Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/64 E. 2016/64 K. 19.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2016/64
KARAR NO : 2016/64
KARAR TARİHİ : 19.04.2016

Yargıtay Daireleri : 4 ve 14. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Sulh Ceza (Kapatılan)

Tehdit ve kasten yaralama suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın aynı suçlardan mahkûmiyetine ilişkin, Espiye Sulh Ceza Mahkemesince verilen 11.04.2011 gün ve 102-274 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 12.11.2015 gün ve 25424-37705 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 14. Ceza Dairesinin görevine girdiği…”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 14. Ceza Dairesince de 12.01.2016 gün ve 9326-121 sayı ile;
“İddianamedeki sevklere, hükmün içeriğine, sanığın temyizinin kapsamına, temyize konu suçların en ağırı olan tehdit suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK’nun 106/1-1. cümle maddesinde öngörülen cezanın üst sınırına, Yargıtay Kanunun 14/son maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararına göre temyiz incelemesi yapma görevi Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait olduğu…”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 14. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; kasten yaralama ve tehdit suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanığın aynı suçlardan cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendi; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile eklenen geçici 13/5. maddesinde; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde de; “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına dair kararı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 14. madde uyarınca yeniden oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilerek 22.01.2015 gün ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararının “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” bölümünde de; “Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirmeye göre görevli daire belirlenir. Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerdeki nitelendirme esas alınır” hükmü kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce düzenlenen tebliğnameler bakımından uygulanması mümkün olmayıp, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre;
28.06.2013 olan tebliğname tarihinde ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde esas alınması gereken iddianamede sanığın kasten yaralama ve tehdit olarak nitelendirilen eylemi; “Şüphelinin müştekiyi kolundan tutarak oradan götürmek istediği, müştekinin gitmek istememesi üzerine şüphelinin müştekinin saçından çekerek müştekiyi aracına kadar sürükleyerek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, o sırada müştekiye küfürler ettiği, orda bulunan müştekinin yengesinin kapıdan almış olduğu sandalyeyi şüphelinin omzuna vurması üzerine şüphelinin müştekiyi bıraktığı…” şeklinde anlatılarak, 5237 sayılı TCK’nun 109/1. maddesinde düzenlenen “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan kamu davası açıldığının kabulü gerekmekte olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereği, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu temyizen inceleme görevinin Yargıtay 14. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 12.01.2016 gün ve 9326-121 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 14. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.