine soruşturmaya başlanıldığı, müştekinin şikâyetinde, şüpheli …’ın eşi ile sorunları olduğunu, mahkemede kendisinin şahit olarak yazdırıldığını, bu sebeple şüphelinin kendisini tehdit ettiğini, olay günü cadde üzerinde kendisine ‘seni caddede döverim, benim aile işime karışma’ diyerek tehdit ettiğini, şüphelinin kendisini dövmesi veya öldürmesinden dolayı korktuğunu belirterek şikâyetçi olduğunu, şüphelinin üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, olay hakkında bilgisi olanların bilgisine başvurulduğu, tanık …’nın beyanında şüphelinin belirtilen sözleri söylediğini ve olay yerinden koşarak uzaklaştığını belirttiği, soruşturma kapsamında toplanan delillere göre şüphelinin üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiği…” şeklinde anlatılması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 277/1. maddesinde düzenlenen yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir. Dolayısıyla bu suça ilişkin temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 16. Ceza Dairesine ait bulunmakta ise de; 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 27.01.2017 gün ve 29961 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararının Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevlerine ilişkin bölümünde; “İşbölümünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işbölümü değişikliği nedeniyle 16. Ceza Dairesinin arşivinde bulunan … TCK’nun 277, 285, 286 ve 288. maddelerinde düzenlenen suçlardan kaynaklanan işlerin 12. Ceza Dairesine” devredileceğinin belirtilmesi karşısında; temyiz incelemesinin Yargıtay 12. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılması ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 12. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 20.02.2017 gün ve 5464-856 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 12. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.