Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/65 E. 2016/65 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/65
KARAR NO : 2016/65
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 5 ve 14. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza

Sanık … hakkında görevi kötüye kullanma ve hakaret, sanık … hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanık …’nin görevi kötüye kullanma suçundan mahkûmiyetine, hakaret suçundan beraatine, sanık …’ın ise görevi kötüye kullanma suçundan beraatine karar verilmiştir.
Hükmün katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince 05.11.2015 gün ve 13471-15937 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 14. maddesinde, ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.’ hükmü yer almaktadır. Ayrıca ‘tavsif’in ve buna bağlı olarak görevli dairenin neye göre belirleneceğine ilişkin Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 15.07.2009 gün ve 2009/7-7, 15.07.2009 gün ve 2009/8-8, 25.12.2009 gün ve 2009/13-13 sayılı ve benzeri kararlarında da belirtildiği üzere, iddianamedeki anlatım ile sevk maddeleri arasında uyumsuzluk bulunması ve sevk maddelerinin yanılgı sonucu belirlenmesi durumunda görevli dairenin yanlış belirlenmiş sevk maddelerine göre değil, vasfı iddianame metninden açıkça saptanabilen suça göre belirlenmesi gerekmektedir.
İddianame içeriğine göre yaralama ve hakaret suçları yanında ‘sanık polislerin şartlar oluşmadığı halde durdurma yapıp ayrıca herhangi bir amir ya da adli amirden talimat almadan müştekinin özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde yakalama işlemi yaparak karakola götürdükleri ve burada müştekiyi nezarethaneye sokarak çantasını aradıkları’ iddia edilmiş ve sevk maddesi olarak TCK’nun 257/1. maddesi gösterilmiş ise de, niteleme ve anlatımın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ait olduğu, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve yukarıda açıklanan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan ilkeler doğrultusunda, tesis edilen hükmün incelemesini yapmakla görevli dairenin belirlenmesinde, yanlış gösterilen sevk maddelerinin değil, vasfı iddianame metninde açıkça anlatılan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun dikkate alınması gerektiği ve tebliğname tarihi de gözetilerek temyiz inceleme görevinin 14. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Yargıtay 14. Ceza Dairesince de 29.12.2015 gün ve 9325-12244 sayı ile;
“İddianame içeriğine, sevke, sevk maddesi ile iddianamedeki anlatım arasında uyumsuzluk bulunmamasına, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 23.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararına göre temyiz incelemesi yapma görevinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 5 ve 14. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının a bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen Geçici 13. maddenin 5. fıkrasında; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen Geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
Öte yandan, ilkeleri Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 13.11.2014 gün ve 245-281 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararında açıklandığı üzere; Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere idari nitelikte işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki hükümlerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek Yargıtay’ın ilgili kurullarına aittir.
Bu bakımdan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarihinden önce tanzim edilen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
12.09.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede sanıkların eyleminin; “ekipteki kıdemli polis olan Osman Nuri’nin Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 27. maddesinin 1. fıkrasındaki denetim için geçici olarak şahısları durdurma yetkisini kullanmış olsa da, aynı maddenin 2. ve 3. fıkralarındaki gerekçeleri belirtmeden ve somut olayda da 27. maddedeki şartlar bulunmadığı halde 05.08.2010 tarihli ve 16.55 zamanlı eksik gerekçeli tutanağı diğer şüpheli polis memuruyla tanzim ederek, müşteki ve tanığın özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde ‘yakalama işlemi’ yapıp en yakın karakol olan Güzelyalı Polis Merkezi Amirliğine götürdükleri ve burada müşteki ve tanığı nezarethaneye sokarak her ikisinin çantalarını aradıkları’ şeklinde anlatılarak TCK’nun 109. maddesinde hüküm altına alınan “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan kamu davası açıldığının belirtilmesi, aynı tarihte yürürlükte olan 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki kanuni düzenleme birlikte değerlendirildiğinde temyiz incelemesi görevi, hakaret suçuna göre daha ağır yaptırımı gerektiren kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 14. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 29.12.2015 gün ve 9325-12244 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.