Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/83 E. 2016/83 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/83
KARAR NO : 2016/83
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 15 ve 17. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın aynı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.06.2015 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 15.09.2015 gün ve 11808-28658 sayı ile;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
19.09.2013 tarihli kararda, sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 157/1 maddeleri gereğince hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine karar verilmiş olmakla,
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen nitelikli hırsızlık suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası aynı Kanunun 157/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 17. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Ceza Dairesince de 30.12.2015 gün ve 25393-11915 sayı ile;
“6545 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Dairelerin iş bölümü belirlenirken suçlara ilişkin cezaların üst sınırı dikkate alınmalı ve dairenin görevi buna göre belirlenmelidir.
Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesi tarafından görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de; iddianamedeki nitelendirmeye, sevk ve uygulama maddelerine, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine ve Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı kararına göre, TCK’nun 157/1. maddesindeki cezanın üst sınırı ile aynı Yasa’nın 142/1-b maddesindeki cezanın üst sınırının aynı olduğu ancak dolandırıcılık suçuna ilişkin madde de hapis cezasının yanında para cezasına da hükmedilmesi gerektiği dikkate alınarak TCK’nın 142/1-b maddesine nazaran üst sınırı yönünden aynı Yasa’nın 157/1. maddesinin ağır olduğu gözetilerek işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 17. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra değişiklik yapılması halinde, görevli ceza dairesinin belirlenmesinde hangi aşamadaki ceza miktarlarının esas alınması gerektiği hususu öncelikle ele alınıp değerlendirilmelidir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 gün ve 295-331 sayılı kararı başta olmak üzere diğer birçok kararında açıklandığı üzere; temyiz incelemesine konu suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra, tebliğname tarihine kadar yapılan değişikliklerin dikkate alınması ve tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları gözönüne alınarak görevli ceza dairesinin belirlenmesi gerekmektedir.
Temyiz incelemesine konu olan suçların tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları nazara alınarak yapılan değerlendirmede beş yıldan on yıla kadar hapis cezasını gerektiren hırsızlık suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 17. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğunduan, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 30.12.2015 gün ve 25393-11915 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 17. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.