Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/76 E. 2016/76 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/76
KARAR NO : 2016/76
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 15 ve 3. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanık hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, TCK’nun 86/2, 86/3-e, 50/1, 52/1-2-4, 151/1, 50/1, ve 52/1-2-4. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükümlerin Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 01.07.2015 gün ve 21939-27995 sayı ile;
“…Katılan hakkında 05.09.2011 tarihli rapor doğrultusunda 5237 sayılı TCK’nun 87/1-c fıkrasına göre, yüzünde sabit ize neden olup olmadığının tesbiti için bu hususta kesin rapor alınması gerektiğinin anlaşıldığı, 5237 sayılı TCK’nun 151/1. maddesinde dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para ve kasten yaralama suçunun cezası ise aynı Kanun’un 86/1. maddesi gereğince bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
Mahkûmiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (3.) Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğundan Dairemizin görevsizliğine”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesince de 09.02.2016 gün ve 23732-2459 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunu’nun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararında ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde, 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.’ hükmüne yer verilmiştir. İddianamede TCK’nun 86/2. maddesince basit yaralama ve TCK’nun 151/1. maddesince mala zarar verme suçlarından cezalandırılma talep edilmiş, mahkemece her iki suçtan da sevk maddelerince cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür. Anılan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun kararına göre mahkûmiyet kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı anlaşılmakla, mahkemece kurulan mahkûmiyet hükümlerine ve temyiz itirazlarının kapsamına göre; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6572 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulu’nca hazırlanan ve 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı İşbölümü Kararı gereğince, görev ihtilafının çözülmesi için dosyanın Yüksek Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine”,
Şeklinde karar verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülebilmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 3. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
İlkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 tarih ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ilişkisi, adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolup, kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde değil, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan, görev uyuşmazlığının tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, temyiz incelemesine konu olan suçların yaptırım miktarlarında suç tarihinden sonra tebliğname tarihine kadar yapılan değişiklikler dikkate alınıp tebliğname tarihindeki yaptırım miktarları göz önünde bulundurularak görevli ceza dairesi belirlenmeli, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken de, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde nazara alınmalıdır.
Somut olayda tebliğname tarihinin 15.11.2014 olduğu gözönüne alındığında, temyize konu kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyet kararı verildiği için mahkemenin bu suçlarla ilgili nitelendirilmesine göre görevli dairenin belirlenmesi gerekmekte olup, kasten yaralama suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 86/2. maddesi uyarınca dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası, mala zarar verme suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 151/1. maddesi uyarınca dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezasından ibaret olup, mala zarar verme suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin mala zarar verme suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 01.07.2015 gün ve 21939-27995 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.